“...tekleşme arzusu, güdüsü, hedefi ve çılgınlığı. Tek dil, tek din, tek kültür, tek toplum, tek lider, tek düşünce, tek siyaset...
Hep varsa yoksa tek olmak istendi. Her ne pahasına olursa olsun tek olmak, tekleşmek, çok uzun zamanlardan beri, bu toprakların trajik kaderi oldu. Tek olmak, tekleşmek boynumuza asılmış bir boyunduruk gibi bizi sürüklüyor. Bizi boğuyor, dilimizde, kişiliğimizde, ruhumuzda derin yaralar açıyor..”