Hırkasını giymek istemeyen çocuğa annesi şöyle diyebilir:
‘Peki yavrum hırkanı giyinmeden dışarı çıkıp oynayabilirsin. Ama hırkanı kapının yanındaki sandalyenin üstüne koyuyorum, üşürsen gelip giyebilirsin.’
Böyle bir tavır içindeki anne çocuğa şunları ifade etmiş olur:
‘Sen doğalsın. Sen üşüyüp üşümemişsiniz bilebilecek bir insansın. Yaşam değişiklikler getirebilir, kararını değiştirmen son derece doğal.’
Bir insanın yaşamını yönetenler, diğer insanlar ya da daha genel ifadeyle, toplum ve toplumun inançları, değerleridir. Birey kendi yaşamına kendi içinden gelen bir şey katmamaktadır. On altısında öldü, altmışında gömüldü dediğimiz kişilerdir bunlar.
‘Hayır’ demek cesaret ister; başkaları kırılır mı, alınır mı, beni istemezler mi, hakkımda olumsuz düşünürler mi gibi sorular içinde yaşamını düzenleyen kişi hayır diyemez. Çünkü henüz yaşamında neye evet dediğini keşfedememiştir.
Siz sadece diğer insanlarla beraber yaşamıyorsunuz, kendinizle de sürekli beraber yaşıyorsunuz. Sıradan insanları sizden uzaklaştıran süreç, sizi kendinize yakın hissettirecek olan süreçtir. Bu nedenle savaşçı olma yolculuğuna çıkacak kişi, kimin yoldaşlığını istediğine karar vermelidir.