Gülbahar Yılmaz
@Vereventus
Philosopiha
18 okur puanı
Mayıs 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Otuz Beş Yaş
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüğüm tarumar?
Sayfa 227 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Bıçağın Tutunma Arzusu
Mermi yorgun olsa da ölüm dinç. Kurşun sekse de yerini bilir. Bıçak bıçkındır, şeksiz ve şüphesizdir. İnsanı vuracak olan her şey böyledir.
Sayfa 45 - Muhit kitapKitabı okudu
Güz Zamansızı
Pıhtıdan doğmuştu ama pırıl pırıl ölmek istiyordu. Tabiatı gereği pıhtılaşıp mizacı gereği pırıl pırıl bir hayata tutunmak isterken ortada bir yerlerde kalıyordu.
Sayfa 26 - Muhit kitapKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Memleket İsterim
Memleket İsterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun ;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun ;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
(Varlık, 15 Aralık 1937)
Sayfa 157 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Bir Kıtacık
Açmaz mı sandın gülü?
Dinle öten bülbülü.
Hallettik her müşkülü
Gönül zaviyesinden.
(Ziya'ya Mektuplar, 9 Ağustos 1942/Sonrası)
Sayfa 125 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Aşk şarkısı
Bir sen, bir ben, sevgilim, bir de bu bahar...
N'eyleyim sen güzelsin, bende gençlik var.
Ölüm gibi mukadder bir yol ki bu aşk,
Ucu tâ leylâ ile mecnun'a çıkar...
(Varlık, 15 temuz 1935)
Sayfa 97 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Akşam Vakti
Neden öyle sesiz duruyorsun öyle?
Şarkın mı tükendi, dersin, biten günle,
Yoksa gün mü bitti şarkınla beraber?
Çığlıklar, içinde can verdiği bu an,
N'olur, gözlerine geceler dolmadan,
Bana altın gibi bakışlarını ver...
(Varlık, 1 Ağustos 1933)
Sayfa 87 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Anne, Ne Yaptın?
Anne sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
Sanki karnında fazla yaramazlık mı ettim?
Senden istemiyorum ne tacı, ne sarayı;
Karnında yaşıyordum, kâfiydi saadetim.
Bir kere doğurdunsa, sonra niçin büyüttün?
Kundakta, beşikte de bir zahmetim mi vardı?
Bilmiyormuydun ki o yanlızlıktan korkardı.
Sütünden tatlı mıdır, anne, sanki bu hayat?
Bana sorsana anne yaşamak bir hüner mi?
El aç, yalvar gündüze, geceye boyun uzat.
Bu uğurda bir ömür çürütmeye değer mi!
Karnında yaşıyordum, kâfiydi saadetim!
Anne, istemiyordum ne tacı, ne sarayı!
Anne, karnında fala yaramazlık mı ettim?
Anne, sana kim dedi yavrunu doğurmayı?
(Servet-i Fünûn, 2 nisan 1931)
Sayfa 48 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Eski Sadetinle
Mazim! Ah, o bir daha bulunmaz bir hazine!
Hırsız gibi dalardım altın gümüş içine.
Dalardım! Fakat şimdi o servetten bana ne!
Mazim! Ah, o bir daha bulunmaz bir hazine!
Mazim çılgınca çalan, çalan bir orkestra!
Her günüm bir ahenkte, her biri bir hatıra!
Piyano, keman, flüt, saksafon ve tanbura!
Mazim bir orkestra, Mazim bir orkestra!
Mazim tüten bir baca, dumanın yoktu sonu.
Her günüm göğe çıkan bir duman helezonu.
Hangi mel'un şeytandır bilsem söndürdü onu!
Mazim tüten bir baca, dumanın yoktur sonu.
—Eski saadetinle, geçmiş günleriyle kal!
Gözlerini yumarak o dünyayı seyre dal!
O değil mi hayatta tutunduğun en son dal!
Eski saadetinle, geçmiş günlerinle kal!
{Muhit, Şubat 1931}
Sayfa 45 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Dilekçe
Sokağımsan
Ben anahtarı çevirdiğim zaman
Kapanan evin kapısı değil,
Senin kapın olsun açılan.
Adresimsen
Mektuplarım doğru dürüst gelsin ;
İki kişi telefonla konuşurken
Sayfa 90 - Can yayınlarıKitabı okudu
Gece Bitkilerinden
Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır, geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır
Bana açtığın her telefon.
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
An ki fıskiyesi sonsuzluğun
Keşke yanlız bunun için sevseydim seni.
Sayfa 113 - Can yayınlarıKitabı okudu
Kötülük, yapana zarar verir
Sokrates ölüm cezasına çarptırıldıktan sonra, jüri üyelerine ölümden neden korkmadığını açıklamıştır. Onun tarifine göre ölüm iki şeyden biridir: ya bir bilinçsizlik hali—rüya gibi bir tür uyku durumu; ya da "ruhun bir yerden başka bir yere göçü". Bu "başka yer" de, Homeros ve Hesidos gibi "dünyevi yaşantılarında doğru ve dürüst" olan "gerçek yargıçlarıyla" karşılaşacağına inanmıştır.
Bu nedenle, onun için fiziksel ölümü büyük bir kötülük olmayacaktır.
Sayfa 21 - arkadaşKitabı okudu
Sokrates
Hayatı için mahkemeye çıkarılan sokrates şöyle demiştir :"Sorgulanmayan, gözden geçirilmeyen, incelenmeyen bir hayat yaşamaya değer değildir."
arkadaş yayıncılıkKitabı okudu
Duygular
SEN ÖFKELİSİN
Fakat sen sonsuza dek öfkeli kalamazsın.
En öfkeli insan bile arada bir güler.,gülmek zorundadır.
Öfkeli olmak sürekli bir hal olamaz.
SEN ÜZGÜNSÜN
Ancak en üzgün insan dahi gülümser ve sürekli gülen insan bile, arada bir ağlar ve gözünden yaşlar akar.
DUYGULAR SÜREKLİ OLAMAZ
Bu nedenle onlara duygular denir:
Onlar hareket eder ;bu yüzden onlar duygulardır.
BİRİNDEN DİĞERİNE SEN SÜREKLİ DEĞİŞİRSİN
Şu an üzgünsün, sonraki an mutlusun
Şimdi öfkelisin, sonraki an çok şefkatlisin
Şu an sevgi dolusun, sonraki an nefretle dolusun
Sabah güzeldi, akşam çirkindir.
BU BÖYLE SÜRER...
Ganj yayıncılıkKitabı okudu
Dönüşümün Sırrı Anlayıştır
Sadece tüm hislerini, duygularını biraz daha anla; onların hepsinin senin varlığının bütünsel ahenginde bir yeri vardır.
Ancak hepimiz kendi potansiyelimiz, boyutlarımız konusunda körleşmiş bir halde tutulduk.
Sayfa 125 - Ganj yayıncılıkKitabı okudu
SEN TEK BİR NOTASIN
Hayatın içinde kalırsan ve sükûnetini yitirirsen o zaman da SEN TEK BİR NOTASINDIR.
Ancak sen hayatın içindeysen VE onun ötesindeysen, ve KALBİNDE HİMALAYAYI TAŞIYORSUN,
Sen tek bir nota değil bir armonisin.
Sayfa 57 - Ganj yayıncılıkKitabı okudu
Eğer şu anda ne olmakta olduğunu göremiyorsan ve görmek istemiyorsan, sonra da hikaye aynı olacak.
Sayfa 222 - Ganj yayıncılıkKitabı okudu
Düşünen düşünceleriyle yaratıcıdır
Sana kendin dışında işkence eden kimse yok.
Senin dışında hiç kimse yok ; tüm yaşamın senin eserin, senin yaratımın.
Sayfa 205 - Ganj yayıncılıkKitabı okudu
Ego
"Ego der ki: Her şey olmasını istediğim gibi tam olsun, o zaman huzurlu olacağım.
Ruh der ki : Huzurlu ol, o zaman her şey tam olmasını istediğin gibi olur."
Sayfa -181 - Destek yayınlarıKitabı okudu
İnsanın Anlam Arayışı
"Gelecekte bir hedef görmediği için kendini çöküşe teslim eden bir insan, geçmişe dönük düşüncelerle meşgul olmaya başlar."
—Viktor E. Frankl
Sayfa -129 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Aldırma Gönül aldırma
Sen kendinden eminsen
kendini bilmezlerin söylediklerine kulak asmak gereksizdir.
Sayfa -123 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Kendini tanımak yaşamın diğer adıdır.
"Kesinlikle gerçekleştirmek istediğin şeyler için hızlan, boş umutları def et, eğer kendinle ilgiliysen hâlâ mümkünken kendi yardımına kendin koş."
—Marcus Aurelius
Sayfa -114 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Tatmin eden yalanlar, rahatsız edici gerçekler.
Carl Jung şöyle der:
"Kim dışarı bakar, rüya görür
Kim içeriye bakar, uyanır."
Sayfa -97 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Ben kendime yeterim
"Ve ben olduğum her şeyi borçluyum
Kendime kendimi borçluyum."
—Miguel de Unamuno
Sayfa 15 - Destek yayıncılıkKitabı okudu
Politika
Kadınlar ne erkeklerden düşüktür, ne de onlardan üstündür. Onlar insanlığın tamamen farklı iki kategorisidir, kıyaslanamazlar. Onları kıyaslama düşüncesi bile aptalcadır ve kıyaslamaya başladığın zaman, işin içinden çıkamazsın.
Neden dünyanın her yerinde kadınlar erkeklerden daha aşağı olarak görülmüştür? Çünkü ancak bu şekilde onları zincirlemek ve köleleştirmek mümkün oluyordu.
Sayfa 68 - Ganj yayincılıkKitabı okudu
Sezgi
Hayatını nasıl yaşadığını görmek için kendi içine derinlemesine bak. Kalbinde bir şiirselik var mı?
Eğer yoksa, hiç vakit kaybetme. Bir şiir yaratmak için kalbine yardım et
Sayfa 142 - Ganj yayincılıkKitabı okudu
Aile ve Çevre
Duygusal zekanın ilkokulu ailedir. Anne ve babanın davranışları çocuğun duygusal yaşantısında derin ve kalıcı etkiler yaratır. Çocuklarının dugularını önemseyen ve duygusal ihtiyaçlarına karşılık vermeyen anne ve babalar, onların duygusal zekalarının yanı sıra zihinsel gelişmelerine de engel olurlar. Şiddete eğilimli olan çocuklar, genelde aileleri tarafından önem verilmemiş, hayatlarına ilgi gösterilmemiş, sürekli eleştiriye maruz kalmış, anlaşılmamış ve ağır cezalar verilmiş çocuklardır.
Sayfa 146 - Eftalya Kitap Yediveren yayınlarıKitabı okudu
Bütün insanlar insancıl değil.
Bir Çocuk Psikiyatrisinin Not defterinden Sıra Dışı Öyküler
Ateş ısıtabilir veya yakıp yok edebilir, su susuzluğu giderebilir veya boğabilir, rüzgar okşuyabilir ya da kesebilir. İnsan ilişkileride böyledir: Birbirimizi hem yaratabilir ve yok edebilir, hem de besleyebilir ve dehşet içinde bırakabilir, hem de travma yaşatabilir ve iyileştirebiliriz.
Sayfa 26 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu