Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okan Balkan

Okan Balkan
@Turanid
Sıkı Okur
"En uç mutluluk ve en uç mutsuzluk anlarımda duyduğum bir arzuyu düşünüyorum. Âh bir ölebilseydim..."
155 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Bahaeddin Özkişi’nin “Sokakta”* eseri materyalizmin, maneviyatın hüküm sürdüğü topraklara yaptığı istilayı sade bir sokak evreninde anlatır. Gelişim ve ilerlemenin anahtarını Batı’ya kaptırmış bir toplumun -düştüğü aşağılık psikolojisiyle- birçok ferdinin hızla kendi değerlerine yabancılaşması, öz kültürünü hor görmeye başlaması, üstüne üstlük dini ve milli değerlere saldırmaları bu sokakta yaşanan bir cinayetle başlayan olaylar silsilesi eşliğinde anlatılır. Elbette savaş tek taraflı yaşanmaz. Kurtuluşu hala kendi özünde arayan ve kültürel zenginliğinin bilincinde olanlar -sayıca azalsalar dahi- sokağın maneviyat cephesinin savunucuları olmaya çabalarlar.
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
Sokakta
SokaktaBahaeddin Özkişi · Ötüken Neşriyat · 20041,137 okunma
Reklam
142 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Öykü, okuması kolay ve zevkli fakat yazması zor ve meşakkatli bir metin türüdür. Daha önce çeşitli dergilerde yazıları çıkan Denizlili Sinan Terzi, üç bölümden oluşan bu eserde küçerek hikaye denilen kısa ve etkili öykülere yer vermiş. Modernizm, bunalım, işsizlik, köy hayatı, sosyal medya, kadın-erkek ilişkileri gibi pek çok konuyu içeren öykülerin en önemli özelliği vurucu olmaları. Çoğu hikayeyi okurken dalıp gitmeniz veya "Aynen böyle..." diye iç geçirmeniz pek olası. Ben kendimden ve çevremden çok şey gördüm bu kısacık öykülerde. Eminim toplumun her kesiminden okuyucu da benzer şeyler söyleyecektir. Bu arada kitabın ismi de bir Aşık Reyhani türküsünden...
Derdimize Çare Bir Çiçek
Derdimize Çare Bir ÇiçekSinan Terzi · Ötüken Neşriyat · 201965 okunma
156 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Köprülü Fuat'ın tekmil Türk edebiyatından daha kallavi olarak nitelediği Dede Korkut Hikayeleri, Korkutçuluk adıyla yüzyıllardır incelenmeye devam ediyor. Dresden ve Vatikan'dan sonra geçtiğimiz yıl İran Türkmensahra'da üçüncü nüshası bulunan Dede Korkut Kitabının çocuklar tarafından okunup anlaşılması için Ülkü Ocakları, pek muteber bir iş yapıp bu mümtaz eseri çocukların anlayabileceği seviyeye tekrar ele alıp kitaplaştırdı. Üstelik üçüncü nüshada bulunan 13. hikayeyi de bulunduran ilk çocuk kitabi olma özelliği taşıyan bu kitabı abartmadan görsellerle zenginleştirmişler. Okumadığım hiçbir kitabı tavsiye etmediğim için bu kitabı okuduktan sonra gönül rahatlığıyla önerebilirim. Hatta ben okuduktan sonra kısa bir notla kardeşime hediye ettim.
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
Çocuklar İçin Dede Korkut
Çocuklar İçin Dede KorkutSeyfullah Yıldırım · Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı · 201921 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Türkiye'de gündemin ömrünün çok kısa olduğu mâlumdur. "Açılım" vaadiyle palazlanan bölücü terör, 2014-16 yılları arasında ülkemizin güneydoğusunda neredeyse 90'ların başındaki alan hakimiyetine ulaşacak seviyeye gelmişti. Teknolojik gelişmeler ve yurt dışı destekleri sayesinde mayın, EYP, militan, ekipman,vb. konularda altın çağını
Jöh - Pöh Silopi Hendeklerinde
Jöh - Pöh Silopi HendeklerindeYeşil Bozlak · 202096 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hem deniz hem de kara muharebeleri olarak iki ayrı şahika gibi karşımızda duran Çanakkale Zaferi hala tam olarak anılmıyor, anlaşılmıyor diye hayıflanır dururum yıllardır. Örneğin 18 Mart 1915, deniz zaferinin yıldönümüdür. Ancak savaş burda bitmez, düşman geri dönüp kara savaşlarını başlatır ki bu da tam olarak çekildikleri 9 Ocak 1916'ya kadar
Allahaısmarladık
Allahaısmarladıkİbrahim Naci · Yeditepe Yayınevi · 2021446 okunma
Reklam
184 syf.
3/10 puan verdi
Dönemin ruhunu yansıtması bakımından her ne kadar ilgi çekici olsa da Mustafa Armağan gibi tarihe objektif bakmayı öğrenememiş -veya işine böyle gelen- ve tarihçiliği tartışmalı kişileri kaynak göstermesi nedeniyle pek de öneremeyeceğim bir kitap maalesef. Merhum Akif'in, yazar tarafından inatla bir yöne çekilmeye çalışılmış olması da hiç hoş olmamış.
Mehmet Akif ve İstiklal Marşı
Mehmet Akif ve İstiklal Marşıİbrahim Halil Er · Elips Kitap · 200911 okunma
259 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Evrenin doğuşu kadar yok oluşu da insanların kafalarını kurcalamaya devam ediyor. Escha yani yok oluş anlamına gelen ve dünyanın sonunu irdeleyen eskatoloji ise en az mitoloji kadar cezbedici bir alan haline geldi. Bu kitap İran, İbrani, Hristiyan, Müslüman ve Türk mitolojilerinde geçen kıyamet anlatımlarını ve kahramanlarını inceliyor. Semavi dinlerin anlatıları ile paganların eskatoloji anlatımlarını benzerliği dikkat çekici. Benim en beğendiğim ve ilk kez karşılaştığım kısım olan Türklerin kıyamet anlayışında Kurt figürü, yazarın nazarında da aynı derece mühim ki kitabın adı dahi bundan nasibini almış. Türklerde nasıl ki doğuş/türeyiş kurt ile başlamışsa son/yok oluş da kurt ile olacak düşüncesi hakimdir. Hatta 16.yüzyılda Tokat civarında yaşamış halk ozanı Kul Himmet bir şiirinde bu efsaneye yer vermiş. Gerçekten ufuk açıcı bir eser. Birkaç yerde benzer konuların tekerrürü dışında kusuru da bulunmuyor.
Kıyamet Mitolojileri
Kıyamet MitolojileriGönül Yonar · Ötüken Neşriyat · 201916 okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Aytmatov'un 176 dile çevrilen ve Louis Aragon'a göre "dünyanın en güzel aşk hikayesi" olarak görülen eseri Cemile, hem hacmi hem de akıcılığıyla bir çırpıda okunabilecek bir eser. Pek çok esere konu olan Yasak Aşk'ın en mâsum ve çarpıcı hâlini bulacaksınız bu yapıtta. Ayrıca İkinci Dünya Savaşı'nın cephe gerisine dâir bilgi ve izlenim edinmeniz de mümkün oluyor. Yazarın kendi yaşamının da izlerini pekâlâ hissedeceksiniz. Cemile ile Danyar'ın bozkırda yeşeren saf aşkına bir çocuğun gözünden tanık olmak isteyen herkese içtenlikle önerebilirim.
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,6bin okunma
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
İki Gözüm Türkçe, Türkçeye ömrünü vermiş ve bu fani dünyada aziz Türk çocuklarına, Türkçe öğretmeyi en büyük saadet sayan merhum Nihad Sami Banarlı’nın Türkçenin Sırları adlı eserinden tam yarım asır sonra aynı arzu ve azimle -yine bir Türkçe aşığı- A.Yağmur Tunalı tarafından yazılmış. Tunalı, eserinin girişinde bu çalışmanın bir farkındalık
İki Gözüm Türkçe
İki Gözüm TürkçeA. Yağmur Tunalı · Hülbe Yayınları · 202027 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kavimler Göçü ile başlayan Orta Çağ, Doğu için Altın, Avrupa nazarında ise Karanlık olarak addedilir. Bunun sebebi ise o dönem bilgi ve teknolojiyi elinden tutan tarafın Doğulu halklar olmasıydı. Bugün ibre tamamen tersine dönmüştür fakat sebep hâlâ aynıdır. Alman tarihçi Max Kemmerich, Tarihten Garip Vakalar adlı anekdotlardan oluşan deneme tarzı eserinde özellikle 11. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Avrupa'da meydana gelen ilginç olaylara yer veriyor. Kitabı 'izdivaç, askerlik, ahlak, hekimlik, hak ve adalet' gibi farklı bölümlerde ele alan yazar, bazen gülümseten bazen de insanın midesini kaldırabilecek şiddetteki vakalara yer vererek okuyucuya farklı bir deneyim sunuyor. 1930'larda bu eseri Türkçemize çeviren kişi de mezkûr kitap kadar ilgi çekici: Sabahattin Ali...
Tarihteki Garip Vakalar
Tarihteki Garip VakalarMax Kemmerich · Çolpan Kitap Yayınları · 202092 okunma
Reklam
146 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Milli Mücadele yıllarını anlatan pek çok eser yazılmıştır. Bu eserlerdeki gayrimüslimler -genelde- vaziyetten istifade ederek Anadolu yağmasına katılırken görülür. Aslında bu çok da asılsız bir iddia değildir. Yine de yüzlerce yıldır birlikte yaşayan farklı din ve milletten insanların, savaş veya afet gibi olağanüstü durumlarda birbirine komşuluk hatrı ve insaniyet nâmına sıkı sıkıya sarıldığını gördüğümüz romanlar da mevcut. Yeşil Çeşme bunlardan biri işte. Üstelik Türk Ocaklı bir yazarın kaleminden çıkma bu eserin ikinci bölümü, kanayan yaramız olan terör belasına uzanıyor. Bilinç akışı tekniğinin ustalıkla kullanıldığı Yeşil Çeşme aslında bir uzun hikaye. Tarih ile kurgunun, hayal ile hakikatin ve geçmiş ile günümüzün harmanlandığı nefis bir eser okumak isteyenlere ilaç gibi bir kitap.
Yeşil Çeşme
Yeşil ÇeşmeMetin Savaş · Ötüken Neşriyat · 201966 okunma
132 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
1984 romanı üzerine bir inceleme
George Orwell'in 1984 adlı yapıtı yazıldığı 1949 yılından beri tartışmaların odağında yer almıştır. Orwell'in bir bir gerçekleşen kehanetleri kitabın cazibesini arttırmıştır. Balıkesirli otodidakt bir yazar olan Metin Savaş, Karanlıkta Savaşanlar adlı yapıtında imgeler ve alegoriler üzerinden bu eskimeyen baş yapıtı incelemiştir. Ben 1984'ü okurken şaşkınlıkla birlikte acaba burada ne ima edilmiş olabilir diye pek çok kez kendime sormuştum. Savaş, bu soru işaretlerini Çolpan Kitap'tan çıkan kitabıyla büyük oranda ortadan kaldırdı. İnsanın, çevrenin, toplumun hülasa tüm dünyanın içinde bulunduğu ve gittikçe derinleşen buhranlarla ilgili müthiş çıkarımlarla karşılaşmanız mümkün. Ayrıca mitolojiden sosyolojiye, felsefeden tarihe pek çok konuya hakim olduğu kitaptaki atıflarından belli olan yazarın başarılı bir postmodern romancı olduğunu da eklemeliyim.
Karanlıkta Savaşanlar
Karanlıkta SavaşanlarMetin Savaş · Çolpan Kitap · 20198 okunma
166 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Tarihi kaynaklar içerisinde seyahatnameler her zaman ilgi çekici olmuştur. Ancak yüzlerce yıldır bu alanda verilen çok sayıda yapıtı okumak pek de mümkün gözükmüyor. İşte burada devreye Zafer Saraç'ın mezkur eseri giriyor: Seyahat Diyen Kitaplar. 7.yüzyıldan 20.yüzyıla kadar yazılmış birbirinden önemli 25 seyahatnamenin tanıtımını kitabında toplayan yazar sizi süssüz bir dille bazen Marco Polo'nun Türkistan gezisine, bazen İlyas Hanna'nın Güney Amerika yolculuğuna, bazen ise meşhur Rus yazar Puşkin'in, 1829 Erzurum'una yaptığı ziyarete götürüyor. Kitaplarla ilgili bilgileri süssüz, akıcı bir anlatımla paylaştığı için ben hiç sıkılmadan iki günde okuyup bitirdiğim bu eseri samimiyetle herkese tavsiye ederim. Ayrıca tanıtımı yapılan kitaplardan Zeki Velidi Togan tarafından bulunan ve 10. yüzyıl Türkistan'ına yapılan gezi notlarını içeren İbn Fadlan Seyahatnamesi'nin benim dikkatimi daha çok çektiğini belirtmek isterim. Öte yandan tarih alanında eğitimine devam eden, yüksek lisans düşünen kişilerin yanı sıra sadece genel kültürünü geliştirmek isteyen okuyucuların da zevkle okuyacaklarını düşünüyorum. Seyahatnamelerin yalnızca gezi yazısı olmadıklarını ayrıca yazıldıkları dönemi yansıtan birer rapor niteliği taşıdıklarının bilincindeki okurlar için oldukça doyurucu olan bu eser, alanında da yeni bir çığır açacağa benziyor. #kitapsuuru
Seyahat Diyen Kitaplar
Seyahat Diyen KitaplarZafer Saraç · Post Yayınevi · 202094 okunma
479 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tarık Buğra’nın ilk kez 1963’te basılan Küçük Ağa romanı Milli Mücadele konusuna farklı pencereden bakabilmeyi başarmış ender eserlerden. Elbette tarafsız yapıt yoktur. Sanatçı, öznel yargılarını ister istemez eserinde yansıtır. Fakat bir de olaya tarafsız yaklaşmak vardır. Tarık Buğra da bunu yapmaya çalışmıştır. Konya’nın Akşehir kasabasında 1919’un son günleri yaşanmaktadır. Yurdun dört bir yanını saran işgal ve isyanlara halk tek yumruk olarak cevap verememektedir. Çünkü padişah, halkı itilaf kuvvetleriyle iyi geçinmeye davet etmektedir. Ülkenin bir kısmında olduğu gibi Akşehir’de de halk padişahı -hala- Halifeyi Ruy-i Zemin, Zat-ı Şahane olarak görüp vatanın ve Ümmet-i Muhammed’in kurtarıcısı olarak görmektedir. Kuvvacılar denilen vatanseverler ise yüce(!) padişah tarafından zararlı ilan edildiği için bu insanlar tarafından en az Yunan kadar muzır kabul edilir. Öte yandan kurbanlık koyun gibi boğazlanmayı beklemektense işgala isyan eden Kuvvacılar ve taraftarları diğer bloğu oluşturur. Aynı kasabada yaşayan vatandaşlar bu görüş ayrılığından birbirine küser. Hatta aynı evde yaşayan baba-oğul bile karşılıklı cephe almıştır.
Küçük Ağa
Küçük AğaTarık Buğra · İletişim Yayınları · 20159,9bin okunma
Geri15
89 öğeden 76 ile 89 arasındakiler gösteriliyor.