yüsra
@Yusrakoc
hiçbir şeyin ortasında
243 okur puanı
Eylül 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Modern Batı Düşüncesinin Felsefi Temelleri Din ve İnsan Algısı Üzerine Bir DeğerlendirmeTuncay İmamoğlu · İZ Yayıncılık · 201333 okunma
Okur Takip Önerileri
İslam şehirlerinin büyüsü her zaman büyük bir çekiciliğe sahiptir gözümde Semerkant'ı okumamın en büyük nedeni buydu. Bu tarz kitapların sonları konusunda hayal kırıklığına uğrasamda yinede cazibeleri yok olmuyor gözüm de çünkü inanılmaz hayallere daldırma özelliklerine sahipler sizi bin yıl öncesine götürüp şehrin en işlek caddesinde dolaştırabilirler, şehrin ileri gelenleriyle aynı sofrada oturtup sohbet ettirirler, dönemin ihtiraslarına ortak ettirirler ama sonda da hazin sonlarını okuyup yas tutmak istersiniz.. bu kitapta tam olarak böyle. Sadece Semerkantla sınırlı kalmayıp Hayyam'ın Rubai'leriyle bir yolculuğa çıkıp Şah'ın devrilmesine de şahit ettiren inanılmaz bir okuma zevki veren tarihi bir roman.. Sadece bana mı öyle geldi bilemem fakat yazarın Türklere pek sıcak olmadığı kanısına vardım 
Arapların Gözünden Haçlı Seferleri bu kitapta da aynı kanıya varmıştım.
Beni müslümanlara dair en çok rahatsız eden şey ise Müslümanlar sürekli kendi içlerinde Batının emelleri için çalışan insanlara karşı mücadele edip sonrada Batıya sığınmaları. Batıya karşı çıkıp sonrada onlara sığınmak müthiş bir ironi!
Müslümanlar güçsüz düştüğünden beri durum böyle.. Gerçek olan bu ama can yakan bir gerçek..
Andan sıyrılmanın tek yolu hayallerde yolculuk etmek.. Hayyam'la Semerkant'ın sokaklarını turladıktan sonra Nizamümülk'ün düşlerine ortak olmaya gidiyorum..
Aslında herhangi bir şey yazmak istemiyordum kitap hakkında, belki bir kaç alıntı yapıp bitiririm diyordum fakat içimden geçenleri bir yere yazmam gerek yazmalıyım çünkü bu hayal kırıklığı nasıl geçer bilmiyorum.. Bu hayal kırıklığım kitaba dair değil bize dair mazimize dair bir hayal kırıklığı bu kitabı okurken yaşadığım duyguların aynısını 
Eyyübi Devleti Selahaddin Eyyübi ve Kudüsün Yeniden Fethi bu kitapta yaşayıp bitirememiştim kitabı. Biz hiç bir zaman bir olmayı becerememişiz hep birbirimizi yıkıp geçmişiz bunun için düşmanlarımızla aynı safta olmayı bile kabul etmişiz..
Kitap genel olarak ele aldığı dönemi Müslüman tarihçilerin gözünden değerlendirmiş. Yani bir nevi Amın Maalouf bizi bize anlatmış. Kitabın adına bakıp sadece haçlı seferleri ve Arapları konu aldığı yanılgısına düşmeyin o dönemde aktif olan liderleri güçleri kargaşaları tarihi roman tadında ele almış. Genel olarak baktığımızda aslında o zamanki ortadoğu ile şuanki aynı neredeyse Kürdüyle Türküyle Arabıyla aynı Ortadoğu ve aynı Müslümanlar...
Barbarların bizi yıkıp yaktığına mı hüzünlenelim yoksa birbirimizi yok etmek için onlarla işbirliğine mi bilemiyorum..
Ağıtlar yakalım bir olamadığımıza
