Karşında duran mıdır gerçek, yoksa gözünün gördüğü müdür? Gerçek olan nedir?
Şimdi lütfen söyleyin bakalım, elinde olmadan deli olan mı, yoksa bilerek delirenler mi daha akıllıdır?
Her gün, her saat, şehirde geçen her kaza, her hastalık, her yıkılış, bunları buraya getiriyor, insanlıklarını siliyor, sıradanlaştırıyor, onlardan sefaletle tesadüfün el ele kurdukları yeni bir düzen oluşturuyor.
Okur Takip Önerileri
Melekler kötülük yapmazlar. Nerede duracaklarını bilirler. Rastlantılar, hiçbir zaman onlardan güçlü değildir. Tersine rastlantıları onlar yönetirler. Sözlerin kutsal şeylere saygısızlıksa, hayranlığın da yersizdir!
İçimizde şeytan yok... İçimizde acizlik var... Tembellik var... Ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: Hakikatleri görmekten kaçma ihtiyadı var.
Kötülüğümüz içimizde bizim; içimizse kurtulamıyor kendi kendisinden.
Tanrı savaşa ve toprağa dökülen kana bir son versin ve büyük bir barışı dünya üzerine yaysın, böylece ulus ulusa karşı kılıç kuşanmasın, artık savaşı öğrenmesinler...
Ve asıl acıtan sorular da tam burada başlamaktadır... Ölmeye ve öldürmeye ilişkin sorular ... Devrime ve savaşa ilişkin sorular... Acıya ve acımasızlığa ilişkin sorular... Halka ve aydına ilişkin sorular...
Dinsel inanca ve inançsızlığa ilişkin sorular...
Öldüğün zaman ne hangi ulustan olduğun ne de hangi görüşe bağlı olduğun anlaşılır.