Lakin alışılmış bir haldir , insan ne büyük felekatlere ,ne de büyük sevinçlere birdenbire inanır. Gönül bir müftüdür ki istemediği şey için pek kolay fetva vermez .
"Beşikten mezara kadar aşkımız baki olup , birbirimizi alamadığımız takdirde kendimizi öldürmezsek soysuzuz." yazmış ve kendi imzasını koymuş .
Ben de imzamı koydum.
Onlar gibi olmak,onlar gibi giyinmek , onlar gibi yiyip içmek , onlar gibi oturup kalkmak, onların diliyle konuşmak ... Haydi bunların hepsini yapayım. Fakat , onlar gibi nasıl düşünebilirim ? Nasıl onlar gibi hissedebilirim ?