"Herkes ne diyecek? Fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki? Bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu "herkes" dedikleri şey;
beni üzmekten, hayatımı manasız hale sokmaktan başka ne yaptı? Bu yaşıma kadar en iyi zamanlarım tam manasıyla yalnız kalabildiğim günler olmuştur."
İnsan evvela kendi kendisinden utanır gibi olur ama, bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kâfi mazeretler tedarik etmiştir.
Unutmayın ki biz zaten varız, bu dünyadayız ve sadece bu yüzden bile çok değerliyiz. Özeliz, kendimizden başka bir "ben" daha yok bize. Belli bir hayat duruşumuz, kişiliğimiz, hayallerimiz var ve hepsi bize ait...
Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocuklar için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billâhi!"
Halide Edip Adıvar'ın okuduğum ilk kitabı gayet akıcıydı ve okudukça değişen tek şey zaman olduğu çok aşikâr kendini eğitime ve vatanına adamış Ali'ye öğretmen.
Menfaatleri uğruna vatanını satan dost görünümlü hainler ( hacı fettah, uzun hüseyin ) cahil kitlesi ile türlü mücadelesi süren Ali'ye öğretmen.
Kitapta eğitimin önemini vurguluyor kısaca şu alıntı ile bitireyim .
"Çünkü insanlar her felakete cehaletleri sebebiyle uğramışlar ve hala uğramaktadırlar"
#Hüseyinrahmigürpınar
Vurun KahpeyeHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201810,5bin okunma
"Toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocuklar için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billâhi!"