Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Reyhan

Reyhan
@_plumeria
*Bana ne? Sana ne? Herkesin benliğine tuttuğu bir aynası olmalı, aynası olmayanlar girmesin lütfen, hele ki karakteri olmamışlar kapının paspasına bile basmadan yoluna devam etsin lütfen.
1530 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Zaman seni özünden koparamadığı sürece, zamanla geçip gidene değil içine eğil, biriktirdiklerine bak, ne yaşarsan yaşa sonuç ne olursa olsun geldiğin noktada kendini tanıyabiliyorsan hayat seni bozamaz. Yeter ki sen sana giden yolu kaybetme.
Reklam
Reyhan tekrar paylaştı.
Bir kitap arıyorum kaç zamandır içinde kaybolup kendi anlamlarımı bulacağım işte bu sözlerdi aradığım tam da bu kelimelerdi okumak istediğim işte burada ben varım diyeceğim bir arayışla açıyorum her kapağı. Sarmıyor okuduğum kitaplar son zamanlarda bu sefer kavrayacak bu sefer bulacağım umuduyla başladığım her kitabı bu kitap başka zamanların kitabı hissiyle içime sinemeden bitiriyorum.
Sonradan gelen, her zaman önceden gelene sıkı sıkıya bağlıdır; çünkü burada sözkonusu olan; gereklilikten ötürü bir arada durmaya zorlanan bağımsız olguların basitçe sıralanması değil, mantıksal bir zincirlenmedir; tıpkı varlıkların uyumlu bir biçimde eşgüdümlü oluşu gibi, olaylar da meydana geldikle­rinde basit bir sıralanma değil, olağanüstü ve sıkı bir karşılıklı bağıntı gösterirler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Olaylardan oluşan bir ırmak, coşkun bir sel gibidir za­man; çünkü her şey görüş alanımızda belirir belirmez, sürükle­nir gider, sonra bir başkası alır yerini, o da sürüklenir gider.
Evreni, tek bir maddeyi ve tek bir ruhu içinde barındı­ran biricik bir canlı yaratık olarak düşün; bütün şeylerin bu varlığın bilinci tarafından özümlenmiş olduğunu; her şeyin tek bir dürtü sayesinde olup bittiğini ve bütün bu şeylerin nasıl bir araya gelip varolan her şeyin ortak nedenini oluşturduklarını, onların birbirine nasıl zincirlendiklerini, nasıl bağlandıklarını düşün.
Reklam
Her varlık belli bir anlamda ondan doğacak şeyin tohumudur.
Her şeyin dönüşüm yoluyla ortaya çıktığını sürekli ola­rak gözlemle ve evrensel doğanın, hiçbir şeyi, varolan şeyleri dönüştürmek ve onların yerine yenilerini yaratmaktan daha çok sevmediğini düşünmeye alıştır kendini.
Kısaca, yaşam kısadır, şimdi'den yarar­lanmalısın ama, sakınımla ve adaletle. Dikkatin dağılmışken bile ayık ol.
Bir biçimde güzel olan her şey kendisi için güzeldir ve toplayabileceği övgülerden bağımsız olarak kendi içinde tam­dır. Övgü, övülen nesneyi ne daha iyi kılar, ne daha kötü. Bu­nu günlük dilde herkesin güzel olduğunu söylediği şeyler için de söylüyorum, örneğin, maddî şeyler ve sanat yapıtları için. Çünkü gerçekten güzel olan şeyin başka bir şeye gereksinimi yoktur, yasa gibi, gerçek gibi, iyilik ya da alçakgönüllülük gibi. Bu şeylerin hangisi övüldüğü için güzeldir, ya da değeri küçümsendiği için değerini yitirir? Zümrüt, onu övmezlerse daha mı az güzel olur? Ya altına, fildişine, erguvana, lire, kılıca, çiçe­ ğe, fidana ne diyelim?
Önünde daha yaşanacak on bin yıl varmış gibi yaşama. Yazgı başının üstünde asılı duruyor. Yaşadıkça, elinden geldi­ğince iyi ol.
Reklam
Bütünün bir parçası olarak geldin dünyaya. Seni üreten şeyin içinde yok olacaksın; ya da daha doğrusu, bir değişim sü­reci aracılığıyla yaratıcı usa döneceksin yeniden.
Doğum gibi ölüm de doğanın bir gizemidir: aynı öğelerin birleşip ayrışması.
Varolan ve doğan her şeyin nasıl hızla geçtiğini, yok olup gittiğini düşün sık sık. Çünkü madde durmadan akan bir ırma­ğa benzer, etkinlikleri sürekli dönüşümlere uğrar, değişkeleri sonsuzdur, hemen hemen hiçbir şey dural değildir, elini uzatsan tutabileceğin kadar sana yakın olan şey bile.
Güvenmek sevmekten daha değerli, zamanla anlarsın.
6,3bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.