Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Conqueror

Conqueror
@_Sonsuzluk_yolcusu
Sabitlenmiş gönderi
Hayatım ciddiye alınmasını istediğim bir oyundu.
Reklam
Conqueror

Conqueror

, bir kitabı okumaya başladı
Limon Ağacı
Limon AğacıSandy Tolan
7.9/10 · 6,5bin okunma
Din", "para" tarafından beslendiği müddetçe din, paranın hizmetinde olacaktır.Halkın hizmetinde olamayacağı gibi, halkı dinin hizmetçisi olarak da görür. Ona avam gözüyle bakar, dinin kurtardığı insan gözüyle değil!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Din, bir toplumun ekonomik yönden kalkınmasını, gelişmesini sağladığı ve sosyal adaleti sağlayabilmek için gerekli tedbirleri aldığı zaman var olur.
Ali başa geçtiğinde bütün ödeme sisteminin değiştirilmesini emrediyor. Nitekim ülkenin en büyük siyasi, askeri ve toplumsal şahsiyetine üç dinar verirken, bu şahısların hizmetkar ve kölelerine de üç dinar vermektedir. Tasavvuru bile mümkün olmayan bu pratik, bugün hangi sistemde mevcuttur...
Reklam
Ekonomik ve maddi yönden yoksul olan toplumlarda, manevi boşluğun olacağından kuşku yoktur. Fakir toplumlarda ahlak ve din adına yapılanlar korkunç bir dini sapmadır; maneviyatla hiç bir ilgisi yoktur
Muaviye şöyle diyordu: "Bütün mal Allah'ındır/ Ebuzer de buna itiraz ediyor ve: "Sen bütün mal Allah'ındır diyerek, kendini Allah'ın unvanıyla bu mülkün sahibi olarak görüyorsun. Halbuki mal halkındır' demen gerekiyor." diyordu. Öyle ki böyle bir yorum, malikiyetin yapısı konusunda değişik açıklamaların yapılmasına yol açtı. Özel sermaye ve ferdi malıkiyete dini bir koruma ölçüsü getirilerek, "halk"ın yerine "fert" konuldu. Halbuki dinin getirmiş olduğu ölçü tam bunun tersineydi. Bunun ardından yağmaya, gasba, sömürüye dayanan kanun veya kanunsuz özel mülkiyet sistemi gelişiyordu. Bu sistemi geliştirmek için de, her türlü tevil ve istinbad mubah oldu!
Ali, Meysem'i hurma satarken görür ve hurmalarını iyi ve kötü diye ikiye ayırdığını ve her birini ayrı fiyata sattığını görür. Ona kızarak: "Neden halkı, Allah'ın kullarını sınıflara göre taksim ediyorsun?" dedi ve elleriyle hurmaları birbirine karıştırdıktan sonra, belirli bir fiyata satmasını emretti.
İslam dudaklarda mırıltı, tesbih tanelerinde gürültü, naralar savrulan mevlit, ünvanlar dağıtılan toplantı, üst baş soyulup atılan ayin olunca kimsenin kılına dokunmaz. Çünkü bütün bu saydıklarımız kitleyi oyalamak için sömürücü kudurganların yarattıkları afyondur.
Feodalizmde ağa ve ırgat var. Kapitalizmde ise, patron ve işçi... Bu ilişki şekil olarak değişmez,
Reklam
İslam toplumunun sınırları Kuzey Afrika'dan Fars Körfezi'ne kadar uzanıyordu. Anur'dan Çin sınırına ve Endonezya'ya kadar uzanan bölge İslam'ın egemenliği altındaydı. Bu bölgede, aynı düşünceyi, aynı inancı ve aynı duyarlılığı paylaşan tek bir ümmet yaşıyordu. Hepsi tek bir dinin değişik ekollerine, ve dini şahsiyetlerine uyuyorlardı. İslam doğuşunda yeralan bu yekvücut dini güç,yeni yeni gelişmeye başlayan Batı emparyalizmini sürekli rahatsız ediyordu. Osmanlı kılıçları İslam adına güçleniyor ve Batı yayılmacılığının önünde büyük bir set oluşturuyordu. Daha 19. yüzyıla kadar gidip Viyana'yı kuşatıyorlardı. Bütün Akdeniz islam donanmasının kontrolündeydi. İşte bu büyük, parçalanmalıydı. En küçük parçalara bölünmeli, tamamen etkisiz hale getirilmeliydi. Böylece doğunun direnme gücü ortadan kalkacak, aralarına ayrılık düşecekti. Çünkü küçük küçük lokmaları yutmak kolaydı.
Olmak istediğim her şeyi olmam, yaşamak istediğim bütün hayatları yaşamam mümkün değil. İstediğim bütün yetenekleri geliştirmem mümkün değil. İstememin nedeni ne peki? Hayatımda, olası bütün zihinsel ve fiziksel deneyimlerin her bir rengini, tonunu ve her çesidini yaşamak istiyorum.
2.718 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.