Sevgi, nasıl bir duygu ki, kalbimi yumuşattı... Sadece insanlara ve hayvanlara değil, tabiatta ki bütün canlılara kendimi çok yakın hissediyorum! Bu rutubetli, bu küf kokan mağarada, vahşi ihtiraslarıma gem vurabiliyorum. Fakat, sevgim gittikçe büyüyor ve göğsüme dar geliyor. Hasretin kucağında kendimden geçiyorum. "Goethe - Faust"
"Seçim", "mükemmel"i değil, mevcut namzetlerden "en iyisini" seçme sanatıdır. Zarar etmek için alışveriş yapmak, "gaflet" değil; ahmaklıktır.
star.com.tr/yazar/ben-iman-...
Söz verirken acele etmemek gerekir çünkü söz namusdur. O halde sözünde durmayan? Değersiz hissettirenin peşinden de gitmemek gereklidir. İman bir dahili siyaset meselesi olmayacak kadar büyük boyutlu bir meseledir. Bunu iman-soğan adı altında anlatı konusu yapmak çok gülünç duruyor.
Bu aralar tanrı yok, tanrı öldü kavramları aşırı popüler oldu. Bu savı ortaya attığımızda bilimsel bir başarı elde etmişçesine havalara kapılıyoruz. Tanrıyı öldüren insan ölümü engellesin o halde tanrı yok diyebiliriz. ölüm; insana haddini bildiren en büyük ayna. birkaç kelam niçe okuduktan veyahut sokratesin kemiklerini sızlatan felsefik düşüncelere girdikten sonra hakikatleri görmezden gelme itiyadına kapılabiliniyor. Zira insanlık ahlaksızlığın pençesine düştüğünden dolayı Niçe tanrı öldü demiştir. Dolayısıyla felsefe herkes için değil her şey içindir. Tanrı’nın olmadığını değil de, insanlığın ahlaki açıdan işlevini yitirdiği için mi olmaması gerektiğini göstermeye çalışıyoruz yoksa içinde bulunduğumuz bunalıma dayalı bir varlık ve varoluş problemine de açıklık mı getirmeye çalışıyoruz.
Bedenimiz bahçemizdir. İrademiz de bahçıvanı, ister ısırgan dikersin, ister kekik, ister kabak ekersin, bahçeni ya tek bir bitkiye ayırabilirsin ya da bir sürü çiçekle doldurabilirsin. Yeter ki sen iste!
Beden bahçeyse, ruh da o bahçenin toprağının altıdır. O bahçeye ektiğin bitkinin kökleri toprağın altından beslenir. Ve en nihayetinde meyvesi ya acı olur ya tatlı.