Yazmadım seni daha,
Sevmeye ayırdım tüm zamanları,
Yazmaya bu yüzden vaktim olmadı.
Ben düşünmeye başlayınca seni
-Ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir
İnan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar
Toprakla su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar
Onlar da benimle birlikte
Ve onlar da benim kadar seni düşünürler...
Hep dalgınım bu günlerde
Saati cezveye koyup yumurta tutuyorum,
Bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum.
Aklım başıma gelmiyor, başıma çarpmadan dallar
Yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum.
Nisan'a kaç var diyorum saati sorarken.
Hiç böyle olmamıştım.
Bilenlere sordum ; 'aşk bu' dediler.
Avareyim, asudeyim, yorgunum
Bilmiyorum neden sana vurgunum.
Ya topla yaralı kırlangıçları
Ya da bu vefasız şarkıyı bitir.
Özgürlüğe giden tutsaklar gibi
Siyah gözlerine beni de götür
Nurullah Genç
Beden bakımından çocuk, düşünce bakımından yaşlıydım, o kadar okumuş, o kadar düşünmüştüm ki, bu geçitlerin dolambaçlı güçlüklerini, bu ovaların kumlu yollarını göreceğim sırada, yaşamı soyut bir biçimde, tepeleriyle tanıyordum.
Ah,gençliğinizin kıymetini bilin. En güzel günlerinizi sıkıcı şeyleri dinleyerek,kaybetmeye mahkum olanı kurtarmaya çalışarak heba etmeyin. Bunlar çağımızın hastalıklı amaçları,yanlış idealleri. Hayatınızı yaşayın . İçinizdeki yaşama sevincini açığa çıkarın! Hiçbir şeyi ıskalamayın. Hep yeni heyecanlar arayın. Hiçbir şeyden korkunuz olmasın...
Çünkü bir insanı etkilemek ona kendi ruhunu vermektir. Etkilenen kişi artık kendi fikirleriyle düşünemez,kendi tutkularıyla yanıp tutuşamaz hale gelir. Sahip olduğu erdemler bile gerçek değildir artık. Günahları bile ödünçtür;demler bile gerçek değildir artık. Günahları bile ödünçtür;günah diye bir şey varsa tabi. Artık bir başkasının müziğindeki bir yankıdan,kendisi için yazılmamış bir rolü oynayan bir oyuncudan ibarettir. Oysa yaşamın amacı kendi kendini geliştirmek, tekamül etmektir. Dünyaya gelme sebebimiz özümüzün farkına varmaktır. Bugünlerde insanlar kendilerinden korkar oldu.Görevlerin en ulvisini,kendilerine karşı olanı unuttular.
Birini çok sevmişsem, adını asla başkalarına söylemem. Ona ait bir parçayı başkalarına teslim ediyormuşum gibi gelir bana. En basit şey bile gizlendiğinde güzelleşir.