Yıldırım Beyazıt"ın içki ve aleme düşkün olması, gaflet içinde bulunması ve alkollü iken mektup yazıp Şehinşahı ciddiye almaması ve esir alındıktan sonra hala kibirli ve egolu olması sonunu getirdi. Timur evet Hindistanda zalimlik ve kıyım yapmış, kelleminarlar yapmış ve sevgisini göstermek adına Tevekküle izletmiş. Bunları tasvip etmiyorum ama Yıldırım da az değil. Böyle bir şahıs devleti yönetirse felaket kaçınılmaz olur.
Bu arada yabancı kelime çok kullanılmış akıcılığı sekteye uğramış.
TimurM. Turhan Tan (Mehmet S. Fethi) · Yediveren Yayınları · 2017496 okunma
"... Yıldırım Beyazıt Bursa'da Ulu Cami'ye yaptırırken caminin duvarları yükseldiği sırada damadı Şeyh Mehmet Buhari'yi (Emir Sultan'ı) davet etmişti.
Yıldırım: 'Nasıl camilerimi beğendin mi?'
Emir Sultan: 'Güzel oluyorlar fakat bir eksiklikleri var.'
Yıldırım Beyazıt: 'Ne gibi?'
Emir Sultan: 'Bunların dört köşesine birer meyhane kurmak lazım! Başka türlü seni ve arkadaşlarını oralarda görmek mümkün olamaz...
Yıldırım Beyazıt'ın Timur'a yenileceğini anlamamasının ve orduya hakim olamamasının sebeplerini güzel anlatmış....
"... Yıldırım Beyazıt devlet işlerine ait sözleri daima yarım bıraktırarak genç esir alışverişinden, şaraptan ve oyundan bahis açıyordu.
Beyazıt işte böyle bir yaşayış içinde Emir Timurla karşılaştı. Beyazıt, Şehinşah'ın (Timur) ilk mektubunu cevap verirken sarhoştu ve ne yazdığını bilmiyordu. Sivas'ın yıkılması ve oğlu Ertuğrul'un öldürülmesi üzerinedir ki gafletten uyandı, hazırlığı girişmek istedi. Lakin asker kendisine kızgındı. Devlet gelirlerinin delice eğlence uğrunda sarf edilmesi ve kışlalara ehemmiyet verilmemesi asker tahsisatının sık sık kesilmesi büyük bir infal meydana getirmişti.
Beyazıt bu halin bile farkında değildi. Ordunun başına geçer geçmez harikalar yaratacağını umuyordu ve sadece bir görünüşle bu neticeyi temin edeceğine kanaat besliyordu. Aşk ve içki Yıldırım Beyazıt'ın ahlakını temelinden sarsmış olmakla beraber cesaretini eksiltmemişti. Hatta o cesaret mecnun bir gururun da katılmasıyla son haddeye yükselmişti. Tehlike tanımıyordu. Hiçbir şeyden korkmuyordu..."
Sultan Abdülhamid’e hal edildiğine dair tebliği yapan heyet Ermeni Aram Efendi, Laz Arif Hikmet, Selanik mebusu Yahudi Emanuel Karasu ve Draç mebusu Arnavut Esad Toptani’den oluşuyordu. Heyettekilerin neredeyse hiçbiri Türk değildi.
"Teşkilat: hücre sistemi ile gizliliğini koruyan, 'Devleti ebed müddet' fikrini devam ettirmeye çalışan, geçmişi 2000 yıl öncesine kadar uzanan gizli bir yapıdır."
Teşkilat kitabı gizemli, gizli ve kadim bir yapılanmanın tarihsel serüvenini anlatıyor. Nizamımülk ve İmam Gazaliden, Osman Gazi ve Şeyh Edabaliye, Abdülhamitten Enver Paşaya, Gazi Mustafa Kemal Paşadan Turgut Özala, 2007 yılına değiniyor. Selçuki, Osmanlı Ve cumhuriyetin kurucuları bu gizli teşkilat tarafından görevlendiriliyor. Kurgusal tarihi andıran bu kitabı beğendiğim için kalan 2 seriyi de aldım:Hanedan ve Muhafızlar
TeşkilatSelman Kayabaşı · Yakın Plan Yayınları · 20161,959 okunma