Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Serdar

İmam Ali (k.v.) hazretlerinden gevezenin birisi, "Neden Hz. Osman ve senin halifelik günlerin, Ebubekir ve Ömer'in halifelik dönemi gibi olmadı ve sıkıntılı geçti?" dediğinde. "Ebubekir ve Ömer'in yanında benim gibi yardımcıları vardı, benim yanımda senin gibi yardımcılar var, işte sebebi budur" diye cevap verdi.
Sayfa 353 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Reklam
Cahilin yükselmesi akıllıya ibrettir.
Sayfa 351 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Allah buyuruyor: "Arınmak için malını Allah yolunda harcayanlar cehennemden uzaklaştırılacaktır."
Sayfa 332 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Herat âlimlerinden Mevlâna Pir Şems, oğlu Muhammed ile sohbet ederken, "Bana vaaz etmek arzusu geldi. Çünkü ben bu şehrin vaizlerinin hepsinden çok ilme sahibim. Onlar kürsüye çıkıp vaaz ederler, söz söylerler, ben neden yapamayayım!" diyerek Cuma günü vaaz edeceğini şehir halkına duyurdu ve Cuma günü namazdan sonra kürsüye çıktı. Halktan ve ileri gelenlerden büyük bir topluluk vaazı dinlemek için toplandılar. Mevlâna Pir Şems, bu topluluk ve kalabalığı gördüğünde dehşete kapıldı ve panikledi, aklına hiçbir şey gelmedi ve kürsüde dili tutuldu. Sonunda. "Aziz cemaat, hepiniz benim ne kadar bilgili bir insan olduğumu ve konuşmaktan aciz olmadığımı biliyorsunuz. Lakin şu anda kürsüye çıktığımda aklımda hiçbir şey kalmadı, aklımda olan bilgilerin hepsi uçup gitti, hatırıma hiçbir şey gelmiyor" dedi. Kürsünün dibindeki oğlu Muhammed, babasının bu sözünü işittiğinde. "Babacığım, hiç olmazsa kürsüden aşağıya inmek de aklına gelmiyor mu?" dedi.
Sayfa 329 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Calinus, yolda giderken güzel yüzlü ve yakışıklı birine rastladığında, ona bazı şeyler sorunca, genç, yüzünü ekşitip ters cevaplar verdi. Adamın yüzüyle tavrı birbirine zıt olduğundan Calinus, "İçinde sirke olan altından bir zarf" dedi.
Sayfa 323 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Reklam
Aristoteles, yolda giderken boylu poslu ve yakışıklı bir gence rastladı ve o gençle konuştuğunda gencin verdiği cevaplar ve konuşması sıradan ve ahmakça olduğu için: "İçinde bir adam yaşamış olsaydı güzel bir ev" dedi.
Sayfa 323 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Şaşı bir adam bir doktora gidip, "Ben her şeyi iki görüyorum ve şaşırıyorum, beni tedavi et" dedi. Doktor, başını kaldırıp, "Sizin dördünüzde de bu rahatsızlık var mı?" dedi. Şaşı kişi bunu duyduğunda, "Vah başıma gelenler! Benim biri iki görüp kendisinden tedavi talep ettiğim doktor biri dört görüyor" diyerek oradan çekip gitti.
Sayfa 307 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Kurnaz Hırsız
Hırsızın birisi bir eve girip birçok eşya çaldı ve yüklenip kapıdan çıkarken, kapının önünde bir grup insan geçiyordu. Bunları gördüğünde, fark ederler korkusuyla eşyayı bir kenara bırakıp, eline bir süpürge aldı ve kapının önünü süpürmeye başladı. O adamlar, "Burayı neden süpürüyorsun?" diye sorduklarında, "Bu evde birisi vefat etti, onun için süpürüyorum" dedi. "Evden ağlama sesi filan gelmiyor" dediklerinde. "Ben gittikten sonra işitilecek" diye cevap verdi.
Sayfa 304 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Bâki olan hikmet, fani olan nakitten benim yanımda daha kıymetlidir.
Sayfa 301 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Halife Mansur'un hilafet merkezindeki şairlerinden Sa'lebî nakleder ki: Bir gün kendisine, halife Mansur'u öven güzel bir kaside yazıp büyük bir bahşiş beklentisiyle kasidemi takdim ettim. Mansur, okuduğumda çok beğendi. Sonra bana, "Ey Sa'lebî! Hangisini istersin: Bu kaside karşılığında sana üç yüz altın mı vereyim; yoksa ilim ve hikmetten sana üç söz mü öğreteyim ki, her biri erbabı katında üç yüz altına değer" dedi. Ben de cevaben, "Ey emire'l-mü'minin! Bâki olan hikmet, fani olan nakitten benim yanımda daha kıymetlidir" dedim.
Sayfa 300 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Reklam
İçimde kalbimin bir damla kanı vardı, O da zamanın gamları dolayısıyla gözlerimden döküldü.
Sayfa 295 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
"Fakirlik övüncümdür."
Sayfa 266 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Ahmağı sözünden anlamak mümkün olur.
Sayfa 234 - Büyüyenay Yayınları 2014 BaskısıKitabı okuyor
Bir eleştirmeci başkalarını değerlendirirken ya da beğendiği yazarları sıralarken, aynı zamanda kendini de değerlendirmiş ve ele vermiş olur.
Sayfa 181 - İz Yayıncılık 2002 BaskısıKitabı okudu
Tolstoy'un Diriliş romanının temasını bir vicdan azabının oluşturduğu söylenir. Olay bu kadar basittir. Ama o olayın işlenişi, aslında, her yeni okuyucuya vicdan azabını kavrama konusunda, her defasında yeni bir kapı aralar. Roman, her yeni okunuşunda da, yeni kapıları açık tutmaktan geri kalmaz. Bütün büyük romanlar, öyküler, piyesler için de aynı şey söz konusudur. Belli bir tahrikle karısını öldüren Othello'nun öyküsü, bunca yüzyıllardan beri, nasıl olup da durmadan okunuyor, durmadan sahnelenebiliyor? Çünkü her defasında, o oyunda, insanlar yeni bir şeyler keşfediyor. Olay, basit biçimiyle Arab'ın intikamı olarak telakki edilmiş olsaydı bile, durum değişmeyecekti. Ya da fıkara bir öğrencinin tefeci bir kocakarıyı öldürmesinde kayda değer bir hikmet bulmanın imkânsızlığına kani olanlar Suç ve Ceza'yı dön dolaş okuma ihtiyacını niçin hissetsindi ki!
Sayfa 179 - İz Yayıncılık 2002 BaskısıKitabı okudu
7,2bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.