Çoğumuz ihtiyacımız olan bütün maddi şeylere sahibiz ve bu yüzden pazarlamacıların işi artık ekonomiyi duygularımızla ilişkilendirmek, şimdiye kadar ihtiyaç duymadığımız şeyleri istememizi sağlayarak daha fazlasına ihtiyacımız varmış gibi hissetmemizi sağlamak. Yılda 30 bin sterlin kazanan kendini yoksul hissediyor. Yalnızca on ülke görmüşsek, kendimizi yeteri kadar seyahat etmemiş gibi hissediyoruz. Tek bir kırışığımız olduğunda, yaşlı hissediyoruz kendimizi. Resmimiz fotoshoplanmamış ya da filtrelenmemişse çirkin hissediyoruz.
Arayışımda bütün umudumu yitirdiğim zamanlar çok olmuştu. Yalnızca kaybolan birini değil, kaybettiğim başka bir şeyi, anlamı da arıyordum. Bir amaç arıyordum. İnsanların yüz yıldan fazla yaşamama nedeninin buna uygun olmamaları olduğunu anlamıştım. Yani psikolojik olarak. Sanki tükeniyordunuz.
İnsan, tıpkı yolda yürürken renkli bilye bulan ve sanki hazineler bulmuş gibi sevinen çocuklar gibi kalabilmeli. Yaşamdaki ufak şeylerden keyif almasını unutmasaydık, çocuklar gibi özgürce ve aşkla yaşamayı tercih edebilseydik dünya çok güzel bir yer olurdu.
"Bu karanlık inanç dünyasında sevginin ışığına pek yer yoktur; buna karşılık öfke, kin, aşağılanmışlık ve her zaman nefretle el ele olan kıskançlık çoktur."
Maksim Gorki, Ekmeğimi Kazanırken