Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Panzehir

Panzehir
@_Panzehir_
12 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
216 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Otlakçı
OtlakçıMemduh Şevket Esendal
7.3/10 · 725 okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
1920'ler Türkiyesi, zor zamanlardan insan manzaraları, hüzünleri, hayal kırıklıkları, sevinçleri, açmazları ve insana dair ne varsa. Çeşitli hikayelerde envai çeşit insanlar, çocuk, yaşlı, genç, kadın ve erkek ama hep olduğu gibi. Sanırım hikayelerin en güzel bulduğum yanı da bu oldu. Sarhoş bir abimize yolda eşlik ederken de, çocuk kavgasında mektep çıkışı ne olacak şimdi diye düşünürken de hep gerçek insanların arasında gezdim. Dili çok akıcı ve üslubu o kadar çabasız ki bir anda gözümün önünde beliren insanları izlerken buldum kendimi. Bürokrasinin işleyişini anlatan ve bakanın cıgara ağızlığını temizlediği telgrafın akıbetini nasıl yazacağız diye kıvranan memurdan tutun da kimseye söz hakkı vermeyen boşboğaz entellere, çocuğuna ilaç içirmek için akla karayı seçen annelere kadar yok yok. Her şey değişse de insanların hep aynı kaldığını ve insanların fıtratı neyse ona göre olayların şekillendiğini ve aslında hiçbir şeyin değişmediğini, sadece rollerin değiştiğini düşündürdü bu hikayeler. İnsanları seven okurlara tavsiye ederim.
Otlakçı
OtlakçıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınevi · 2016725 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
dünyanın kaç bucak olduğunu anlatan kitap
Cumhuriyet'in ilk yıllarının Ankarası'nda yolları Ayaşlı İbrahim Bey'in kiraladığı apartmanda kesişen oda kiracıları. Tam bir düzen tutturup giderken Rusya'dan gelen İskender'in, kumar oynatan Turan Hanımla sıkı fıkı olması üzerine değişen hayatlar... Bozuk düzende düzgün dişli olmaz elbet, bizim yazar bankacı da Turan Hanımla yatıp kalkarak uyum
Ayaşlı ile Kiracıları
Ayaşlı ile KiracılarıMemduh Şevket Esendal · Bilgi Yayınları · 20216bin okunma
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
kısa olmakla beraber düşündürücü bir eser
Aralık 2019'da Çin'de ortaya çıkan Koronavirüs hastalığı Covid-19'un anladığımız anlamdaki dünyayı ne denli değiştirdiğini deneyimlediğimiz bugünlerde bu kitabı okumak daha anlamlı oldu. Dünyayı ve insanları çok iyi gözlemleyen bir yazar olan JL'ın takdire şayan ileri görüşlülüğünün izleri var tabi kitapta ve çevirmen Levent Bey'in notları da
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202032,7bin okunma
Reklam
7/10 puan verdi
"Yok canım öyle demek istememiştir"cilerin kitabı
Karşınızdaki insan bir anda gözlerini devirdi ya da ayakları çıkış kapısını göstermeye başladı diyelim. İçinizdeki ses bir şeylerin ters gittiğinden işkillendi fakat tam adını koyamadınız. İşte böyle durumlarda içinizdeki sesin doğru söylediğini limbik sisteme dayanan bazı bilimsel açıklamalarla ortaya koyan ve günlük yaşama dair detaylar yönünden farkındalık yaratan bir kitap oldu benim için. Siz de aman insanları basit işaretlere bakarak yargılamayayım endişesiyle kendi iç sesinizi hasır altı edenlerden iseniz, bu kitap özetle "o hareketin bir sebebi var" diyor. Özellikle insanların kendilerini olduklarından çok farklı lanse etme yeteneklerinin ustalık seviyesinde olduğu günümüz pazarlama çağında çok yararlı bir kitap. Kitabı okurken nerdeyse her bir hareketi özdeşleştirdiğim kişiler oldu ve bu bakış açısıyla geçmişte yaşadıklarımı değerlendirince bazı niyetler daha da aydınlandı. Yine insanlarla bugün kurduğum iletişimde daha dikkatli olmamı sağladı diyebilirim, bu farkındalık için bile okumaya değer.
Beden Dili
Beden DiliJoe Navarro · Alfa Yayıncılık · 20084,752 okunma
192 syf.
6/10 puan verdi
Benim için bi Martin Eden, Vahşetin Çağrısı ya da Demir Ökçe değil ama hem konusu hem de dili itibariyle gerçekten akıcı bir JL kitabı. 19. yy Amerikası'nın adalet çarklarına, açlığına, fakirliğine ve toplumsal sorunlarına kıdemli "serseri" diye tabir edebileceğimiz bir hobo tarafından içerden bir bakış. Hoş, bugün de George Floyd'u öldüren Minnesota polis teşkilâtı tartışılmakta ve Erie il hapishanesi bundan önceki son intiharın 2016'da olması ile övünmekte ise de adaletin sağlanmasında o çağa göre çok da ilerde olduğumuz söylenemez. Şu hobo kavramı üzerine biraz düşününce, aslında nerdeyse her ailede bir hobo olduğunu fark ediyorum, aile bağları bu denli güçlü olmasa Türkiye'de de var olan evsiz sayısından çok daha fazla potansiyel mevcut. Kitaba tekrar dönersem, fren memurlarından ve makinistlerden kaçma maceralarını okumadım, izledim diyebilirim. Çok keyifliydi. Tabi çingene kadın ve çocukların kamçıyla dövülmesi de bir o kadar gerçek. JL'ın insanın, dişisine eziyet eden tek canlı olduğuna ve bazı zamanlarda bir şey yapamamanın çaresizliğinin ne denli zor olduğuna dair tespitleri ise yerinde ve metne çok güzel yedirdiği bakış açıları var. Ayrıca insanın kim olsa öyle yapardı demekten kendini alıkoyamayacağı durumlar var ki çevresel koşulların insan davranışına etkisinin aslında çok da öngörülemez olmadığını ortaya koyuyor. Bu da belki zaman zaman yargıladığımız hayat tarzlarını daha derinlemesine düşünmek gerektiği mesajını veriyor.
Demiryolu Serserileri
Demiryolu SerserileriJack London · Bordo Siyah Yayınları · 20182,797 okunma
Sadece cezası uzun olan tutuklular yeterli yemenin ne demek olduğunu biliyorlardı. Bunun nedeni bizim gibi kısa süreli ceza alanların yediği kadar yeselerdi, kısa bir süre içinde ölecek olmalarıydı.
Kimi zaman insanla diğer hayvanlar arasındaki asıl ayırıcı özelliğin, insanın kendi türünün dişisine eziyet eden tek hayvan olduğu tezini (beni dinleyenleri inandıracak şakacılıkta) ileri sürmüşümdür. Bu, evcilleştirilerek soysuzlaştırılmış köpeğin bile yapmayacağı tek şeydir. Köpek vahşi içgüdülerinin çoğunu korumuştur, ama insan, vahşi içgüdülerinin çoğunu kaybetmiştir- en azından iyilerin çoğunu.
304 syf.
8/10 puan verdi
Tamamen bilimsel bir kitap olmasına rağmen çok akıcı bir dille kaleme alınmış, çevirisini de çok özenli buldum, Zeynep Hanım'ın eline sağlık. Bir de bu kitap sayesinde internetten yaptığım testlerle sinestezik olduğumu keşfettim, ayrı hoşuma gitti. Beni en çok düşünmeye sevk eden kısım ise zannediyorum hukukçu olmam sebebiyle sorumlu
Incognito - Beynin Gizli Hayatı
Incognito - Beynin Gizli HayatıDavid Eagleman · Domingo Yayınları · 20136,8bin okunma
Reklam
88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Mizahla yoğrulmuş acı gerçeklerin romanı
Babası Cerbe Deniz Savaşı'nda hayatını kaybetmiş Lazaro, annesinden de ayrılmak zorunda kalınca 16. yüzyılda türlü türlü efendinin hizmetinde hayatta kalma mücadelesi verir. Döneminin "self-made man" idir, kendi kendini yaratmıştır. Toplumdaki açlık ve sefalet ile din şarlatanlarının ipliğini pazara çıkardığı için kim bilir ne yankı yaratmıştı döneminde ve pek tabi ışık hızıyla yasaklanmış. Dönemin ruhunu anlamak adına, gördüğüm belki de en iyi çevirmen önsözünü okumadan geçmeyin sakın. Açlığın ne boyutlarda olduğunu ustalıkla anlatırken kahkahalara da boğmasını bildi Lazarillo. Cenaze alayının kibirli efendinin sokağına gelme hikayesi aklıma geldikçe gülüyorum, sanırım espri anlayışımız o abiyle benzer.. Kör dilencinin şarap maşrapası ve günahtan arınma belgeleri satan dolandırıcının haç hikayesi çok vurucuydu. İşin bir de dünya gerçekliği boyutu var elbet, kimsesiz çocukların kafasını işine geldiği gibi patlatan efendilerden savaşlardan yine kimsesiz kalan çocuklara; SGK yurtlarında, tarikat evlerinde ya da gücü yetenin herhangi bir yerde dayak attığı, çocukları taciz ettiği; siyahilere ve Asyalılara ırkçılığın bir türlü dinmediği; cinci hocaların şeytan çıkarmak için kadınlara neler neler yaptığı günümüze dünyanın pek de değiştiği söylenemez. Akıcı dili sayesinde bir çırpıda okunan bu enfes kitabı okumadan geçmeyin, hayata ve insanlara dair çok yerinde gözlemler mevcut.
Tormesli Lazarillo
Tormesli LazarilloAnonim · Can Yayınları · 20151,395 okunma
Eli sıkı olan çıplak olandan daha cömerttir.
Mini çakal Lazarillo
"Hayır efendim yemedim" diye inkar ettim. "Fakat, neden benden kuşkulanıyorsunuz?" Kurnaz kör şöyle cevap verdi: "Üzümden üçer üçer koparmış olduğunu benim ikişer ikişer yediğimde sesini çıkarmamış olmandan anladım." İçimden güldüm ve efendimin ne kadar kurnaz olduğunu düşündüm.
"Sadece aptalların ve ölülerin düşünceleri değişmez." "Gözlem yapan ve muhakeme becerisine sahip biri her şeyi yönetir fakat hiçbir şey o insanı yönetemez." "Sessizlik aptallığın ilacıdır. Sadece eksik olanı saklamakla kalmaz aynı zamanda ona gizemli bir de hava katar." "Her şeyin ortasındaki ahmak, kendine karşı beslediği boş memnuniyetle değişmeden aynı kalarak tomurcuklanır, çiçek açar ve tohuma kaçar." "Bazı insanların karakteri gecekondu odasına açılan saray koridoru gibidir." "Uyanık insan geçmişinin kirli çamaşırlarını ortalığa yaymaz, sadece dostluğu canlı, şeytanı ise sessiz tutacak şeyler anlatır." İnsanlar onlar istemediğinde ettiğiniz iyilikler için teşekkür etmezler. Fikri ile zikri bir olan için gerçeğin üstünü örtmek bir tür ihanettir.
96 syf.
9/10 puan verdi
Kısacık, az ve öz bir kitap, tıpkı Gracian'ın öğütlediği gibi. Yayıma hazırlayan tarafından kaleme alındığını düşündüğüm metin kısımlarındaki metaforlar hoşuma gitti. Emir kipinde yazılması önce üstten bir tavır gibi görünse de Gracian'ın vaizler veren profesör bir papaz olduğu dikkate alınınca kendi dönemi için alışılageldik bir yaklaşım olduğundan itici gelmedi. Öğütlerin her birini düşündüğümde aklımda belli insanlar belirdi, hayatın tam içinden bir nehir gibi aktı gitti. Ölçülülük, sağduyu ve iyiniyet vurguları insanoğlu var oldukça yitip gitmeyecek değerde. Her cümlesine katılmadım ama tüm öğütleri kendi tecrübelerim üzerinden bir muhakeme yapma ihtiyacı doğurdu, düşüne düşüne okuyan herkesin kendisine bir fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Zor Zamanlar İçin İnsan Kalma Rehberi
Zor Zamanlar İçin İnsan Kalma RehberiBaltasar Gracian · Destek Yayınları · 20201,112 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
Kilisede fanatik bir erkek güruh tarafından midye kabuklarıyla parçalandıktan sonra yakılan yani canice katledildiği bilinen ilk bilim kadını, Hypatia. İskenderiye kütüphanesini canından çok seven, bilime hayatını adadığı için dönemin valisi olan kendi öğrencisiyle evlenmeyen ve hatta öldürüleceğini bile bile onun hazırladığı gemiyle kaçma
Yanlış da Olsa Düşünmek Hiç Düşünmemekten Daha İyidir - Hypatia
Yanlış da Olsa Düşünmek Hiç Düşünmemekten Daha İyidir - HypatiaTuğba Sarıünal · Destek Yayınları · 20201,838 okunma
Reklam
152 syf.
8/10 puan verdi
Medea'yı okuyunca, okuduklarımızın sadece okuma eylemi için değil, insanın anlamlı bir hayat yaşayabilmesi için geçmiş benzer ihtimalleri öngörmesi adına aslında gerekli olduğuna tekrar kanaat getirdim. Spoiler başlangıcı- Güneş soyundan gelen Medea'nın kendi krallığındaki altın postu alması için Iason'a yardımları üzerine ülkesinden nasıl
Medea
MedeaSeneca · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019505 okunma
163 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitabı ilk okuduğumda çok küçüktüm, aklımda belli belirsiz bir aşk hikayesi ve çok üzüldüğüm Raif Efendi ile ailesi kalmıştı. Seneler sonra yine okudum, bu kez çok farklı tatlar aldım. Birkaç sene sonra yine okurum çünkü bazı kitaplar okumuş olmak için değil, insanın kendini keşfetmesi için vardır bence. Sabahattin Ali'nin ölümünü düşündüğümde de hala içim sızlar, ne insanlar nelerle yıpratıldı ve bize geride bıraktıklarıyla avunmak kaldı.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021316,1bin okunma
100 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İran toplumunun İslam Devrimi ile yaşadığı sıkışmışlık ve çaresizliği bir arkadaş grubundaki kişiler üzerinden özellikle yaşanmışlıklarla ve bitmeyen iç çelişkilerle anlatması, İran sinemasından da tanıdık bir İranlı aydın anlatımı. 10 sene önce okusam yüksek ihtimalle o karakterlerin acılarını ve gerçekliklerini anlayamazdım. Ölümler, yaşlılığın değiştirdiği zaman algısı, yarım kalmış yolculuklar, gece gece insanın kendisiyle hesaplaşması, dalga dalga insanın üstüne yürüyen hayatın onu bir köşeye savuruşu ama bunlarla beraber sahip olduklarının kıymetini bilen sıradan insanların sonunda ölmeye değer sıradışı bir hayat yaşadıkları gerçeği benim için bu kitabı değerli kılan hikayeler oldu.
Kış Uykusu
Kış UykusuGoli Taraghi · Yapı Kredi Yayınları · 2019144 okunma