Semih
@_sc_
And you know life's too hard to figure out alone...
347 okur puanı
Ağustos 2018 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
175tl olmuş, enflasyonu burdan takip ediyorum. 🙈
Semih bir yorumu yanıtladı.
Bu kadar geniş bir egemenliğe sahip bulunan tekelci kapitalistlerin, fiyatları diledikleri gibi saptamak durumunda olduklarını görmek güç değildir. Ve böyle yapıyorlar. Fiyatları, en fazla kârı elde edecek noktada saptıyorlar. Bunu, ya kendi aralarında anlaşarak yapıyorlar, veya en güçlü şirket, fiyatı ilân ediyor, ötekiler de "kaptanı izle" oyununa katılıyorlar.
Rekabetçi sanayiler, iyi zamanlarda kâr eder, kötü zamanlarda açık verir. Ama tekelci sanayiler için izlenen model farklıdır: iyi zamanlarda muazzam kârlar sağlarlar, kötü zamanlarda ise bir miktar kâr ederler.
Kârdan zarar(veya kârın düşüşü) çok büyük bir felaket ve hızlıca batıyoruz aksiyonlarını devreye sokuyorlar. Sanki şirket zarar etmiş gibi verilecek zamlar iptal oluyor. Olan yine çalışana veya son kullanıcıya oluyor. Olumsuz senaryoda fatura çalışanlara kesiliyor, olumlu senaryoda ise kârdan pay vermek yerine yeni şubeler veya yeni yatırımlar kurmak olarak devam ediliyor. Olumsuz senaryoyu tektar hatırlatalım kârın azalması. 😅
1 sonraki yanıtı göster
Semih bir yorumu yanıtladı.
Beni ben yapan şey, insanın ikili yaradılışını oluşturan ve beyni ikiye ayıran iyilik ve kötülük bölgelerini, bende insanların çoğunluğundan da derin bir uçurumla koparan şey, yanlışlarımın özellikle aşağılık şeyler olmasından çok, titizlik isteyen arzularımdı.
"titizlik isteyen arzular"? hmmm...
Kimsenin cesaret edemediği, bilim olarak kabul etmediği ancak kendisinin uğraştığı deneylerden bahsediyor veya insanın içinde bir arada bulunduğunu söylediği ikilik yani kabaca iyilik ve kötülüğü birbirinden ayırma arzusundan da bahsediyor olabilir :)
Okur Takip Önerileri
Semih yorumladı.
İlk harekete geçen, koşulları belirler.
Sayfa 64 - Yapi Kredi YayınlariKitabı okudu
Özel sektör için bir özet cümle :) her zaman geçerli olmasa da büyük oranda.
Semih bir yorumu yanıtladı.
Güzel bir inceleme bizimle paylaştığınız için teşekkürler. Tekeşlilik kitapta dört sayfa boyunca anlatılmış ve erkekler için bazı sebeplere dayandırılarak bir sorun olarak öne çıkarılmıştır. Okurken yazara katılmadığım konulardan biri buydu ve okuduktan sonra tamamen unutmuşum. Yazar üç sebepten dolayı erkekler için çok eşliliği gündeme getirmiştir. Bunlardan birincisi evlilik öncesinde toplum, erkeklerin çok fazla kadınla birlikte olmasını teşvik ederken evlendikten sonra tek bir kadına sadık kalmasını istiyor ve bu da erkeğin zorlanmasına neden oluyor. Yani burda dürtü veya erkeğin doğasıyla ilgili bir durum yok tamamen bir şartlanma söz konusu. Toplum bu saçma teşvikinden vazgeçerse sorun kalmayacaktır.
İkincisi erkekte eşine karşı bastırılan negatif duyguların başka bir şekilde sorun olacak şekilde ortaya çıkmasıyla erkeğin başka bir kadına yönelmesi 'doğal' olarak gösterilmiştir. Bunu kabul edecek olursak aynı şey kadınlar için de kabul edilebilir olmalı. Ayrıca yöneldiği başka kadınlarda ilişkileri günlük gülistanlık mı olacak onlara karşı da duygularını bastıracak. Ayrıca ne kadar tatsız olursa olsunlar bu duyguların bastırılmak yerine açığa çıkarılması "başka bir kadın" seçeneğinden daha az tatsız olacaktır bir kadın için. Üçüncü sebep erkek, anne işlevlerini yerine getirdiği için eşini annesiyle bağdaştırır dolayısıyla anneye ilişkin tabuları da. Bu da ilişkisinde bir soruna yol açar ve yine erkek başka bir kadına yönelir. Anneye yönelik tabulardan ziyade toplum kadın işi erkek işi tabularını yıkarsa erkek, eşinin yaptığı iş ve görevlerden dolayı onu annesiyle bağdaştırmayacaktır. Yani özetle erkeklerin çok kadınla evlenmesi bu sebeple meşrulaştırılamaz. Bunlar anlamsız olabilir çünkü benim anlık düşüncelerim. Eğer üzerinde yeterince düşünülürse daha iyi bulunabilir belki.
Katkınızdan dolayı ben teşekkür ederim. Yorumunuza katılıyorum. Yazar kendi gözlemlediği yaygın dürtüleri aktarmış ve fikirlerini her bölümde detaylı açıklamamış. Zaten uzun bir kitap değil bu sebeple bazı konular biraz havada kalmış olabilir.
Semih bir yorumu yanıtladı.
Toplum, herkes için her şey olmasını isteyerek, evli erkeği çelişik beklentilere itmektedir: "becerikli, tedarikçi, saldırgan rakip, akıllı baba, duyarlı ve nazik aşık, korkusuz koruyucu, baskı altında soğuk ve kontrollü insan ve evde coşkusal açıdan dışavurumcu insan." Bu beklentilerin yapısal çelişkisinin farkında olmadığı ve kendi gerçek yeteneklerinin ve ihtiyaçlarının neler olduğunu bilmediği için, kendisinden beklenen ideal imajı kabullenmiş ve olanaksızı yaşama çabası içinde kendi yıkımına yönelmiştir.
Sayfa 190
Kadından hem erkek hem kadın anne hem hanımefendi hem de … olmasını bekleyen bir toplumun erkekten bu kadarcık talebi dahi kendi yıkımını hazırlamıştır öyle mi :) ah kıyamam
Kitabın erkek ve kadının sorumluluklarını yarıştırmak gibi bir amacı yok. Benzer problemler kadınlar için hiç yaşanmıyor gibi bir iddiası da yok. Yazar basitçe diyor ki, kadının derdinden ağır veya hafif olduğu önemli olmaksızın, ne zaman erkeğin bir sıkıntısı olsa ve onu dile getirmeye çalışsa tüm toplum onu susturmak ve bastırmak için el ele veriyor, hangi yöntemle yaptıkları da önemli değil. (Şekil A) Yani ortada hangi büyüklükte olursa olsun bir problem olması değil onun dile getirilememesi hakkında ciddi bir durum var.