Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Quidam

“Mizah anlayışı, insanın ilahi tek özelliğidir.” –Arthur Schopenhauer
Reklam
Yalnız başınıza kafanızın içinde konuştuğunuz ve insanlara söylemediğiniz veya yalan katarak söylediğiniz her şey, sizin gerçek acınızdır. Onunla yüzleşmekten de kaçtıkça acınız sadece artacaktır. Bu bedende fiziksel ağrı veya bir hareketi belli bir şekilde yapmaktan kaçınma da olabilir, duygusal anlamda bağlı olduğunuz kişiye yalnızken onun dolayısıyla düşündüğünüz şeyleri tam olarak söylememekten veya söyleyememekten kaynaklıdır. Saf gerçekten daha acı ve korkutucu bir şey yoktur, ama aynı zamanda mutluluk ile birleşmiş sahtelikten daha acı verici sonuçlar doğurmaz.
Matematik insana ne öğretir? Problemleri çözmek için kullanılabilecek düşünme yollarını. Her farklı bir matematik problemi çözdüğünüzde aklınızı kullanarak nasıl çözüm üretebileceğinizi öğrenirsiniz. Fakat unutmamamız gereken problemi çözmek için bilgiye ihtiyaç duyduğumuzdur. Cevaba götüren formülleri aklınıza getiren, bilgidir. Bilmekten gelen

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kafanın içindeki sesi dinlemekten sıkılmaktır, gerçek yalnızlık. Bir şekilde onu susturmak istersin. Sorduğu sorulara gerçek cevaplarla karşılık vermeye çalışırsın. Ama soruların cevapları hep başkalarındadır. Ya başka bir insandadır ve soruyu ona soramayacağını veya onun yerine cevap veremeyeceğini anlarsın, ya da cevabı evren biliyordur ve zamana bırakırsın. Kafamızın içinde ne yaparsak yapalım anın içinde yalnızlık duygusu değişmeyecektir. Ta ki sorunun cevabını bilene samimiyetle soruyu sorana ya da evrenin bilgisine erişene kadar. Yani insan sadece insanla ve/veya evrenle konuşmadığı sürece gerçekten yalnızdır. Kendinize bir iyilik yapın ve hem gerçekle konuşun hem de gerçekle yaşayın.
Tarihin en karanlık derin düşünürü, göklere uzanmak için kök salmamız gerektiğini vurgulamıştır. İnsanın yüceliğinin beraberinde uçsuz bucaksız bir alçaklık da taşıdığının ayardına varmak önce kişinin 'ben'liğini parçalar. Sonra da ona bağlı her şeyi. Anlayış, gerçeği yalın hale getirene kadar soyar. Ardından da hayvanca bir birleşme yaşanır.
Reklam
open.spotify.com/track/477lS4Naa... Biliyor musun hâlâ aklımda o sözler Yalanım da benle bu şarkıları söyler
Ay’a İtiraflar Bugün Søren abimin bir sözüne denk geldim. Verdiği akıl çarpıntısını özlemişim. Şöyle diyordu: "Kendiniz olmanın gerçekleriyle yüzleşin, çünkü ne olduğunuzu değiştiren şey budur." İnsan çok ilginç bir canlı. Bulunduğu her yerde besin zincirinin en üstünde bulunuyor. Daha doğrusu dominant bir şekilde doğanın sunduğuna tüm
“Solitude is fine but you need to someone to tell that solitude is fine.” –Honore de Balzac
"Tüm gürültüler içinde sanırım en çekilebilir olanı müzik." -Samuel Johnson youtu.be/By7ctqcWxyM Sum 41 - Pieces
Reklam
En son ne zaman kalemi elime aldığımı hatırlamıyorum bile. Aniden içimde doğan ve karanlığın içinde ateş böceklerinin ışıldamaları gibi bir an yanıp ardından gelen anda sönen fikirler ile eylemler benliğimi ele geçirmiş durumda. Aslında yazı yazmak dahi istemiyorum. Çünkü kelimelerin akışına kendimi bıraktığım zaman saf kendim olabiliyorum.
Paylaşma ve bütünleşme.
Beni tanıyan ve/veya bir şekilde -bu ileti de olabilir- algısına girdiğim insanlar buraya sürekli kendilerine tekrarladıkları alıntıları yazabilirler mi? Kendim başlıyorum. Başlangıçta 306'a ulaşmaya çalışacağım. Eksikleri kendimden tamamlayacağım. Şimdiden herkese teşekkür ederim. 1-) "Yanacak ve yanarak tükeneceksin; iyileşecek ve yeniden geleceksin." -Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
Sagopa Kajmer - Kötü İnsanları Tanıma Senesi youtu.be/pYRp-Rvc3-Q Sanırım, bazı şarkıların hayatımızın herhangi bir anındaki bize vuruşu, diğer tüm anlardaki vuruşlarından daha etkili oluyor. Sözler ve müzik tam o anda bizi tamamlayıp kendi dünyamıza hapsediyor. Dışarıdan gelecek kaçınılmaz algıya kadar da hapsolduğumuz o anın anlamını anlayamıyoruz. Sonrasında ise özgürlüğün mahkûmiyetten daha beter olduğu durumların da olabildiğini fark edip hayatın serüveninde sürüklenmeye devam ediyoruz. Dip Not: Çoğul yazıyorum. Fakat oradaki gerçek öznenin 'ben' olduğunu ben hariç hepiniz biliyor olmalısınız.
Sevebilirsiniz. Her şeyi, her şeye rağmen sevebilirsiniz. Mamafih sevginin sizde başladığını ve son bulduğunu fark ettiğiniz anda; an'ın içinden kopup gidecek ve bir daha geri gelemeyeceksiniz. Çünkü gücü elinde bulunduran her insan bir böcek gibi dönüşüm geçirmeye başlar. Sadece bizlerdeki dönüşüm asla güzel bir amaç uğruna ve estetik bir güzelliğe doğru olmaz. Bu sefer de bakışlarınızı kendi sevginize çevirebilirsiniz. Ona çirkin ve/veya kötü diyebilir misiniz? Sizce bu kadar alçalabilir miyiz? Hayır, ilk baştaki gücün etkisi devam eder ve yıkıcı yargıların hepsi yönelimin olduğu tarafa doğru akar. Artık eylem de anlam da bizden uzaklaşmıştır. Rolünü tamamlayacak olan İkarus gibi yanacağımız güneşe -bizimkisi doğanın değil, kendi güneşimiz tabii, gerçi aydınlatmaktan çok karartmaya yarıyor ama olsun- doğru uçmaya başlarız. Yanmanın etkisiyle bilincimizde son bir kıvılcım ateşlenir. Sevginin de yönelinenin de her zaman olduğu gibi hiçbir şeyi etkilemediğini fark ederiz. Fedakârlıktan ve kaçınılmazlıktan yanan benlik, acıdan yanmaya başlar. İşte, tam o anda olurda yeniden doğuş yaşarsanız eğer, bilin ki sevginin güzelliği de çirkinliği de sizin içinizdeki güçte saklı bir şekilde korunuyor.
815 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.