Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sümeyye

Sümeyye
@_smy1
Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
35 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
"Vatanım uğrunda ölmeyeceksem, ya ben niçin doğdum?"
Reklam
Üzümlü'de 12 Aralık 1993 gecesi saat 21.30'da Kuzey Irak'a sızan iki komando timinde bulunan ve çatışmalar sırasında şehit olan; 1972 Sakarya Doğumlu, Mustafa oğlu, Jandarma Komando Onbaşı Zekeriya Gülyaman'ın (1973-4 tertip) şahsi eşyaları arasında kendisinin yazdığı şu şiir çıktı: Komando olmak onurumdur Olur ya bir çatışmada ölürsem Arkamdan yas tutmayın Bırakın, toprağımda rahat içinde yatayım Bedenimden komandomu çıkarmayın Onlar benim gururumdur Botlarımı çıkarmayın Onlar nice yollar aşacak Şehit olursam sırat köprüsünden geçecek Elimden tüfeğimi almayın O benim namusumdur Ölünce mezarıma sembol olacak Yara'mın kanını silmeyin Ahirette hesabı sorulacak Göğsümden kör kurşunu çıkarmayın O benim madalyam olacak
Peşmergelerin başındaki hokkabaza söyle; Türkiye'den aldığı maaşla, tüfekle, yiyecekle PKK'lıları köylerinde saklayıp, bize caka satacak nankörler, bakalım ne kadar birilerini kandırmaya devam edecekler. Biz hancı onlar yolcuyken daha çok görüşeceğiz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Savaşın birinci kuralı 'düşmanı rahat bırakmamaktır.'
"Türklük gurur ve şuuru, İslâm ahlâk ve fazileti"ni hiçbir parti ortaya atmamışken, biz benimsemişizdir. Türk-İslâm Ülküsünü biz ortaya atmışızdır. Biz İslâmiyetin bugünkü durumundan kurtulup ilerlemesinin çaresini, Müslüman Türk dünyasının ilerlemesinde, bağımsız olmasından görmüşüzdür. Bu şartlar altında hâlâ bize saldıranların maksatlarının ne olduğu meydandadır. Bunlar dışarıdan beslenen satılmış uşaklardır.
Reklam
Tabip neşter vurma, gönül yarama, Kapat üzerini, sar gizli kalsın. Zahmet edip, boşa ilaç arama, Fark eden olmasın, dur gizli kalsın. Yaradanım, hoş yaratmış cismini, Gönlümüm köşküne, astım resmini, Sayıkladım durdum, yârin ismini, Allah’ın seversen, sır gizli kalsın. Sevdiğimi söyle, durma koş götür, Mektup yazamadım, zarfı boş götür, Gözlerimden birkaç damla, yaş götür, Götür sevdiğime, ver gizli kalsın. Sevdasını çektim, çile demedim, Bülbüle demedim, güle demedim, Kalbimde sakladım, ele demedim, Bırak gönlümdeki, yâr gizli kalsın. Eminoğlu, sevda yaşattım serde, Can dayanmaz, aşk denilen bu derde, Senden sorar ise, mezarı nerde! Onu da söyleme, yer gizli kalsın.. Âşık Sıtkı Eminoğlu
İnsan zenginliği, tabiî kaynakları ve benzersiz jeopolitiğiyle Türkiye, büyük ve onurlu olmaya mecbur olan bir ülkedir. Türk Devleti, üniter bir devlettir; ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Bu Meclisin şahsında, bu kararı, büyük milletimiz vermiştir. Ne Ermeni ve Batının uşağı terör unsurları ne de emperyalizmin uzantıları, bu gerçeği değiştiremezler.
Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisini, yakın Türk tarihi içinde unutulmaz kılan, vasıf, kula kulluk yerine, Hak'ka kulluk etmeyi şiar edinmesiydi. Memleketin birliğini ve dirliğini namus bilen Kuvayı Milliye çizgisi, her şeyden önce, iman, hürriyet ve bağımsızlık esasına dayanan, şerefli bir millî siyaset çizgisiydi, yokluğa mahkûm edilen Anadolu Türklüğünün yeniden varoluş biçimiydi.
Bir hayali vardı. Bütün vatandaşlarımızın, ay yıldızlı bayrağımızın altında şerefle-kardeşçe, yasaksız-kavgasız yaşadığı bir Türkiye hayal ediyordu. Müslim-Gayrimüslim, Kürt-Türk, Alevi-Sünni ayrımı olmadan, zengin-fakir ayrıcalığı güdülmeden, imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir Türkiye istiyordu.
“Genç yaşta ülke sorumluluklarını üstlenmiş bir kuşağız biz, kendimize göre dünyayı yerinden oynatacak ideallerimiz var. Tercihimiz değildi ama kavgaların girdabında geçti hayatımız. Şimdi diyorum ki farklı düşünceleri anlamalı ve onlardan zenginlik üretebilmeliyiz. Kavgaların, darbelerin sorunları çözmediğini hayat bize öğretti”
Reklam
Mücadelemiz her ne pahasına olursa olsun siyasi kazanç mücadelesi değil, ahlâk ve fazilet mücadelesidir. Bu mücadelenin karakteri yıkıcı değil, yapıcı olmaktır ve tarihte olduğu gibi bu gün de er geç Türk insanının elinde zaferlere ulaşacaktır. Bu şerefli mücadeleye büyük Türk Milletini davet ediyorum.
Medeniyetlet para ile değil, ilimle, irfanla, imanla, ahlâkla kurulurlar; medeniyetler parasızlıktan değil ilimsizlik, irfansızlık, imansızlık, ahlâksızlıktan çökerler.
Bir gün biz kâfirleri yine çöllerin öbür tarafına atacağız... Sayıları Taklamakan Çölü’ndeki kum taneleri kadar olsa bile...! Altay Kartalı Osman Batur'u unutursak kanımız kurusun! Ruhu şad olsun.
Daha düne kadar her türlü yolsuzluğu, uğursuzluğu ve namussuzluğu yapanlar, bugün karşımıza anlı şanlı namuslu, çalışkan ve insanlara ahlak dersi veren kimseler olarak çıkmaktadırlar. Bu güçleri ve güveni kontrolleri altına almış oldukları görsel ve yazılı medyadan almaktadırlar. Gerçekleri bilmeyen halkımız da onları kendilerine lanse edilen yönleriyle tanıyıp onlara saygı ve sevgi duymaktadırlar.
"Ölümden korkacak ne var? Azrail de olsa, gelen Melek değil mi?..."
Wal Street gazetesi muhabiri FETÖ'nün elebaşını çiftliğinde ziyaret ediyor ve İstanbul Boğaziçi Köprüsü üzerinden geçen F-16 uçağının duvara asılmış fotoğrafına bir ayrıntı olarak yazısında yer veriyor. Bizler o günlerde bu ayrıntının anlamını çözemedik. Boğaziçi Köprüsü'nün üzerinden geçen F-16 resminin sırrını ise 6 yıl sonra 15 Temmuz 2016 gecesi yaşayarak anlayacaktık.
338 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.