Köyde yetişenler kitabı okudukça kendinden bir parça bulmuştur. Çocukluğumda garık yaparken tarlayı Bilal emminin öküzlerine sürdürürdük, tıpkı sahibi gibi çelimsiz kemiği çıkmış öküzlere... Her tarlaya gittiğimizde muhakkak üç taş çatar gara çencirenin altını yakar bi bulgur pilavı pişmeye koyardık. Biz işleri yapana kadar kendi halinde pişirdi o.
Yanına da lahana teveğine doğranmış domates salatalık ve köyden tarlaya gelene kadar ekşiyen yoğurttan eyi bi ayran... Kısacık kitap bana çocukluğumu ve anamın nasırlı ellerini hatta yıllar önce ölüp giden Bilal emmiyi bile hatırlattı...
Hangi açıdan bakarsam bakayım bu kitap bir pedofili vakası ve özentisinden öteye bir şey değildir. 90 yaşında g*tünün kılı ağarmış bir adam ilişkiye girmek isteyebilir ancak bu ergenliğe yeni girmiş 12-14 yaş aralığında bir çocuk değildir. Hiçbir duygu ya da istek bir sübyancının yaptıklarını meşrulaştıramaz.