Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.13
Cem
Cem
@Theguardian28
Thomas More, Osho, Zülfü Livaneli, Nietzsche, Kafka, Dostoyevski, Sarah Jio, Nazım Hikmet, Sabahattin Ali ve daha tanımadığı nice yazarın hayranı.
Kamu
Lisans
Giresun
53 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Müştak'ın iç sesi:)
Harika bir polisiye, psikoloji ve tarihi bir roman. Ahmet Ümit yine büyülemeye devam etmiş. Müştak Serhazim dehşet bir karakter. Yazarımız birçok ama birçok mesaj vermiş. Ne desem ne desek boş kapağını açın ve başlayın serüvene. Tek eleştirim bazı kısımlarda ör.( Tahir hoca ile gezide iken olay örgüsü çok ağır işliyor. gezi konusu da, birbirleriyle olan diyolaglari da) buralarda hemen ana konuya dönmek istiyorsun ama sayfalarca beklemek durumunda kaliyorsun. Bu yazın dilini Ahmet Ümit pek tercih etmese de kullanıyor. Temayı duraklattigi için ben pek hoşlanmıyorum. Kesinlikle vakit ayırmaya değer bir eser.
Arkadaşlar merhaba. Romanı 1 gecede bitirdim ve bitirdikten sonra Ahmet Şafağa olan bakışım da değişti. Öncesinde ne idi şimdi ne oldu kısmına geleyim. Öncesinde hakkında çok magazinsever olduğunu düşündüğüm, daha doğrusu kendisini çok fazlaca takip ettiğim için (merakımdan dolayı, zira konuşması, konuşmasındaki kültür ve eğitim seviyesinin davranışlarıyla örtüşmedigini düşünüyordum). Daha önce 2 eserini okumuştum. Bu iki eseri de çok fanatik ve fantastik bulmuştum. Oysa ki burada gerçekten bir idea eseri yer almakta idi. Her yerini tasvip etmesem de eserinde ki duygusal bakışı ve milli değerleri işleyişi çok hoşuma gitti. Biraz da kalıbında düşünceleri yok değildi ama insan yontuluyor. Ben de eskiden çok severek takip etmeme rağmen, fanatik ve magazinsel bulduğum için bir süre sonra sevgim alakasizliga dönmüştü. Şuan bu eseriyle paylaşımcı ve doğru gözle okuduğu zaman birleştirici yanlarını duygusallığı da gayet güzel kullanarak aktardığı için koşullu bir ilgi duymaya başladım kendisine. Zira yazar ufuk açıcıdır! Şovenist ise budaladan başka birşey değildir. Yazarlar halkın aynası aynı zamanda feneridir. Kendisine son zamanlarda hep şovenist yakıştırmasını rahatlıkla yapar olmuştum ama bugün yeni bir sorgulama yoluna gideceğim sanırım.
Eser hakkında yorumda bulunmadığımı düşünenler: Yukarıdaki metinde bir çok yorum var aslında. Ahmet Şafağı yazar olarak tanıyanlar ve bu eserini henüz eline almamışlar kesinlikle alsınlar. Ben kalıpçı bir insan değilim birazdan Zülfü Livaneli'nin Serenad'ını elime alacağım. Yorumlarımı da bu minval de ele almanızı isterim. Keyifli okumalar.
Yağmur yağmadı diye toprak buluttan vazgeçer mi?
Ona gülümsemiyor diye anne yavrusundan vazgeçer mi?
Tarla tohumdan, başak güneşten, böcek çiçekten vazgeçer mi?
Benim senden vazgeçecegimi nasıl düşünürsün?"
Roman arkeolojik bir kazı etrafında şekilleniyor. Ana temamız Arkeolojik kazı ve çıkarılan tabletlerle Hititlere kadar konumuz dallanıyor. Bilgilendiriyor da yazar bizi. Ahmet Ümit hayatım boyunca okuyacağım, her dönem her eserinde farklı lezzetler barındıran bir adam. Bu romanında da sizi o kadar saracak, o kadar bırakmak istemeyeceğiniz bir eser ortaya koymuş ki 6 saat arada bir mola vererek bitirmek zorunda kaldım kitabı. Bitirmek zorunda kaldım diyorum bir yanım bitmesin diyor bir yanım merak içinde. Her kitabında olduğu gibi içinde herşey var aslında. Psikolojik çözümlemeler de, cinayet vakaları da, aşk da, siyaset de... Olayları hep iki perdeden anlatıyor. Eser hakkında çok fazla konuşmak istemiyorum, Kapağı açıp onu dünyanıza almalısınız. Ahmet Ümit Türkiye'nin yaşayan ilk 3 yazarından biridir bence kesinlikle... Dili çok başarılı harika...
Okur Takip Önerileri
Kitabı kitap yokluğunda vakit geçirmek amacıyla okumuştum. Hikayesi ve düşülen özetler beni çok tatmin etmemişti okunabilirlik açısından. Yazarın ifadeleri ve anlatım biçimi açısından çok büyük problemler olmasa da, olay öyküsü çok sizi saracak aman dedirtecek cinsten değil. Kahraman cinsel bir açlık taşıyor ve karısını cinsel bir obje olarak gördüğü başka birisi ile aldatıyor. Burada kadınlar ve erkekler hakkında fikir bildirilmiş. Doğruluğu ve yanlışlığı tartışılır. Okumazsaniz birşey kaybedilmez. Okunursa da birşey kazanılmaz. Bir mesaj niteliği yok kısaca. Boş yere yazılmış 304 sayfa. Yazım dili açısından başarılı bir yazar olduğunu düşünüyorum.
Ahmet Ümit'in en güzel eseri olmaya aday bir roman. Kesinlikle çok güzel bir hikayesi vardı. Sizi içine saracak, hemen bitirmek isteyeceksiniz aynı zamanda da hiç bitmesin isteyeceksiniz. 2 günde bitirdim kitabı ve 1. Gün sadece 80 sayfa falan okumuştum. Amacım da kitabı bitirmek değildi lakin elimden bırakamadım ve bitti :). Yani polisiye sevenler için akıl dolu bir eser. Yazarı zaten çok seviyorum bu eserinde de dünya görüşü hakkında kendimce yine kendisinden etkilendiğimi söylemeliyim.
Önemli bir not: İzleyenler varsa internet dizisi olan Kenan İmirzalıoğlu'nun oynadığı Alef dizisinde bu romandan fazlası ile etkilendiğini düşünüyorum. Senaryoyu incelerseniz Senaristte bu eserin izlerini bulabilirsiniz bence.
Bu kitabı ne övmek haddim ne yermek. Öğretici bir roman aslında. Anne babalara da ders kitabı olarak tavsiye edilebilir... Bı yanım roman hakkında uzun uzun yaz diyor diğer yanım boşver. Çünkü ne yazsam eksik hissedeceğim. Yazmam gerekenleri düşündükçe bile düşüncelerimle kavga ediyorum. Bu kitabı 2. Sefer elinize alma ihtimaliniz yok. Başlayın tek çırpıda bitecek. Çok övülüyordu ama bu kadar mükemmel olacağını düşünmediğim için elime almadım.
Jasper'in ailesi olmadığı için, herkes onun suç isleyebilecek kapasitede birisi olduğunu düşünüp, kasabada işlenen her suçu onun islediginden şüphelenilir. Aile yapısı güçlü olmadığından onun yanlış bir çocuk olduğu söyleniyor ve diğer aileler çocuklarına ondan uzak durması gerektiğini söylüyordu. Annesi ölmüştü babası alkolikti... Charlie ona çok acıyordu. Onun çok iyi birisi olduğunu, sadece kendisine olduğu gibi ona kahvaltı hazırlayan birisi olmadığı ve babası gibi bir babası olmadığı halde, onun ne kadar güçlü ve iyi birisi olduğunu bildiği için ona fazlasıyla özeniyor ve onu Kasabanın kahramanı ilan ediyordu.
Jeffrey'in ailesi Vietnam asıllı olduğu için Kasaba halkı tarafından dışlanıyordu. Herkes insan değil miydi? Neden okuldaki arkadaşları Jeffrey'e saygı duymuyor, onu mağrur görüyordu? Onların da diğer kasaba halkı gibi huzur içinde yaşaması gerekmiyor muydu? Vietnamlılar ne yapmıştı bizim Kasabaya? Hayat herkesi aynı şartlarda yaşatmıyorken neden şanssız olanları şanslı olanlara ezdiriyordu?
Eser çok harika... Neden kitap okunması gerektiğini ve kitap okuyan insanların neden daha geniş düşündüklerini açıklıyor adeta. Bir arkadaşımız ederim Dünya klasikleri arasına girebileceği tezini savunuyordu bende onu destekleyerek kesinlikle ileride yer alacağını düşünüyorum. Irkçılığı katı bir şekilde eleştiren, güven duygusunu tattiran,arkadaşlık üzerine düşündüren bir eser olduğunu düşünüyorum. Keyifle okumalar dilerim.
Eseri kısaca özetlemek gerekirse; Sigorta şirketinde çalışan, babası Türk, kimya hatunun iş sebebiyle Konya'ya gelmesiyle başlayıp sürükleyici mistik bir roman havasına bürünüyor. Okumanızı tavsiye edeceğim, merak uyandırıcı bir eser.
Kafkanın en iyi eserleri arasında yer alan bu eseri bugün tekrar okuma fırsatı buldum... Daha önceki okumama göre daha farklı yorumlarda bulundum. Eser öncelikle sizi düşündürüp günümüz yargısında mevcut eksiklikleri görme şansı doğuruyor size. Bazı arkadaşlar ask, macera romanı okur gibi okumak istediklerinden eksik bulmuşlar lakin bu bir eleştiri eseridir bence. Yargı sistemine yasama sistemine düşünce sistemine yapılan bir eleştiri. Aykırı düşüncelerin yanlış idare edilen bir toplum içerisinde nasıl çürütüldüğünü anlatıyor. Ben eleştirecek pek bir detay bulamadım açıkçası. 41 yaşında ölmüş bir adam için gayet olgunca yazılmış bir eser. Keyifle olmasa bile ilgiyle okunacak bir eser. Thomas More'nin Ütopyası kadar hayal ettirecek ve bazı şeyleri de öğretecek aynı zamanda.
Mükemmel bir eser. Irkçılığın kötülüğünü iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Ayrıca bilgilendirici bir eser. Okunması, ders alınması, türlerinin çoğalması gereken bir eser.
Ahmet Ümit yine bir sürükleyici polisiye romanla çıkıyor okuyucularının karşısına. Kahramanımız Nevzat komiserin cinayet ekibinin başından geçen olaylar silsilesiyle elinden bırakmayacağız bir roman haline dönüşüveriyor. Ben elime aldım aynı gün bitirdim, tuvalet vb. İhtiyacım olduğunda bitirip romana dönme istediğiyle olabildiğince kısa tutuyordum ihtiyacımı. Katili de aşkından dolayı tespit etmeme rağmen roman, beni onun katil olabilme ihtimalinden uzaklaştırdı. Sonunda mücadele bitti derken katili hiç tahmin etmedikleri bir yerde yakaladıkları ipucu ile buldular. Eksikleri de yok değildi tabi.. şu yazar işi çok abartılı idi. Maalesef halkımız içinde olan hukuksuzluk, ahlaksızlık, sefalet, mübadele içinde savrulan hayatlar, karanlık Dünya vb ders çıkarıp kaçınmamız gereken bu konuları bütün iğrençliği ile sermiş Ahmet Ümit önümüze.
Adalet Ağaoğlu'nun okuduğum ilk eseri idi. Popülaritesi olan bir yazar olduğu için yüksek bir beklenti ile başladım. Yada tarzıma uymuyordur belki ondan dolayıdır bu memnuniyetsizlik. Romanın ana kahramanı Bayram isminde birisi. Bayram arkadaşının hakkını gasp ederek Almanya'ya işçi olmaya gidiyor. Para biriktirip Kezban'ı alcak. Herkese mesafeli Bayram; amcası tarafından büyütülür. Bayramın herkese mesafeli davranmasının nedeni ise; sevgi görmediğini, herkesin ona kötü davrandığı, dalga geçtiğini düşünmesidir. Köydeki herkese kendini ispat etmesi gerekir. Bayram yeni bir araba almak için yıllarca ek mesailerle, farklı birimde daha rahat, daha fazla para alan arkadaşlarının ayağını kaydırarak, ekonomik olarak cimrilik ederek Almanya'daki yakınlarını da kendisinden soğutur. Buraya kadar problem yok hikaye çok güzel. Lakin işleniş de bir o kadar kötü. Bütün bu eserleri Bayram arabayla Almanya'dan dönerken öğreniyorsunuz. 340 sf. Bayram köye gelmeye çalışıyor Mercedes'iyle. Bu Bayram öyle değişik adam ki bu kadarı ancak romanda olur dediriyor insana. O yüzden çok keyifle okudum diyemeyeceğim.
Eser öyle okumanız gereken aman aman bir eser değil, okumasanız da birşey kaybetmezsiniz. Yazarın akıcılığı güzel ama sıkmıyor okurken sizi. Ana kahramanımız Sasha. Sasha, psikolojik sorunları olan, davranış bozuklukları gösteren bir kişilik. Onun etrafında dönüyor hikaye.
Akıcı bir dille yazılmasına rağmen bazı yerleri gereksizce uzatılmış ama vermek istediği mesaj bakımından buna katlanılıyor. Saçma Türk filmlerinin duyarlılığının duyarsızlığı var eserde. Yazarın okuduğum ilk romanı bu. Yazar hakkında kesin kanaat bildirmemekle birlikte, eseri çok okumak gerektiğini düşünmüyorum. Boş vakitlerde okumuş olmak için okunulabilir bence.
Öncelikle bu esere nasıl başlamam gerektiğini ifade edemiyorum... Sanki bütün güzel sözler eksik kalacak gibi...
Ütopya teriminin kaynağı bu eser. Kesinlikle ama kesinlikle devlet idaresi konusunda bir başyapıt. Kesinlikle liderlere lider olmadan önce okutulması gerek. Devletsel nefreti minimize edecek en önemli kaynak. Devletin halkı için var
