Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Neslihan

Neslihan
@_nesIihan
31 okur puanı
Aralık 2015 tarihinde katıldı
İkisi birden yine güldü. Sağlıklı bir yaşamın bu tam anlamıyla coşkun gülüşünde hiçbir kötülük yoktu ama Berger'in yüreğini kamçılanmış gibi yaktı. Uzaklarda olmak, binlerce, on binlerce mil uzaklarda olmak istedi. Ya da uyumak. Ya da onlar gibi neşeli olabilmek. Hiçbir şey konuşmadan böyle oturmamalı. Böyle donuk ve tutuk, böyle çocuksu ve şaşkın acınacak halde olmamalı.
Reklam
Evet bunlar ona göre değildi; Schramek'in hakkı vardı, anlıyordu. Peki ona göre olan neydi? Yaşamın nesine uyum sağlayabilirdi?
'Nezleye yakalanır gibi ideolojilere yakalanıyoruz, ideolojilere ve kelimelere.'
Sayfa 128

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zalimlerin ve onların kurbanı olan mazlumların olduğu bir dünya bizi tanıklığa çağırır. Hiç kan dökülmemiş, çocuklar hiç yetim kalmamış, ıstırap yürekleri kavurmamışçasına dünyanın eskisi gibi döndüğü düşüncesine bir itiraz bekler bizden. Kalpten çıkacak ve yine kalbe dokunacak bir nida. Istırabı, zulmü kıyıcılığı inkar etme eğilimlerine karşı durmaya, merhamet ve müdahaleye çağırır bizi dünya.
O halde, onarılamaz acılara ve affedilemez cürümlere tanık olduğumuzda, yumruklarımızı öfkeyle sıkalım. Vurdumduymazlık en büyük kötülüktür. Dünya değişmeyi hakediyor ve biz kötülüğe seyirci kalamayız.
Reklam
Arendt'in dediği gibi, "Gerçek kötülük bizi dehşetiyle dilsiz bırakır, söyleyebileceğimiz tek şey, 'Bu asla olmamalıydı,' olur."
Sayfa 250
teşekkür ediyorlar, çok yaşıyorlar, işe geç kalmıyorlar çeyrek altını önemsiyorlar, küresel ısınmayı ve beş çaylarını ortadoğu’yu ihtiyaç halinde seviyorlar, gökdelenleri her haliyle eve geç gelmeyi borsaya bağlıyorlar, geriye kalanları astrolojiye “konuşan tartı”lardan korkmuyorlar bir de,  -ben bazen korkuyorum- artist diyorlar erken ölenlere
ey ölüm, senin adın bütün dillerde hüzünle mi anılır?
"...doğu aşklarının o eşsiz suskunluğu..."
İnsan, hiç bitmeyen bir kitap...
Sayfa 204
Reklam
'...büyük hüzünlerin olmadığı yerde büyük sevinçler de olmaz...'
"Kapitalizm ulaştığı her yerde toplumun en zayıflarına bir bedel ödetiyor, zayıf daha da zayıflaşıyor, kendisini temsil etme gücü suça ve intihara itilerek elinden alınıyor."
Sayfa 187
"Dünya kaynaklarının eşsiz kullanımında kaybedenler nasıl hep yoksullar ise, Türkiye'nin kaynak israfında da kaybedenler hep onlardır. Alım gücü olanlar büyük şehirlerde temerküz eden özel kurumlardan diledikleri nitelikte hizmet satın alabilirken, yoksullar ölümü gösterip sıtmaya razı ediliyorlar."
Sayfa 168
Elimde ne kalmıştı? Akşam uzanınca hep aynı düşünce yoklardı beni: Tüm bunlar bir oyun. Büyük bir şaka. Er ya da geç bir açıklama yapılacaktı bana. Özür dilenecekti benden ve bilecektim. Hepimiz bilecektik neler olduğunu. Gelecekti o gün, ama ne zaman bilmiyorduk. Sabretmek gerekiyordu. Ancak o zaman bu absürd tiyatro oyunundan kaçabilecektik. Ariade'nin ipi bizi imdat çıkışına götürecekti. Ama hiç öyle olmadı. Her akşam bunun bir şaka olduğuna ve gecenin her şeyi düzelteceğine inanarak uzanırdım... Her şeyin bu denli anlamsız olması imkansızdı; yıldızlar, rüzgar, insanlar.
70 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.