Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ilkay

Sabitlenmiş gönderi
Oysa şimdi bunları söylemediği için ezik hissediyordu.
Reklam
“ İçindeki burjuvazinin çok güçlü olduğu, sadakatsizliğe bile bir düzen getiren, ölçüsüz zevke bile bir tür evcillik katan ve en nadir duyguyu bile sabırlı bir maskeyle günlük hayata taşımaya çalışan pervasız ve cilveli kadınlardan biriydi o da”
Sayfa 11
Dürüst olalım... Dinler ve Tanrılar! Hepsi ben ölünceye kadar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kinyas’ın yaşıyor olması bir mucize gibiydi. Ölümü herkesten çok arzulayan, intihar eğilimleri fazlasıyla gelişmiş ve kendine zarar vermeyi ibadet haline getirmiş bir insanın bedeninin hayatta kalmaya çalışması çok büyük bir çelişkiydi. Sağlıklıyken aldığı her nefes boğazını yakarken, o aynı nefesi bin bir güçlükle içine çekmek için ağzını kocaman açışını görmek, bana bir kez daha Kinyas hakkında pek bir şey bilmediğimi düşündürdü. Zaten bizim gibi insanların dayanıklılığı çok anlamsız ve iğrençtir. Parazitler gibi dünyanın üzerine yapışmış olan bizler, ölümsüzlüğe en yakın olan kişileriz.
İnsan dokunduğu her şeyi kirletmiştir bugüne kadar. Dinin kendini bundan koruması o kadar uzak bir ihtimal ki! Kimse gelip anlatmasın bana insanın iyiliğini, din kitaplarını.
Reklam
O zamanlar hâlâ bir umudum vardı. Bedeli karşılığında mutlu olabileceğimi düşünüyordum. Ancak büyüdüm artık. Dünyayı versem Tanrı’ya, damlasını vermez bana mutluluğun. İsmim Kayra. Kader demek. Tanrı’nın ya da mutlak bir enerjinin hayatları programlaması demek. Ne büyük bir güç!
İnsan, insan olmaya geliyor dünyaya. Kesinlikle bir tercihi yok. Hiçbir şeyi seçemeden de gömülüyor toprağa. Yerin iki metre altındayken de bin bir böceğe lunapark oluyor daha önce bin bir dudağın öptüğü bedeni...
Ölüyü gömmek de dostluk, aşk gibi kavramları yalanlayan en büyük doğa geleneği. Ki bu gelenek hayatta kalana unutmayı emrediyor. Unutmak için toprağa gömmeyi. Yoksa kokutuyor cesedi. Çürütüyor gözlerinin önünde artık nefes almayan dostunu, sevgilini...
Annem bilemezdi dünyanın sonunu doğurduğunu...
Ama ilginç bir duygu keşfetmiştim derinlerimde. Gitme duygusunu. Giderken duyulan hazzı. İnsanlardan kopmanın zevkini. Dünya üzerindeki insanların hepsi Kuzey Yarımküre’de toplansa, sadece ben Güney Yarımküre’de kalsam yine de dengenin bozulmayacağını bilmenin zevkini keşfettim. İnsanlıktan çıkışımı kutladım bir şişe şarapla. Sonra da ruhumun en alt çekmecesinden çıkan yeni duyguya boyun eğerek kitabı Atlas Okyanusu’na savurdum.
Reklam
Hep aynı sözü tekrarlardım kendime: bir şey aramayan asla kaybolmaz! Ve ben aramıyordum. Ne bir adresi, ne de birini...
Bazı meslekler insanı şizofrenliğe iter. Gardiyanlık, polislik, askerlik, politikacılık... O kadar zordur ki, yapılan işi hayattan ayırmak. Kişinin karakterinden söküp atabilmesi. Hele çalışma saatleri sonunda gündelik hayata maruz kalmaları, otoritesiz ve üniformasız. Delirmelerine nedendir bütün bunlar.
“Tabiî, ama şu da bir gerçek. Demek ki sen de bir yolcusun. Sürekli yolculuklar yapıyorsun. Ve inan, hayatta yapılabilecek en doğru iştir. Bir yerden bir yere gitmek. Zordur tabiî. Aile kuramazsın. En kötüsü ne bir kadına âşık, ne de bir adama dost olabilirsin. Ama gidersin ve iyi hissedersin, tanıştığın her yeni insanla, yediğin her yeni yemekle”
Konuştuğu lisanın sözlüğündeki bütün kelimeleri kullanarak uzun cümleler kurardı eskiden. Ama artık o da kaybediyordu yeteneğini. İstediği de buydu... Sahip olduğumuz alışkanlıklar farklıydı Kayra’yla. Ben uykuyu bırakmaya çabalamıştım. O da bir gün konuşmaktan vazgeçecekti. O günün de yakınlarda geleceğini bildiğinden, gerektiğinde elinden geldiğince konuşuyor ve söylenebilecek her sözü kafiyeli cümlelere dökebiliyordu. Yalan söylemek ve inandırmak içine işlemişti. Damarlarında bile yalan akıyordu. Ama bunu öğrenmeye mecbur kalmıştı. İçindeki gerçeği fark ettiği gün, o kadar korkmuştu ki gömüldükleri yerden çıkmasınlar diye üstlerine fazladan toprak atılan ölüler gibi kendi gerçeğinin üstüne de tonlarca yalan atmıştı. Ve şimdi, yavaş yavaş tırnaklarıyla kazıyordu. Yığdığı yalanları kürekliyordu. Gerçeğe ulaşabilmek için. Kendine ulaşabilmek için...
522 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.