Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğçe Buse

Tuğçe Buse
@Tugcebuseglr
50 okur puanı
Mart 2019 tarihinde katıldı
Bazen bir adam tanıdım, eteğine yapışıp kurtulmak için günümüzde yaşamasını çok istediğim; bazen bir herifle karşılaştım “Bu benim atam olamaz!” diye isyan ettiğim. Ne var ki her ikisinin de genleri benim genlerime uyuyordu ve kabullenmek zorundaydım ki ben onların varisiydim.
Reklam
Bütün insanlar akıl hastasıdır; ama en ağır akıl hastası olanlar; kendilerinde farkına varmadıkları akıl hastalığı belirtilerini başkalarında görmek isteyenlerdir.
İnsan, sadece yaşlıların muhafazakar, gençlerin ise yenilikçi olduğunu sanır. Pek doğru değildir bu. Genelde asıl gençler muhafazakardır; yaşamak isteyen, ama bu konuda kafa yoracak zamanları da bulunmayan ve bu nedenle o zamana kadar süregelmiş hayatı kendilerine örnek alan genç insanlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan aklının varabileceği en son nokta onun gönlünün içindedir zaten
Sayfa 36
Akıl insana bahşedilmiş en muhteşem ama o derecede de yalın bir melekedir…Aklımız gönlümüzün önüne düşünce insan kendi yaratılışına uygun şeyler üretir; nefsin önüne düşünce sapkınlık başlar.
Sayfa 35
Reklam
Kara toprak, sevgili Toprak Ana, hepimizi sinesine barındıran sensin! Bizlere mutluluk vermeyeceksen neye yarar senin Toprak Ana oluşun? Dünyaya niçin geliyoruz? Biz senin çocuklarınız, bize mutluluk ver, bizi mutlu kıl Toprak Ana!
Her insan, hatta her toplumu hoşlandığı yemle avlarlar.Mesele, böyle oltalara tutulmayacak kadar insanlığımızı terbiye edebilmektir.
Tıpkı bir iskambil oyununda kartların dağıtılması gibi bir şey bu,sevgili Sofie. Siyah kartlar bir tarafa ayrılır, kırmızılar bir tarafa. Ama arada sırada bir joker çıkar ortaya. Ne kupadır ne sinek, ne karo ne de maça. Sokrates de Atina’da böyle bir jokerdi işte. Bildiklerinden kesinkes emin değildi, aldırış ettiği de yoktu. Sadece hiçbir şey bilmediğini biliyordu ve acı çekiyordu bu yüzden.
İki yıl önce banyoda düşüp öldüğünde, ölüm raporuna “Yetmiş dokuz yaşında. Beyin kanaması” yazıldı. Bence ölüm nedeni yürek kanamasıydı. Çünkü insan mutsuzluktan ölebilir!
Sayfa 152
Satranç hayat gibidir. Her parçanın kendi işlevi vardır. Bazıları zayıftır, bazıları ise güçlü. Bazıları oyunun başında işine yarar, bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Bazen kendi adımı unutacak kadar sarhoş oluyordum. Lakin onun adı her vakitten daha canlı, daha manalı, dilimden hiç düşmüyordu.
Sayfa 188Kitabı okudu
Bu dünyada her şey ne bayağı ne beyhude ne kirliydi! Bu dünyada güzellik bir hayal, sezgi bir efsane, asalet ve zarafet, insanın üstünde hafif bir cilaydı.
Zaman üzerine sayısız paralel çizgi çizebileceğimiz bir sayfa gibi boştur.
Sayfa 115Kitabı okudu
Vuslat
Ey talih! Ölümden de beterdir bu karanlık Ey aşk! O gönüller sana mal oldular artık Ey vuslat! O aşıkları efsununa ram et! Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devam et.
Sayfa 129Kitabı okudu
Deniz
Benzim, ölümün şi’ri yayıldıkça, sarardı. Kalbimse bu hengamede kuşlar gibi ürkek. Kalbim heyecandan dedi: “Artık dönelim çek”
Sayfa 134Kitabı okudu
Git ve hiç korkma. İnsanlara gücenme, hareketlerine kızma, ölenin sana yaptıklarını yürekten bağışla, içten barış onunla.Pişmanlık duyuyorsan, içinde sevgi var demektir. Sevince de Tanrı seni kabul eder. Sevgi nelerin bedelidir, neleri kurtarmaz.
Sayfa 96 - İthaki
Reklam
Hem konuşmaya ne gerek vardı? İnsan her şeyi anlatamaz, zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez..