"İnsanın yoksul bir babası olması ne kötü!"
Bakışlanını lastik pabuçlardan ayırdım ve önümde duran galoşlan gördüm. Babam ayaktaydı, bize bakıyordu. Gözleri sınırsız bir hüzünle doluydu. Gözleri öyle büyümüş öyle büyümüştü ki, Bangu Sineması'nın perdesini doldurabilirdi neredeyse. Ve öyle korkunç bir acı
vardı ki bu gözlerde, ağlamak istese bile ağlayamazdı.
Bitmek tükenmek bilmeyen bir dakika boyunca orada
durup bize baktı, sonra sesini çıkarmadan önümüzden
geçti.