Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Reyhan

Reyhan
@_plumeria
*Bana ne? Sana ne? Herkesin benliğine tuttuğu bir aynası olmalı, aynası olmayanlar girmesin lütfen, hele ki karakteri olmamışlar kapının paspasına bile basmadan yoluna devam etsin lütfen.
1533 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
171 syf.
·
Puan vermedi
Hem söylemek istiyorum hem de istemiyorum, ama bu neydi şimdi ve ne gerek vardı? Neden bu kadar çetrefil bir yol? Betimleme, betimleme, betimleme… Bitmek bilmeyen dolambaçlı kelime yolculuğu. Konusu olamayan birbiriyle bağlantı kurulamayan parçaları ortaya saçılmış paramparça düşünce taneleri. Karanlık bir tünelde ışığı göreceğim umuduyla el yordamıyla çıkışı bulmaya çalışarak çıkılan çetin bir yolculuk, ışığı göremeyiş ve son.
Yüzünde Bir Yer
Yüzünde Bir YerSema Kaygusuz · Doğan Kitap · 2012706 okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Uyumsuz ve İntihar, Uyumsuz Duvarlar kitapta felsefi temelde ele alındığı söylenebilecek iki sağlam içeriğe sahip alt başlıklar. Bunların dışında kitap genel olarak bir felsefe kitabı değil de daha çok felsefesel deneme ya da izlenimlerin felsefi denemesi denilebilecek bir kitap. Kitapta tüm konular uyumsuz kavramı ekseninde işlenip ele alınmış ve bu kavram üzerinden konular detaylandırılmış, yazar konular hakkındaki izlenimlerini ayrı başlıklar altında ele alarak değerlendirmiş.
Sisifos Söyleni
Sisifos SöyleniAlbert Camus · Can Yayınları · 20158,4bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
"Eğer bir daha bir okulda edebiyat dersi verirsem, çocuklara, yazar olabilmeleri için kitap okumaları ve atletizm çalışmaları gerektiğini söyleyeceğim. Yazabilmek için kitaplara, bu ülkede onurlandırılabilmek içinse hızlı koşmaya ihtiyaçları olacak çünkü." Kitabın sonlarında bu sözleri dile getirmiş Ahmet Altan. Yaşadıklarının ve düşündüklerinin daha iyi anlaşılabilmesi için... Özeleştiri iyidir, empati iyidir insanı özüne yaklaştırır; insan olmanın en büyük belirtisi sorgulamak, eleştirmek, anlamaya çalışmak ve anlamlandırmaya çalışmaktır. Aksi taktirde kendisinde bir beyin ve düşünme uzvu bulunduğu halde buna dair bir eylemde bulunmayan, çaba göstermeyen insan, hayattaki düşünme becerisinden yoksun herhangi bir canlıdan farklı olduğunu nasıl iddia edebilir?... İnsan olmanın gereğidir düşünmek ve sorgulamak, bu böyle olduğu halde bir insana sen düşünme ve sorgulama demek, bunu yasaklamak ne kadar insanı olabilir? İnsanın kendisini ve diğer insanları, insanlığı; diğer canlıları, yaşamı anlayabilmesi ve anlamlandırabilmesi için çok daha fazla özeleştiri yapmaya, sorgulamaya, empatiye ihtiyacı var... Ve bu anlam arayışında en çok da kitaplara ihtiyaç var, çünkü kitaplar bizler için bu yolculukta düşünce dünyalarından oluşan engin kaynaklardır. Anlamak, en başta anlamaya açık olmakla başlar. Ve insanın kendisini saran bütün dış kabuklarından sıyrılmasıyla elbette. Ahmet Altan bu kitabında özeleştiriyi de, eleştiriyi de empatiye de hakkıyla yapmış. Çok açık bir dili, cok samimi bir anlatımı var kitabın.
Ve Kırar Göğsüne Bastırırken
Ve Kırar Göğsüne BastırırkenAhmet Altan · Everest Yayınları · 2013629 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
127 syf.
8/10 puan verdi
Zweig, özelde satranç ve nazi faşizmini konu alarak yazdığı bu kitapla tüm dünyada insanın insan üzerindeki her türlü faşizminin bitip tükenmek bilmez zorbalığının, hastalıklı güç kurma ve hakimiyet oluşturma eğiliminin, egemenlik altına alınan bireyler üzerinde doğurduğu yıkıcı psikolojik etkinin boyutunu, eşsiz bir betimleme ve irdelemeyle aslında tüm insanlığın ortak bir sorununu ele almış oluyor. Kitabın eksenine oturttuğu satranç ve ana karakterlerse bu irdelemeyi yapmak için ustaca seçilmiş birer zemin oluşturuyor. Kitap, okuyucuyu insanın hayatının anlamı/ anlamsızlığı, varlık/ hiçlik kavramlarını, ayrıca bireyin edimlerinin gerçekte bir değere sahip olup/olmadığı ve bu değeri belirleyen şeyin ne olduğu hakkında okuyucuyu sık sık sorgulamaya sevk ediyor. Bu bakımdan da çok zengin nitelikli bir eser... Ama yalnızca kitabı bitirince içimde bir isyan dalgası kabarmadı değil... Böylesine güzel bir kitap neden böyle yarım kalmışlık hissiyle bitirilmiş hayır bu kadar güzel ilerleyen bir kitap neden böyle bir anda ve beklenmedik bir şekilde biter ki ... Zweig'in kitaplarını okudukça kendisinin insan psikolojisi ile insanı belli bir davranışa sevk eden o itici etkiyi ele alma ve betimleme konusunda ne kadar usta olduğuna bir kez daha şahit oluyorsunuz. O yüzden Zweig mutlaka okunması gereken bir yazar, okumaya devam...
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,5bin okunma
72 syf.
8/10 puan verdi
"Bu kitapta yer alan şahıs ve mekanların gerçekle alâkaları tamdır. Kahramanları hep yanlış ata oynayanlardır. Kediler, kadınlar, muhabbet kuşları, gözyaşları... hepsi sahiden vardır ve bir dönem yaşamışlardır. Şiirden hazzetmeyenler, Grapon Kağıtları' nı yılbaşı ve diğer ehemmiyetli günlerde evi süslemek için kullanabilirler ya da bir ruh çağırma seansında, inatçı ruhlara seslenen uyduruk şarkılar olarak mırıldanabilirler." Didem MADAK... Kelimeler boğazda düğümleniyor... Kitap bitiyor ve geriye buruk, kekremsi, hüzünlü, acı bir tat kalıyor... Huzurla uyu ruhu güzel kadın...
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,1bin okunma
Reklam
87 syf.
8/10 puan verdi
Bilim deyince akla gelen ilk isim sanırım ki Einstein'dir. Bu kadar yaratıcı ve üretken bir kişiliğe sahip olan bir insanın dünya görüşü, savunduğu değerler ve yaşam hakkındaki fikirlerini hep merak etmişimdir. Bu kitap Einstein'in genel itibarı ile insan ve toplumsal konulara dair düşüncelerini kişisel bir bakış açısıyla ele aldığı bir kitaptır. Einstein'in bilim, eğitim, din, ahlâk, savaş, uygarlık ve daha birçok insani konu ve sorunlar üzerine düşüncelerini aktardığı; deneme-felsefe karışımı olan kitabın, gayet samimi, anlaşılır ve yalın bir dili var. Einstein'in kişisel görüşü hakkında tahmin ettiğim ile kitapla elde ettiğim bilgi, genel olarak örtüşüyor ve özellikle eğitim ve insan hak ve özgürlüklerine dair fikirlerinden ilham alsam da savunduğu değerler açısından baktığımda Amerika ve Amerikan emperyalizmi ve sömürgeciliğine dair fikirleri bana çelişkili geldi. Bu fikir çelişmesinin yaşadığı olağanüstü koşullar ve Amerika'ya sığınmasını gerektiren o dönemin şartlarından etkilenen bir ruh halinden dolayı ortaya çıkmış olabileceğini düşünmek istesem de yine de tutarsızlık olduğu görüşündeyim. Ve yine de merak edilmeye ve okunmaya değer özel bir bilim insanı olduğunu düşünüyorum...
Dünyamıza Bakış
Dünyamıza BakışAlbert Einstein · Alan Yayıncılık · 1990657 okunma
163 syf.
10/10 puan verdi
Bazı kitapları okumak bir nevi içsesinle konuşmak gibidir, sanki kitabı okumuyormuşsun da kendi kendinle konusuyormuşsun gibi hissettirir... Bu kitabın bende bu denli etki bırakacağını beni bu kadar kavrayacağını tahmin etmezdim... Kitabı okuyan herkes kendinden bir parça bulacaktır illaki. Herkes hayatının ucundan, köşesinden küçük bir detay, bir anı bulacaktır ya da bir tanıdık... Kürk Mantolu Madonna'nın okur kitlesi bende büyük bir beklenti ve merak oluşturmuştu, kitabı okuyunca, kitabın neden bu kadar beğenildiğini kendim de kitabın etkisinde kalarak anladım. Bir kitap hem bir o kadar yalın hem bir o kadar yoğun bir anlatıma sahip olmayı nasıl başarabilir, bu kitapla Sabahattin Ali'ye olan saygım bin kez daha arttı... Kaleminin gücünü anlatmaya çalışmak anlamsız o ancak okunarak anlaşılacaktır... Kürk Mantolu Madonna belleğime işleyen bir eser oldu, unutulmayacaklar listesinde yerini aldı. Okuyan zenginleşir, okumayan eksik kalır...
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315,2bin okunma
183 syf.
9/10 puan verdi
Bu kitabı yarım bırakanlar biraz sabır gösterip kitabı okumaya devam etselerdi, kitabın gerçekten okunmaya değer ve sıradışı bir kitap olduğunu göreceklerdi. Bu kitabın hem dünyada en çok okunanlar arasında olması hem de en çok yarım bırakılanlar arasında olması ilginç bir tezat değil, aslında bunun bir sebebi var. İtiraf etmeliyim ki bu kitabı okumaya başladığım ilk sayfalarda sürekli kitabı yarım bırakma isteğim vardı:)) İlk sayfalarda bunu sık sık yapmayı istedim ama kararlılık gösterip kitabı okumaya devam edince iyiki de kitabı okumayı sürmüşüm diyerek kitabı bitirdim ve iyiki okumuşumlar kütüphaneme severek ekledim... Hayatı ve insanı çocukların gözünden ele alan kitapları daha bir çok seviyorum nedense... Bu çocukların hayatı ve insanı saf duygu ve düşüncelerle yorumlayabilmelerinden kaynaklanıyor sanırım... Yani çocukların, biz yetişkinlerde oldugu gibi duygu ve düşüncelerini ifade ederken herhangi bir çarpıtıcı zeka ya da duygusal süzgece sahip olmamasından böyle düşünüyorum. Çocuk bir şeyi dile getirirken sözlerinin sonucunun kendisini nasıl etkileyeceğini hesaplayamadığından, bir otokontrol mekanizmasina sahip olmadığından, fikirlerini en katıksız haliyle sunar. Bu yüzden her insan yalnızca çocukluğunda katıksız bir zeka ve duygusal öze sahiptir. Bunu da bu kitapta rahatlıkla görebiliyoruz, işte tam da bu yüzden bu kitabı ben çok sevdim... Herkese de okumasını tavsiye ederim.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,5bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
Bu kitabı, Sabahattin Ali'nin şu sözleri çok güzel özetleyecektir sanırım: "İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı." Farklı düşünen, farklı olan herkesi, her cağda ve tarihte dışlamamış mıdır zaten, toplum... Sürü psikolojisine sahip olanların farklı düşünene, farklı olana hiç tahammülü yoktur zaten; ya kendileri gibi sürüye uyulmalı ya da derhal toplumdan dışlanmalıdır onlar. Yazar aslında insanın birey olmadaki mücadelesini, sürü psikojisinden ibaret toplumla olan savaşımını, martı Jonathan Livingston'un ağzından yalın bir dille anlatıyor. Bu asırlardır var olan bir savaşım değil midir zaten, bitecek gibi de değildir... Kitabın konu içeriği felsefi bir bakış açısıyla içiçe geçmiş, yazar , bir dizi, boş ve anlamsız gelenek, inanç ve değerlerin bizi sınırlandırmaktan başka işe yaramadığını yaşamın özünü ancak kendimizi öğrenmeye, anlamaya adayarak kavrayabileceğimizi kitabın ana kahramanı martı Jonathan Livingston üzerinden dillendiriyor. Yaşamın özüne ve sırrına ancak öğrenerek ve bizi kuşatan sınırları aşma çabasıyla ulaşabileceğini dile getiriyor. Yalın, akıcı, çok doğal ve samimi bir kitaptı; ben severek okudum. Ancak kitabı okumaya karar verenlere kitabın Epsilon Yayınevi çevirisini okumanısı tavsiye ederim.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167,2bin okunma
463 syf.
10/10 puan verdi
Bana bir kitap tavsiye et deseler, hiç düşünmeden tavsiye edeceğim kitaptır kendisi. Lütfen okuyunuz. Bir kitap düşünün ki ağlamak ve gülmek eylemlerinin aynı anda gerçekleştiği bir duygu patlamasına ve karmaşasına sebep olsun... Bu kitabı okurken aynı anda hem hüngür hüngür ağladığımı hem de acı acı güldüğümü bugün gibi hatırlıyorum... Kitabı uzun zaman önce okumuş olmama ve şimdiye kadar üzerine kayda değer sayıda kitap okumama rağmen, bu kitap hayatımda en çok iz bırakan ikinci kitaptır diyebilirim. Charlie Chaplin'in şu sözü kitabı en güzel şekliyle özetliyor diye düşünüyorum: "Hayat dar alanda trajedi, geniş açıda komedidir." Bu kitap trajedinin komedisi olan yaşam gerçeğini, bize çarpıcı şekilde sunan yazarın kendi hayatını anlattığı otobiyografik bir eserdir. Bir çocuğun gözünden "yoksunluk" kelimesinin insan hayatı içinde ne anlama geldiğini en gerçek haliyle somutlaştıran; o kadar yalın, o kadar samimi ve bir o kadar da akıcı bir anlatıma sahip benzersiz bir yapıt.
Angela'nın Külleri
Angela'nın KülleriFrank Mccourt · Epsilon Yayınları · 20083,962 okunma
Reklam
196 syf.
10/10 puan verdi
Herkesin okuması ve tavsiye etmesi gereken nitelikli, eşsiz eserlerden...
Zülfü Livaneli, bu kitabında alışılmışın dışına çıkarak klasik roman tarzından çok farklı, çok güçlü bir eser ortaya çıkarmış. Gerek kitabın kurgusu, gerekse temeldeki mesajın okuyucuya hissettirilmesi çok yaratıcı, yalın ve akıcı bir anlatımla sağlanmış. Kitapta insanın insanla, insanın hayvanla ve insanın doğayla bitip tükenmek bilmeyen savaşımı ve bu savaşımın getirdiği kaçınılmaz sonuçların insana, ekosisteme etkisi çok etkileyici bir şekilde ele alınmış. Ayrıca insanın "güvenliği" tehlikeye düşünce nasılda kolay bir şekilde değerlerinden, fikirlerinden ödün verip, tavır değiştirdiği çok gerçekçi bir şekilde ele alınmış. Kitap çok samimi bir anlatıma sahip öyle ki dünümüzde olduğu gibi bugünde yaşadığımız siyasal ve sosyal olayları bire bir görüyorsunuz kitapta. Sosyal ve siyasal sistemin, özelikle "demokrasi" kavramının sorgulanmasını saglar nitelikte olması da, kitabı ayrıca güçlü kılıyor. Bir sanat eserinin, özellikle de yazınsal bir eserin, gücü ve değeri insanı düşünmeye sevk etmesi ile alakalıdır bence. Hele ki bu eser insanda yeni düşünceler oluşturuyorsa, daha önce düşünülmeyeni düşündürüyorsa işte bu eser çok güçlüdür. Zülfü Livaneli'nin eserleri de çok zengin konu içeriğine ve anlatımına sahip olduğu için başlı başına birer hazinedir zaten. Ben Son Ada'yi çok severek okudum. Okuyucuda hayata ve insana dair yeni bir perspektif oluşturan bir kitap bence. Herkes için geçerli olmayacaktır belki ama ben kitabın çoğu yerinde fikir uyuşmasıyla karşılaştım diyebilirim.:)) Ne güzel bir kitap, iyi ki okudum dediğim kitaplardandır kendisi:)
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,4bin okunma
184 syf.
6/10 puan verdi
Bu kitabı geçen sene okudum. Kitabı alırken kitap hakkındaki açıklamadan ve yapılan yorumlardan dolayı çok büyük bir beklenti oluştu bende. Hayatı eğitimle iç-içe olanların genel sorunsalları olan cezasız eğitim ve etkili sınıf yönetimi nasıl olur; bunun için neler yapılmalı, neler yapılmamalı... gibi çeşitli konularda bir miktar daha fikir sahibi olup bakış açımı genişletmek ve farkındalığımı arttırmak amacıyla okumuş olduğum bir kitap. Kitapta daha önce de çeşitli kaynaklardan zaten sahip olduğum, çocuğun gelişimsel evreleriyle ilgili yüzeysel bilgiler verilmiş. Çocuk eğitiminde nelerin yanlış yapıldığı konusuna dair geleneksel bir bakış açısıyla bilgi veriliyor. Çocuk eğitiminde hep anne merkeze alınmış ve anne babanın etrafındaki herhangi bir figür olarak örneklendirilmiş. Bu bakış açısı çocuğun eğitiminde doğru bilinen yanlışları ortaya çıkaracaktır zaten.
Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen Yanlışlar
Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen YanlışlarAdem Güneş · Timaş Yayınları · 2015976 okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
Teşhis ve tanı var; ama beklenen tedavi ve reçete yok.
Bu kitab kişilik oluşumu ve kişilik gelişimine dair çeşitli bilgiler veriyor, kapsamlı bir kitap evet. Kişilik oluşumu ve gelişimiyle alakalı bir şeyler öğreniyorsunuz ama bu kitapta bir bakış açısı problemi var. Problem şu ki çocuk yetiştirme ve çocuğun kişiliğini şekillendirme konusunda geleneksel bir bakış açısı var temelde. Bu yüzden bu kitap
Kişilik Gelişiminde Cezasız Eğitim
Kişilik Gelişiminde Cezasız EğitimAdem Güneş · Timaş Yayınları · 2017638 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitabı şimdiye kadar okumamış olmak benim geride bıraktığım zaman içinde büyük bir kayıp olsa da özellikle içinde bulunduğumuz bu olağanüstü süreçte böyle bir hazineyi edinmek ruhu zenginleştirmek ve bakış açımı genişletip, değiştirmek anlamında çok büyük bir kazanım oldu benim için. Küçük Prens, çocuklar için yazılmış bir kitap olarak
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,3bin okunma
704 syf.
10/10 puan verdi
"Ben, kendim ve çevremin toplamıyım."
Bana, okumayı sevdiren kitap hangisi diye sorulursa, kesinlikle Suç ve Ceza derim. Bu kitabı elime ilk aldığımda kabaca kitabın çok sayfalı olmasından dolayı kitabı kolay kolay bitiremeyeceğimi düşünmüştüm ama daha kitabı okumaya başlar başlamaz kitap beni etkisi altına almıştı bile. Okumaya yeni başlamış birinin çok sayfalı bir kitabı eline alıp
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159,7bin okunma