Saate baktı. Neredeyse sabah olacaktı. Sırtı sızlıyordu ama mutluydu. Masaya başka bir adam olarak oturmuştu. Başka bir adam olarak kalkıyordu. Artık ciddi bir dava sahibiydi.
Fakir düştüğünden beri o gece ilk defa sahiden rahat uyudu. Yani, "Adam sen de... Gün doğmadan neler doğar!" diye kendisini avutmaya lüzum görmeden...