Ama Necdet Tosun öldü Nâlan
Artık yemekleri sen
Salatayı da ben yapacağım
Sami Hazinses kadar olmasa da
Bahçeyi sevdiğin çiçeklerle donatacağım
Kemal Sunal da öldü nâlan
İyi kalpli amcaları birer birer uğurladık
Ve dünya kirlendi
Filmler bozuldu
O masum sevdalar yaşanmıyor artık
Sen varsın, ben varım
Bir de, acımasız bir dünya var dışarıda
Esas film şimdi başlıyor
Ve bütün koltuklar bomboş bu sinemada
Merhaba Nâlan, merhaba
Sen ortada sıçan, ben şaşkın körebe
Ulan seviyorum seni be
Ulan, nereden inceldiyse
Oradan kopsun be
" O kadın estetik bir cerrah. Bu çevrede çok ünlü ve çok bilinen bir kadın. Buna bir hasta getirmişler. Trafik kazasında yüzü parçalanmış bir adam . Kadın adamı tedavi etmeye başlamış. Bir sürü ameliyat gerekmiş adamın yüzünün düzelmesi için . Kadın aylarca , yıllarca uğraşmış adamın yüzünün düzelmesi için. Saatler süren ameliyatlar yapmış. Adamın ilk geldiğinde paramparça ve tanınmaz olan yüzü bir süre sonra gayet iyi duruma gelmiş. Fakat şöyle bir sorun varmış; adamın yüzü eski haline pek benzemiyormuş. Adam bu durumdan bir parça şikayetçi olsa da kazadan sonraki halini düşününce epeyce şükretmiş ve kadına müteşekkir olmuş. Büyük bir şükran duygusu , derin bir borçluluk hissi taşıyormuş kadına karşı . Kimse bir insanala bu kadar uğraşmaz, bu aslında mucize diyordu çevredekiler. Adam da gerçekten bundan dolayı mutlu oluyordu ve kendince güzel hediyelerle kadını ziyaret ediyordu. Fakat bir gün adam kadının ofisinde tesadüfen bir fotoğraf görmüş. Cerrah kadının ölen kocasıyla çektirdikleri bir fotoğraf. Adam fotoğrafı görünce şoka girmiş. Küçük dilini yutuyormuş neredeyse. Fotoğraf elinden düşmüş ve bir süre öylece kalakalmiş. Fotoğraftaki adamın yüzü neredeyse şu anki yüzüne benziyormuş. Meğerse kadın onca estetik ameliyatı adamı kendi ölmüş kocasına benzetmek için yapmış. O kadar özlüyormuş ki kocasını,benzer bir yüz yaratmış."