Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cansu Koc

Kitabı kokladı. "Kitapların hindistancevizi veya yabancı bir diyardan gelen bir baharat gibi koktuğunu biliyor musun? Küçükken onları koklamaya bayılırdım. Tanrım, bir zamanlar öyle çok güzel kitap vardı ki.. biz onları bırakmadan önce.."
Sayfa 104 - Ithaki yay.Kitabı okudu
Reklam
Belki kitaplar bizi mağaradan biraz çıkarabilir. Belki hep aynı, lanet olası, çılgınca hataları yapmaktan alıkoyabilirler bizi!
Sayfa 95 - Ithaki yay.Kitabı okudu
Ama en çok da insanları seyretmeyi seviyorum..
Sayfa 50 - Ithaki yay.Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sizden vazgeçmeyi reddeden, çırpınmayı bırakıp batmaya karar verdiğiniz bir anda elinizden tutup sizi yukarılara çeken bir kardeşe nasıl teşekkür edersiniz?.. Bunun kelimeleri yok..
Sayfa 344 - Domingo yay.Kitabı okudu
Sinirsel çöküşün meselesi şu ki, böyle bir şey geçirdiğiniz ne kadar bariz olursa olsun, her nasılsa size bariz görünmez. Bir şeyim yok, diue düşünürsünüz.
Sayfa 333 - Domingo yay.Kitabı okudu
Reklam
Babamla mutlu bir fotoğrafımız var artık. Böyle bir şeyin mümkün olduğunu gösteren bir kanıt..
Sayfa 328 - Domingo yay.Kitabı okudu
Hayatın kendisi meczup gibi görünürken, deliliğin nerede olduğunu kim bilebilir?
Sayfa 327 - Domingo yay.Kitabı okudu
Insanın sevdiklerine, kendi üzerinde bu kadar güç sahibi olma hakkını vermesi ne garip..
Sayfa 218 - Domingo yay.Kitabı okudu
Kuran (yazılı metin değil) bir söz olarak vahyedilip, Hz Peygamber tarafından yazısız bir topluma şifahî bir hitap olarak iletilmiştir.
Yazılı dil seslerin resmini çizer ve uzayda çizgiseldir. Yazılı söz, sabitleşmiş sözdür. Kulak düzeninden göz düzenine geçen dilin bir parçası olup hiç bir diyalog içermez. Yazılı söz, sürekli tekrarlanan ve hep aynı olan sözdür, oysa işitilen söz öyle değildir.
Sayfa 13 - Ankara Okulu Yay.Kitabı okuyor
Reklam
Yazı işitmenin değil görmenin dilidir. Bu yüzden yazı, tüm gücüyle kelimeleri görsellik boyutuna hapseder.
Sayfa 13 - Ankara Okulu Yay.Kitabı okuyor
Bazen düşünüyorum, ne garip mahluklarız.. Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız.
Risale-i Nur'un mesleği odur ki, zihinlerde bir iz bırakmamak için, sâir ulemaya muhalif olarak, muarızların şüphelerinizikretmeden öyle bir cevap verir ki, daha vehim ve vesveseye yer kalmaz.
Tanrıyı göremiyoruz. Çünkü herkesin göz önünde sandığı güneş bile, insanların kendisine dikkatle bakmalarına izin vermez.
135 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.