Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Daha acıklı bir kitap okumadım !
İlk iki bölüm yetmezmiş gibi 3. bölüm kan ağlatıyor, ciğer dağlıyor...
Erkekler, çocuklar, kadınlar en çokta çocuk yaşta kadın olanlar. Ve yetmezmiş gibi birde herşeyin üzerine eklenen savaş!
Bitti mi? Bitmedi !
Afganistan hâlâ aynı şeyleri yaşıyor. Savaşta çocuk olmak, anne olmak, baba olmak ne kadar acı. Kadınların yegane kıyafeti kara çarşafın tesettür olmaktan çıkıp vücutlarında ki morlukları, yüzlerindeki hüznü gizleyen bir maske olduğu coğrafya. Ölüm kurtuluştu sanki ama ölüm bile yetmiyordu... Yalnız insanlar değil resimlerde ki hayvanlar bile örtünmek zorundaydı. İnsanlar ne kadar zalim olmuştu.
Yer yer ülkemizin de özeti sanki tek eksik olan savaş gibi. İnşallah öyle şeyleri yaşamayız.
Böyle bir kitabı savaşın orta yerinde görev yaparken okumak. Gidip geldiğim yerlerde ki evlerin onlarcasında bu kitabın gerçek olduğunu bilmem... Kitabı okuyamacacak oldum, beni çok sarstı. Belki sonu çok güzel olur diye zorladım kendimi bitirdim, bittim.
Allah'ım insanları ıslah eyle... Allah'ım kulu, kula muhtaç eyleme... Zalimin ve zalimlerin karşısında mazlum olmaktan; mazlumun ve mazlumların karşısında da zalim olmaktan sana sığınırım. Amin.
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,8bin okunma
...
Nana'nın söylediklerini anımsadı: Hep kuzeyi gösteren bir pusula ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da mutlaka bir kadını işaret eder. Her zaman. Bunu aklından çıkarma, Meryem
...