Oruç sayesinde beyin, enerji kaynağı olarak glikoz yerine karaciğerde üretilen ketonu kullanmaya başlar. Beyin enerji kaynağı olarak keton metabolize etmeye başladığındaysa mitokondriyal genler aktif hale gelir, apoptoz (hücre intiharı) azalır ve böylece mitokondriyal yenilenme başlar. Kısacası oruç, enerji üretimini artırarak daha net düşünmemizi sağlayan ve daha iyi işleyen bir beyne sahip olmamızın yolunu açar.
Oruç dinler tarihi boyunca pek çok ruhsal arayışın ana öğesi olmuştur. Bütün büyük dinler orucu diğer ibadetlerin üstünde tutar. Oruç, İslam'daki Ramazan orucu ve Musevilikteki Kipur orucu gibi, dinlerin temel taşlarını oluşturur. Yogiler beslenme biçimlerinin bir parçası olarak "yoksunluk" çalışması yaparlar ve aynı şekilde Şamanlar da "görü arayışları" esnasında oruç tutarlar. Hıristiyanlıkta da dindar Hıristiyanlar arasında yaygın olarak tutulan ve Kutsal Kitap'ta örnekleri bulunan bir günlük, üç günlük, yedi günlük ve kırk günlük oruçlar bulunmaktadır.