Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muratcan Okanlı

Muratcan Okanlı
@Tuxedo
Taklit edilemeyen tek şey cesarettir.
Sabitlenmiş gönderi
"Aynı saatte gelmen daha iyi olur," dedi tilki. "Örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Mutluluğum her dakika artar. Saat dörtte artık sevinçten ve meraktan deli gibi olurum. Ne kadar mutlu olduğumu görmüş olursun. Ama herhangi bir zamanda gelirsen yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez. İnsanın belli alışkanlıkları olmalı..."
Reklam
360 syf.
·
Puan vermedi
Harry Potter ve Lanetli Çocuk
Harry Potter ve Lanetli ÇocukJ. K. Rowling (Robert Galbraith)
7.2/10 · 9,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tam olarak fark neydi? Kendi kendine düşündü: Hangi insanların çizgili pijama, hangilerinin üniforma giyeceğine kim karar vermişti?
Bağımlı insan atlı karıncaya binmiş gibidir. Ne bir varış noktası, ne de bir ilerleme vardır hayatında. Herkes ilk başladığı yerde, midesi kaldırana kadar döner durur...
Reklam
“İçi ne kadar doldurulursa doldurulsun, yine de hafiftir hayat. Çünkü altı deliktir. Delikse ölümdür! Bütün kazançlar bu delikten kayıp gider.”
Kendimizi bir binanın tepesinden hep beraber boşluğa bırakmayışımızın tek nedeni yarındı! Lotonun çıkma ihtimalini, âşık olunacak insanla tanışma ihtimalini, sonsuz mutluluk ihtimalini içinde barındıran o sihirli sözcük: yarın. Gelecek iyi bir sermayeydi. Yaşadığımız sürece bitmeyen bir anapara gibi.
Kendimde duyduğum nefretin seviyesi ölçülse, elbet bir madalya olurdu boynumda. Sadece hâlâ nefes alabildiğim için yaşıyor olmayı kendime yakıştıramıyordum... Benim sorunum, hayatı kendime yakıştırmamam oldu. Ben yakışıklıydım ama o değildi!
Daha anlayamamıştı sonunda ölüm olan bir hayatta mutlu son olmasının mantığa aykırı olduğunu. Ölüm mutlu bir son olamazdı.
Reklam
Sorarlarsa, “Ne iş yaptın bu dünyada?” diye, rahatça verebilirim yanıtını: “Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından...”
“Kayra, ‘Ne kadar yalnızsan o kadar uzağa gidersin. Ne kadar terk edersen o kadar ölürsün’ demiştik. Hatırlarsın... Seni Abidjan’daki otel odanda gördüğün rüyalardan uyandırdığım için pişman değilim... Ama bil ki, zihnin cehennemindir. Sonsuza kadar yaşayacak. Senin gibi. Öldüğünde ise, sen orada olmayacaksın ne yazık ki!”
Âşık oldukları halde okullarına, işlerine giden, sanki hiçbir şey değişmemiş gibi davranan insanlardan hep iğrenmişimdir. Midemi bulandırır vasat sevgililer. Tabiî aslında onları da anlamak gerek! Ait oldukları burjuva sınıfının bir gereği olarak kontrolsüz hareketin en büyük düşmanı olmaya mecbur bırakılmışlardır. Kontrolsüzlük, anormallik, farklılık, bütün bunlar korkutucu gelir burjuvaya. Hatta Léon Bloy’un yazdığı gibi: “Burjuva ilk gelen olmaktan utanç duyar! Bir davete ilk gelen olmak kadar çirkin bir şey yoktur.”
721 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.