Ne kadar ince ve bir o kadar da yoğun bir kitap. Bölümlere ayrılığı için her bölüm hakkında ayrı bir inceleme yapsam yeridir. Dili akıcı olduğu için kısa bir sürede okunabilir ama ben yudum yudum okuyup düşünmeyi, kitabı içselleştirmeyi istedim. Kitabı okuduktan sonra çarşıda gezerken insanların yüzüne dikkat ettim. Gerçekten iyi bir gözlemci Tuiavii. Hep koşuşturma ve düşünme halinde, mutsuz ya da sözde mutlu, zamanı kovalayan ama bir o kadarda zamanından olan insanlar var. Kitaptan sonra kent hayatı biraz gözünüze batacak. Şehrin mimarisi üzerinize üzerinize üzerinize gelebilir. İnsan ilişkilerindeki durum artık yeter ya dedirtebilir.
Kitabı okuduktan sonra asansörde komşumla karşılaştım. Beyaz tenli bir hanımefendi.Selam verdim, almadı. Kitabı da yeni okumuşum tabi. Hemen homurdanmaya başladım. Papalagi değil misin işte dedim.
Sonra döndüm kendime sen de kara papalagisin ne sanıyorsun:) Papalagi beyaz adam, yabancı adam olarak biliniyor. Ama tam çevirisi göğü delen adam demek. Kitap ismi buradan geliyor. Peki neden bu isim... Bunu siz okuyup öğrenin sürpriz:)
Kitabı okuduktan sonra Sinan Canan hocamızın IFA serisi var. 1. Seride tam bu kitaba uygun. Onu da okumanızı tavsiye edebilirim. İnsanoğlu doğadan uzaklaştıkça özünden de uzaklaştı. İki kitap için de altın cümle bu diyebilerim..
Diyecek çok şey var ama kısa keseyim. Kesin okumanız gereken, pişman olmayacağınız bir eser.
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202014,1bin okunma