Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yıldız Odabaşı

"Neden maytaplarla oynuyordun peki? Çok kötü yaralanabilirdin." "Oğlanlar oynuyordu. Ben onlardan daha cesurum." "Kendine zarar vermek cesaret değildir, tatlım. Cesaret başkalarının zarar görmesini engel olmaktır. Beni hayal kırıklığına uğrattın."
Reklam
Aşk hangi yaşta yaşanıyorsa o yaşta kıymetlidir.
Sayfa 423Kitabı okudu
"Ben başka kitaplar da okudum. İçinde seni barındıran, hayali sen olan. Aslında ben her kitapta, her satırda seni aradım. Sadece yüzün ve adın yoktu."
Sayfa 350Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Sıradan bir kız olsam bile kendimden başka hiç kimse olmak istemezdim."
Sayfa 364Kitabı okudu
Reklam
"Diğer insanların benim hakkımda kötü düşünmesine dayanabiliyorum ama kendim hakkında kötü düşünmeye başlayınca çok zoruma gidiyor."
Sayfa 311Kitabı okudu
Tunahan kitabı yerine bırakıp arkadaşına döndü. "Kağıt kokan birini bulacağım. Sözleriyle ve gözleriyle kitaba âşık bir kadın."
"O boyalar, bence bitki kullanılmadan yapılıyor." "Hiç mi bitki yok?" Anahita başımı geriye attı. "Cık." "Peki, sen bu boyalar hakkında ne düşünüyorsun, Anahita?" "Şey, benim toprağın güzelliği, dediğim şey bunlar da yok. İnsan eli değmemiş gibi." "Ah, evet! İnsanın işini yaparken doğaya bakmaması, doğayı kullanmaması bana çok yanlış gelir. Doğa,milyonlarca yıldır bize ilham verdi hiç tükenmez ki..."
Sayfa 191Kitabı okudu
Bu halıda gördüğün, ebedi bahardır. Güneşin kızgın aleviyle kavrulmamıştır Güzün yaman fırtınaları, Kara kışın soğuğu vurmamıştır daha. Çiçekler açar neşeyle. Şu gördüğün kenar süsü, bahçe duvarıdır aslında, Yeşili koruyan. Büyülü yer burası, yeniden doğuşa sığınak olan. İsimsiz Bir Sufi Ozan.
"Bu sabahki toplantıda çok sessizdiniz. Nedenini merak ettim." "Babam, önce dinlemeyi öğren sonra da öğrenmek için dinle derdi. Sanırım ben de onun izinden gitmeyi seçtim."
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
"Bir keresinde yardım istemek zayıflığın değil sağduyunun işaretidir dediğini hatırlıyorum. Buna hala inanıyor musun? "İnanıyorum."
Kartpostallara özgü güzelliklerle iç sıkıcı görüntülerin iç içe geçtiği bir rotayı takip ediyordu. Kırsalın cana can katan yemyeşil,kırmızı buğday siloları, ufka doğru kıvrılan minik dereler, taştan yapılmış yüz yıllık çiftlik evleri, kır çiçekleri ile bezeli tepeler. Ama biraz daha dikkatli bakılıdığında ekonomik çöküşün emareleri fark ediliyordu. Camları kırık pencereler, artık atıl bir şekilde kalakalmış, bir zamanların işlek süt fabrikalarının duvarlarını saran sarmaşıklar, harabeye dönmeye yüz tutmuş ahırlar, çiftlik evleri, her yanda SATILIK tabelalarının göze çarptığı hüzünlü kasabalar bir hayli moral bozucuydu.
".......Gözyaşı dökmemem, duygularımı ifade etmemem, onların var olmadığı anlamına gelmiyor."
Sayfa 422Kitabı okudu
Ders zorunluluk diyorsun ya... Zorunluluk olduğu için değil, öğrenmek istediği için öğrenmeli insan. İster okulda ister bir kitabın sayfalarını karıştırırken...
189 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.