Peki ya "Sevgi?"
Annesinin hizmetleri, çilesi geldi aklına. Babasının geçim uğruna çırpınışları...
Yoksa duyulan derin bir vefa borcu muydu sevgi?
Ya "Hayat" neydi?
O bir muhal mi?
Ya "Sevgili?"
Sevdiği tüm insanlar geliverdi gözünün önüne; annesi, babası, kardeşleri. Sevgiliye duyulan derin hissi, onlara duyduğu sevgiye benzetemedi yine de. Sonunda sevgiliyi ayrı bir yere oturttu gönül dünyasında.
"Sevda" neydi? Herkesin diline doladığı fakat kalbinde duyamadığı “Aşk" neydi?
Bir oyun mu? Arzuların dürtüsündeki sorumsuzluk mu? Havaî bir arının, bal özü almak için bir çiçekten diğerine konup göçüşü mü?