Son sınıfta, öğretmen olmama 7-8 ay kala bahsetmeye başlamışlardı "okul" , "öğretim" ve "kasıtlı zarar verme", "duvarı oluşturan tuğlaları yaratmak" kelimeleri arasındaki ilişkilerden. Ve evet öğretmen olmamıza yine 7-8 kala hangi sistemin içine atılacağımızı, hangi cephede kime hizmet edeceğimizi anlayarak hayal kırıklığına uğramıştık. Mesela bir anekdot: Prusya'da zorunlu eğitim fikri yürürlüğe girerken aileler sokaklara dökülmüş: " Okullar neden zorunlu oluyorlar? Ne yapacaksınız çocuklarımıza?" diye protestolar yapmışlardı. İşte bu kitapta okulların gelişen zaman, değişen dünya içinde halihazırda hangi ereklere hizmet ettiği, standartlaştırılmış testler, okul eğitiminin bize nasıl zarar verdiği, eğer gözlerimizi açık tutmazsak madden ve manen nasıl pragmatik amaçlarla standartlaştırıldığımız ve maalesef kitlesel olarak kalıplara döküldüğümüz gerçeğini görüyoruz. Okuldan mutlaka yolu geçen, hatta yıllarını bu kurumlarda harcayan biz öğrenciler, öğretmenler, çocuklarının gelişimini merak eden ebeveynler mutlaka okumalı. Yani herkes. 5 yılını bu kutsal mesleğe vermiş bir eğitimci olarak; sınıflarımda öğrencilerimi eğitirken söylemlerime, tavırlarıma, öğretimime yansıttığım " kritik düşün, analiz et" "sorgula" kriterlerime bu kitapla niceleri eklendi.