Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğba Yıldırım

376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Değmez bir bakıma insanın varacağı en büyük sırrın arkasından söyleyeceği son bilge söz olabilirdi." İsmail Güzelsoy okudukça hayranlığım daha çok artıyor. Gerçekle, kurmacanın arasındaki çizgiyi öyle bir ustalıkla oluşturuyor ki okurunu adeta bir masalın içinde en canlı hâliyle yaşatıyor. İsmail Güzelsoy okuma yolculuğunuz Banknot
Değmez
Değmezİsmail Güzelsoy · Doğan Kitap · 2015481 okunma
Reklam
407 syf.
·
Puan vermedi
Şevket Süreyya Aydemir’in otobiyografi niteliğindeki kitabı Suyu Arayan Adam, benim gibi yakın tarihe ilgi duyanlara hitap edebilecek bir kitap. Aydemir Balkan Savaşları yıllarında 1987 de doğar. Çocukluk yıllarını anlatmaya başlayarak kaleme aldığı hatıraları, Birinci Dünya Savaşı’na katıldığı senelere uzanır. Cumhuriyetin kurulması ile yaşadıklarından, İkinci Dünya Savaşı’na denk gelen yıllardaki emekliliğine varan kitap, bir ömrüm yaşanmış öyküsü. “Bu kitap ne bir tarih ne bir vesika kitabıdır. Bu kitap bir hayat hikayesidir ki, onun kahramanı, hadiselerin içinde aslında dikkatli bir gencin ilgisiyle yaşamıştır. Bu itibarla, bu hadiseler üzerinde, yanlış bile olsa, kendine göre bazı hükümleri vardır. ‘’ Bir tarih belgeseli tadı veren eser, diğer yandan Aydemir’in yaşamı boyunca izini sürdüğü ideolojilerin de haritası. Turancılık, Komünizm, Sosyalizm, Devletçilik … Aydemir’in yaşantısına eşlik eden tüm fikirleri okurken, o yıllardaki ülkülerin-siyasi akımların bir panoramasını da izliyoruz. Dönemin çekilen çilelerini ,arayışlarını, sancılı süreçlerini anlamak için çok kıymetli bir eser. Günümüz Türkçesiyle, kolay okunan sayfalara sahip olması da diğer güzel bir nokta. İyi ki okudum
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,469 okunma
624 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yedi Kartal Efsanesi 2.kitap Erbain Fırtınası Birinci kitaptan sonra daha bir heyecanla devam eden serüven, beni bu büyülü dünyaya iyice bağladı. Hiç bitmesin isteğim ve yoğun merak duygusuyla bir solukta okuma hevesim birbirine harmanlandı. Yedi Kartal ocağının, yedi ustasının başı dertteydi. Lokman Hekim’in ölümsüzlük iksirine varan emanetler çalınmış, arkasındaki güçler ile ortalık harman yeriydi. İlk kitapta burnuma gelen kötü kokuların doğruluğu, kitabın sonlarına doğru ortaya çıktıkça kızgınlığım arttı. Ocağın başı olan, Behruz Usta ise tüm bu karmaşada yine anahtar nokta oldu peki ya Behruz Usta da yetemezse? Neler oluyor neler buyurun sizler de bu heyecana ortak olun dostlar. Merak uyandırıcı kurgusunun yanında, mitolojik unsurlar bu kitapta daha bir baskındı. Hitit mitolojisinden fırtına tanrısı Teşup ile iyice hemhal oldum. İnsanlığın hırsları ve nefsine dair olan alt metinler ise çok başka bir kıymetteydi. Fantastik bir kitapla, yaşamın gerçekliği büyük bir marifetle ortaya serilmiş. Kitabı öve öve bitiremiyor olmamdaki ana nokta aslında budur. Bu seriyi okudukça, efsaneleri ve destanları bol olan bir milletin fantastik edebiyatı şimdiye kadar nasıl bu kadar sığ kalabildi diye de düşünür oldum. Saygın Ersin bu yolun önünü, çok kuvvetli bir metinle açmış. Darısı nicesine…
Erbain Fırtınası
Erbain FırtınasıSaygın Ersin · April Yayıncılık · 2020274 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
430 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhteşem bir seriye başladım. Yedi Kartal Efsanesi Zülfikar'ın Hükmü #okudumbitti Fantastik bir dünyanın kapılarını araladım. İçeri girmem ile önce kelimenin büyüsü, akıcı bir dilin etkisi etrafımı sardı. Bizim topraklarımızda, bizden izler ile bezenmiş masal tadındaki bu kurgu, beni ilk sayfadan esir aldı. Bir Lokman Hekim'in efsanesi. Yedi Kartal Ocağı'nın destanı. Meleklerin kudretiyle doğmuş olanlar kötülüğe karşı, iyiliğin varoluş savaşını veriyor. Lokman Hekim' in ölümsüzlüğünün sırrı ile yaşayan yedi kişi, bu varoluşun emanetini taşıyor. Yedilerden ateşe hükmeden de var, şifa dağıtan da. Zamanın efendisi de var, toprağın da. Yedi Kartal, solaklar, gececiler, 12.daire derken bir büyülü dünyanın içine düştüm. Doğaüstü güçler fantastik bir ögeden ibaret gelse bile, yüzyıllardır insan zihnini meşgul etmiş. Bu meşguliyeti kendi dilimden, ustaca bir kurgu ile okumak çok keyifli geldi. Kitapta fantastik dünyanın ötesinde, günümüz sorunlarından, derin devlete kadar incelenecek güzel noktalar da var ama bunlar seriye devam ettikce üzerine söz söyleme yetkinliği kazanılacak türden. Bir de sanki ihanet kokuları alıyorum gibi hadi bakalım hayırlısı... Hemen ikinci kitap Erbain Fırtınası'na geçiyorum. Büyük bir hevesle
Yedi Kartal Efsanesi 1 - Zülfikar'ın Hükmü
Yedi Kartal Efsanesi 1 - Zülfikar'ın HükmüSaygın Ersin · April Yayıncılık · 2020430 okunma
111 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kalemine hayran olduğum Ethem Baran'dan bir alıntı ile başlıyor kitap. "Ve her hikâye zamanını bekliyordu." Esra Kahya bu öyküleri hangi zamanla yoğurdu? Okuyucusuna kavuşturmak için kaç zamanı geride bıraktı? Ve bir öykü kitabının, tüm hikayeleri nasıl bu kadar güzel olabildi ? Benim Rüyalarım Hep Çıkar ile on iki öyküye yelken açıyoruz. Büyüler, batıl inançlar, mitler, acılar, kırılmış çocuk kalpleri... Önce; Mercan'ın saçlarına ağladım. Bir yerlerde yaşandığını bildiğimiz, ama dillendirmekten çekindiğimiz gerçeklerin kurbanı ah o saçlar. Saça vurulan bir makas sesi daha duyuluyor. Yüreğimde bir yangın, büyülenmişcesine dinleyip kalıyorum. Ufak bir poster meselesine gelince, parçalanan bir çocuk kalbine ortak oluyorum. Ne de olsa "Resim olan odaya melek girmez" cümleleriyle ben de büyütüldüm. Susmak zamanı ile Fırat sustu, ben de sustum. Bu insanlık ayıbı karşısında utançla susmaktan başka, geriye bir şey kalmadı. Ölene kadar aramızda öyküsünü, yüreğim ağzımda okudum. Peki cümlelerin güzelliğine ne demeli? "Acısı derinde olan bakarak konuşur işte böyle. Gözün bebeği acının rengini, sesini alır. Koyuldukça koyulur." "Her hikâye biraz eksik başlar. Herkes yarımdır biraz." "Konuşmanın yersiz olduğu anlarda susmayı öğreneli çok oldu." "İnsan beklerken zamanın kibrini de anlıyor. Zaman her şeyden önce. Nasıl da güçlü, acımasız." "Sanmak ne fena bir hal imiş. Hele sevecek sanmak" Kısacık sayfalarla, böylesine duygu yoğunluğu yaşatabilmek takdire şayan. Sevgili Esra Kahya'nın daha nice kitabını okumak umuduyla...
Benim Rüyalarım Hep Çıkar
Benim Rüyalarım Hep ÇıkarEsra Kahya · İletişim Yayınları · 2023222 okunma
Reklam
180 syf.
·
Puan vermedi
Bir Milli Mücadele dönemi romanı Rüsumat. Cephe arkasındaki kahramanlarımızı saygıyla anarak okuduğum, gurur ve gözyaşını harmanlatan bir kitap. "Ne var ki savaş sadece cephede çarpışmak demek değildi. Bir de cephe gerisi vardı ki bazen ön safhalardan bile daha fazla ehemmiyetli hale geliyordu." İstiklal Savaşının en şiddetli zamanlarında, cephane yüklü yaşlı bir gemi Rüsumat. Savaş mühimmatlarının kısıtlı olduğu bu zorlu savaşta, düşman donanması ile dolu Karadenizden, Anadolu'ya ulaşmak zordur. Batum'dan aldığı yükü Samsun Limanı'na sevk etmek üzerine yola çıkan gemi, Ereğli' den şark yönüne doğru düşman kuvvetlerinin ilerlediğini öğrenince Ordu'ya demir atar. Düşman kuvvetleri Ordu'ya da gelince mühimmatı teslim etmemek ve Rüsumat'ı düşman eline bırakmamak için gösterilen çaba gerçek bir efsane oluşturur. Milli Mücadele'nin deniz cephesini bilmek, o zamanları anlamlandırmak adına okunması gereken bir kitap. Ayrıca konuya, aşkın masum hâli, mitolojik hikayeler gibi farklı unsurlar da eklenince ilginin hep canlı tutulduğu bir metin oluşmuş. Mehmet Uluğtürkan yine araştırmacı kimliği, tarihi kurgudaki akıcı kalemi ile okumaya değer bir eser yaratmış.
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
ile birlikte okudum. İyi ki
Rüsumat
RüsumatMehmet Uluğtürkan · İnkılap Yayınevi · 202346 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okurken üzerime çöken huzursuzluk...Nereden başlasam, seni nasıl tarif etsem? Az Hakan Günday ile tanışma kitabım oldu. Yıllardır hem çok merak ettiğim, hem de okumaktan çekindiğim bir kalemdi. Başladıktan bir süre sonra, kitabı bir köşeye bırakıp günlerce elime almadım. Ben bu kitabı okuyamam dedim. Bir yanım da kitabı bitirmem için zorluyordu. Okurken mideme kramplar girdiği,alev alev yandığımı hissettiğim oldu. Çoğu zaman da nefes alamadığım duygusuna kapıldım ve sonra elimden bırakamadan #okudumbitti Hakan Günday, adeta "Görmek istemesen de bu hayatlar var, işte duymak istemediğin, bilmek İstemediğin şekliyle, tüm açıklığı ile karşında" diyor. Okumak istemediğim sayfalar, kafamı kumlara gömmek istemenin güdüsüydü. Gerçeklerden kaçamadım. İki hayatı birleştiren bir kurgu var karşımda. Birbirlerini #az bilen iki insan. Bir yanda Derdâ. İnsanlık dışı dürtüleri gizlemek için, tarikat adı altında dini kullananların eline düşmüş, bir çocuk gelin. Diğer yanda ise bir erkek çocuğu olan Derda var. Babası cezaevinde, ölen annesinden sonra hayata tutunmaya çalışan. Elinde Oğuz Atay'ın "Tutunamayanlar" kitabı. İkisi de çocuk. Hayatın onlara sunduğu renk, isimleri gibi benzer. Kapkara... Kitabı keşke anlamasaydım yada yanlış anlasaydım. Bilmiyorum, anlamaktan öte her şeyi isterdim. "Belki de hayat, yanlış anlayınca güzeldi. Sadece yanlış anlayınca. Ama her şeyi..."
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,3bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
Uzun zamandır listemdeydi Sakarmeke, okumak şimdiye kısmetmiş. Kaliteli, derin öykülerle dolu zamanlar geçirdim. Mehmet Fırat Pürselim'in hayranı olduğum kalemi, beni yine yanıltmadı. İnsana dair düşündüren metinler bizi karşılıyor. Kendini tekrar tekrar okutacak türden. Her satıra, etkili dokunuşlar hakim. Her Vakit öyküsü ile kavuşamayan tüm aşıkları düşünüp hüzünlendim, Ufak Bi' Teslimat ile yalnızlığın acısını hissettim. Serçe öyküsündeki masumiyet, beni tarifi zor bir duyguya çekti. Düşündüm, kaldım... On bir öykünün, her birinden sonra yüreğinizden bir kuş havalanıyor. Ayrı diyarlara uçan, ayrı bir kalp çarpıntısı bırakan. İyi ki okudum. Öykü okumayı sevenlere tavsiye ederim.
Sakarmeke
SakarmekeMehmet Fırat Pürselim · İthaki Yayınları · 2020182 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
Özlem Binel'in kaleminden ilgiyle okuduğum #ayışığım ve #sırbende kitaplarının devam kitabı #adıherneyse yine bir solukta, keyifle bitti. Hikaye bir Çerkez sürgünü öyküsü ile başlamıştı. Ailesinin gizemli sırlarının çemberinde kalan Feride, Bursa'ya bir şeyhe gelin olmuştu. İstemeden geldiği konakta kendinden epeyce büyük olan şeyh,
Adı Her Neyse
Adı Her NeyseÖzlem Binel · İnkılap Kitapevi · 202366 okunma
455 syf.
·
Puan vermedi
İsmail Güzelsoy'dan çok severek okuduğum, Sincap ve Rukas eserlerinden sonraki durağım, üçleminin son kitabı #iyiyolculuklar oldu. Paraya her aşk ile dokunuşta akla gelecek bir üçleme #banknotüçlemesi "Siz sefil varlıklar, hiçbir şeye, hiç kimseye, en sevdiğinizi iddia ettiğiniz insanlara bile paraya dokunduğunuz kadar büyük bir tutkuyla, aşkla, şefkatle dokunmuyorsunuz." Hayal ile gerçeğin iç içe geçtiği bu kitap, tadına doyamadığım bir okuma sağladı. Güzelsoy'un üstkurmacayı başarılı bir şekilde kullanması, metinlerarasılık konusundaki yetkinliğini ortaya koyması ile oldukca ilgimi çeken bir kitap oldu. Pellucidler, Mağlubiler, istihbaratlar, olay olaylar...Konu katman katman. Başlangıçta bir maceranın peşinden koştuğumu sanırken, sonrasında farklı hikayeler ile kitap adeta boyut değiştiriyor. Bu tarzı ile kitabın ortalarına doğru, tadına ilk defa bakacağım bir yemeğin çekinmesini yaşadım. Sonrasındaki keyif ise, hep iyi ki okudum dedirtti. İsmail Güzelsoy'un kalemindeki özgünlüğü, her kitabından sonra ayakta alkışlıyorum.
İyi Yolculuklar
İyi Yolculuklarİsmail Güzelsoy · Everest Yayınları · 200741 okunma
Reklam
256 syf.
·
Puan vermedi
Bir varmış, bir yokmuş... Çocukken masal dinlemeyi hep çok severdim. Edebiyata olan düşkünlüğüm, masallar ile başladı. Sınır tanımaz halleri ile hep kendine hayran bıraktılar. Dinlemekten, okumaya geçtiğim yıllardan beri de, her elime geçen masala kendimi bırakır, o fantastik dünyada keyifle soluklanırım. Polisiye yazarlığı ile tanıdığımız Ahmet Ümit'in masal anlatıcılığı da, romancılığı kadar iyi. Bu konuda en sevdiğin kitabı Masal Masal İçinde olsa bile, bu kitabı da keyifle okudum. Beş ayrı ülkenin, beş prensi aynı rüyayı görüyor. Rüyalarındaki kızın peşine düşen prensler, fantastik bir serüvene okuyucuyu konuk ediyor. Aşkın kimyasını nokta atışı cümleler ile anlatan yazar, aynı zamanda erkek egemenliğine de göndermeler yapıyor. 'Özgürlük yoksa aşk da yoktur' ve 'Sevdiğin insanın gardiyan olma' mesajları ile merakla okunan bir masaldan ötesini yaratmış. Masal severlere tavsiye Kitapla kalın
Bir Aşk Masalı
Bir Aşk MasalıAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20228,2bin okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
Roman, Rus bir subayla görev yaptığı kale komutanı yüzbaşının kızı aralasındaki duygusal ilişkileri konu alıyor. Puşkin, II. Katerina döneminde Rus imparatorluğu'na karşı ayaklanan, Kazak lider Yemelyan Pugaçov'ı da kitabın merkezine alarak, bu duygusal ilişkinin yanında tarihi bir kesit de sunmuş. Pyotr'un gözü kara, cesur hallerini, Yüzbaşı’nın kızı Masha'nin masumiyetini, Yüzbaşının asaletini ve karısının güçlü karekterini çok sevdim. Modern Rus Edebiyatının kurucularından olan Puşkin, yazdığı bu tarihsel romanda duru anlatımı ve gerçekçi dili ile büyük romancıymış dedirtti.Çağının atmosferini yaşatmasındaki başarısıyla, kendimi karakterlerin yanında buldum. Olaylara gözlerimle şahit olmuşum hissini yaşadım. Klasiklerin verdiği bu haz çok başka oluyor. Eser ölümsüz, ne kadar övsem eksik kalacak. Okuyun efendim...
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Doğan Kitap · 201929,2bin okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
Hamlet Shakespeare'in en uzun oyunu ve İngiliz Edebiyatının en güçlü eserlerinden. Trajedinin derinliğinden, karakter analizine kadar çok boyutlu olarak dafalarca incelenen esere dair, söylenmemiş söz elbet de kalmamıştır. Yine de okunan kitaba birkaç cümle söylemek adettendir diyerek başlayalım Prens Hamlet'in, kral olan babasını
Hamlet
HamletWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202045,1bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
1980 doğumlu İstanbullu yazar Osman Cemal Kaygılı'nın, eski İstanbul'u köşe bucak gezdiren eseri #karagözünsongünleri Kitap kısacık ama keşke daha uzun olsaydı da doyasıya okusaydım dedim. Derinlemesine tasvirleri ile keyifle okuduğum bir kitap oldu. Kuzguncuktan, Çamlıya, Sirkeciye eski İstanbul yaşantısına nostaljik bir yolculuktu. Kitaba ismini veren bölüm ise Karagöz ile Hacıvat'ın oyununun, yeniliklere uyum sağlayamazsa, çağa uygun diyaloglar geliştirilemezse yok olmaya mahkum olduğuna dem vuruyor. Yazar ne kadar da haklıymış diye düşündüm. Keşke zamanında fikirlerine önem veren olsaymış da hala canlı bir gelenek olarak kalsaymış. Kitabın içeriği durum hikayesi ve anlatılardan ibaret. Olay hareketliliği arayanlara çok hitap etmeyebilir. Bunu da dip not olarak düşeyim. Sevgiler
Karagöz'ün Son Günleri
Karagöz'ün Son GünleriOsman Cemal Kaygılı · Can Yayınları · 2021215 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
Pygmalion, kadın bir heykel yapar, tamamladığı eserine Galateia ismini koyaŗ sonra ise yarattığı kadına âşık olur. Heykeltraşın duygularına kayıtsız kalmayan tanrılar heykele can verir. Pygmalion, Galateia'nın hem yaratıcısı, hem de kocası olmuştur. Canlanan heykelle birlikte, tutsak bir yaşam da başlamıştır. "Güzeldim güzel olmasına ama mutluluğu, kaçışı elinden alınmış bir güzellik neye yarar?" Mitolojiye olan ilgim ve yazarın 'Ben, Kirke' , 'Akhileus'un Şarkısı' kitaplarını severek okumuş olmamım etkisiyle kitaptan beklentim yüksekti. Güzel bir mitolojik hikaye, bu sefer heba edilmiş. Özgürlük kavramı ve kadına dair kavramlarla altının dolmasını beklerdim. Konu çok yavan kalmış, olay ayrıntılardan yoksun işlenmiş. Okurken hiç keyif vermedi. Kitabın tek güzel yanı #ambragarlaschellı 'nin illüstrasyonlarıydı. Madeline Mıller bu sefer hayal kırıklığına uğrattı...
Galateia
GalateiaMadeline Miller · İthaki Yayınları · 20222,961 okunma
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.