Ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!
Ah, bu boşluk, burada göğsümde hissettiğim bu korkunç boşluk! - Sık sık
düşünüyorum: onu bir defa olsun, yalnız bir defacık şu bağra basabilsen, bütün
bu boşluk dolardı.
Bir başkasının onu nasıl sevebildiğini, sevmeye nasıl hakkı olduğunu bazen anlamıyorum, çünkü onu yalnızca ben o kadar yürekten ve o kadar fazla seviyorum ki, ondan başka ne bir şey tanıyor, ne bir şey biliyorum; ondan başka da bir şeyim yok zaten!
Yanıp bitmiş , kül olmuş bir saraya dönüp gelen bir hayalete benziyorum , parlak bir prensken yaptırdığı ve her türlü muhteşem eşyayla'dan attı o Sarayı ölürken sevgili oğluna biyük umutlar besleyerek bırakan bir hayalet gibiyim.