Melike Temmuz Ayçil

Acı korkunç bir şeydi! Neden bir anda gelmiyordu, neden büyük bir acı, geldiği gibi hemen geçmiyordu?
Reklam
Büyüklerin bu hep saate bakmak tutkuları inanılır gibi değildi. Özellikle de her şeyin en güzel olduğunu anlarda.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İnsanları sevmekten pek hoşlanmıyorum da. Sevdim mi de, ölmelerinden korkuyorum"
Akrabalığı oluşturan yalnızca kan bağı değil, aynı zamanda yürek ve akıl bağlarıdır.
Reklam
Bazıları için ölmek kolaydı. Uğursuz bir trenin gelmesi yetiyordu, tamamdır bu iş. Ama benim için göklere uçmak ne kadar güçtü. Herkes engel olmak için bacaklarımı tutuyordu.
"Önemi yok onu öldüreceğim!" "Ne diyorsun sen, küçük; babanı mı öldüreceksin?" "Evet, yapacağım bunu. Başladım bile. Öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek... Ve bir gün büsbütün ölecek."
Ortaya çıkmakta gecikebilir. Yine de bir gün seni kesinlikle bulacaktır.
Reklam
Asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması.
Ne yazık! Ölüm ruhumuzu ne hale getirecek? Onu nasıl şekillendirecek? Ondan ne alıp ne verecek? Onu nereye yerleştirecek? Bazen dünyaya bakıp ağlaması için etten gözler bahşedecek mi?
İnsan içinde bulunduğu umutsuz koşullarda bazen bir zinciri bir saç teliyle koparabileceğini sanır.
102 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.