.. Birinci büyüme döneminde gündeme getirilen imar afları eliyle kentsel dönüşüm yaklaşımı, içeriği itibariyle gelişmiş ülkelerin 1970lerde uygulayıp, 1980lerin başından itibaren terk ettikleri, “kentsel yenileme” ya da “kentsel iyileştirme” projelerine hakim olan anlayış ile benzeşmektedir. Her iki örnekte de asıl amaç, daha fazla yatırım ve sermaye çekmek için kentleri parlatmak ya da ilgili bölgedeki ekonomik, fiziksel ve toplumsal koşulları uzun vadeli olarak iyileştirmek değil, kent içerisindeki belirli bölgelerin fiziksel olarak yenilenmesini sağlamaktır. Türkiye’deki uygulamanın özgün bir tarafı ise, fiziksel yenilenme sürecinde ortaya çıkacak rantın, küçük üreticiler ve gecekondularda yaşayan yoksul ve dar gelirli kentli nufusa rasında pay edilmesine izin verilmesidir. Bu iznin ise raslantısal olarak değil bilinçli bir politik tercih olarak verildiğini düşünmek daha doğrudur.