Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

kikapú

kikapú
@adhafrea
sonsuz karanlığım ben, sonsuz bir yok oluş
seelenmutter
rus dili ve edebiyatı, erciyes üniversitesi.
portakal bahçesi
şafak ışığı, 19 Ağustos 2003
177 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
81 syf.
·
Puan vermedi
·
42 günde okudu
bitmedi daha sürüyor o kavga ve sürecek
daha kitaba hiç baslamadan içimi saran bir sevgi vardı bu şiire karşı. bu şiirin yüksek sesle, ustanın ağzından söylendiği o videoyu bilmeyen yoktur. içime umut tohumları eken, hala kavga etmek için bir sebep veren, yeryüzünün aşkın yüzü olacağına dair çocuksu bir inanç ve belki de motorların sürüleceği maviliklere dair yalancı hayaller veren
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya DekAdnan Yücel · Yurt Kitap Yayın · 20102,217 okunma
Reklam
283 syf.
8/10 puan verdi
·
34 günde okudu
ağustos böceklerinin sesi
şiire ilgi duyduğum günden bu yana yanından yakınından bolca geçtiğim, ancak belli belirsiz hisle her daim uzak kaldığım bir kadındı füruğ; söz konusu parmak uçlarımı satırlarında gezdirmek oldu mu nedense vakti gelmemiş gibi hissederdim. şimdi anlıyorum sebebini. onu anlamak için yaşamak, görmek, düşünmek ve hatta hatalar yapmak gerekiyor.
Yaralarım Aşktandır
Yaralarım AşktandırFuruğ Ferruhzad · Kanguru Yayınları · 20091,989 okunma
248 syf.
4/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Bu kitap, romantize etme çabalarıma ve farklı teknikler kullanmama rağmen bir türlü bitmek bilmiyormuş gibi geldi bana. Woolf, kitapta kendine has bir dil kullanmış. Karmaşık kelimeler olmamasına rağmen kitabın son derece ağır olduğunu, sadece birkaç günü anlatıyor olmasına rağmen oldukça yavaş ilerlediğini, tamamen bilinç akışı ile bezendiğini söylemek mümkün. Pek çok yerde burası olmasa da olurmuş dedim ama elbette karakterleri tanımak açısından önemliydi. Kitabın edebi anlamda doluluk hissi verdiğini kabul etsem de asla içine çekilmedim. Hatta bunu okurken birden fazla kitabı da bir taraftan bitirdim. Haliyle benim için mükemmel bir deneyim değildi. Bu nedenle 4/10 verebileceğim bir kitap. Zaten daha önce de yarım bıraktığım için kitaba karşı bir önyargı geliştirmiştim. Kısaca kitabın konusundan bahsetmem gerekirse Ramsay ailesinin hayatında adeta birkaç kesit paylaşıyor diyebiliriz. Benim favori karakterim Lily Briscoe oldu. En büyük eleştirim ise ilk bölümün çok yavaş ilerlemesine rağmen geçiş bölümü diyebileceğimiz ikinci bölümün son derece hızlı olması ve olayların peşi sıra gelip hiçbir anlam ifade etmiyormuş gibi geçmesiydi.
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İletişim Yayınları · 20215,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
184 syf.
10/10 puan verdi
Zeze
Şeker Portakalı, bu hayatta belki de beni en çok etkileyen ve hayatıma dokunmayı başaran kitap serilerinden ilkidir. Yalnızca kitap okumanım güzelliğini değil, kendini bir kitapta bulabilme şansını, büyüme yolunda elinden tutan satırlara sarılmanın güzelliğini de her geçen sayfada tekrar tekrar öğreten, özellikle gençliğe adım atılan zamanlarda mutlaka okunması gerektiğine inandığım bir kitap. Serinin kalanının da ilk kitaptan altta kalır yanı yok. Kitap küçük yaşlarında bir çocuk olan Zeze'nin ailesiyle yaşarken başından geçenleri, bu esnada hayatına girenleri; portakal ağacı, dostu, kardeşleri ve öğretmeniyle kurduğu bağları anlatıyor. Bu esnada hem hayata dair yepyeni bakışlar kazanmanıza yardım ediyor hem de hemen herkesin çocukluğundan motifler bulabileceği bir tablo ortaya çıkarıyor. Onun serüvenini okurken kollarınızı açıp kucaklamak, bu çocuğu tüm kötülüklerden korumak, büyürken güvende ve mutlu hissetmesini sağlamak istiyorsunuz. Onunla birlikte ben, kendi geçmişimi de iyileştirmeye yönelik adımlar attığıma inanıyorum.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022230,6bin okunma
216 syf.
6/10 puan verdi
Türk Edebiyatında Kadın Eli
Suat Derviş, bu kitapla birlikte tanıdığım ve hayatıma misafir etmeye niyetlendiğim; yapıtları ses getirmemiş olsa da edebiyatta önemli bir yeri tuttuğunu da ne yazık ki yeni öğrendiğim nadide yazarlarımızdan birisi. Kalemi son derece yalın olmakla birlikte hisleri işleyişi ve araya sıkıştırdığı yorumlarla insan ilişkilerine dair ders niteliğinde alıntılar aldığım bir kitap ortaya koymuş. Kitap, babası tarafından müzik hayatı engellenen bir adamın kendi kızını müziğe yönlendirmesi ve o kızın da ünlü bir piyanist olup kendi ailesini kurmasıyla başlıyor esasen. Fakat devamında bu mutlu aile tablosu bozuluyor, kadın gönlünü bir başkasına kaptırıyor ve kendi kızından ayrı kaldığı seneler başlamış oluyor. Bu esnada başına gelenler bir yana dursun, sonuna doğru bu küçük kızın da kendini nerelere getirdiğini, arzusunun peşinden nasıl ısrarla koştuğunu okuyoruz. Kendi kafasına koyduğunu yapan bir kadın olarak yetişen kızıyle ruhen ve bedenen iyileşme sürecine giren ana karakterimiz, sonucunda ondan bekleneni de yapıyor elbette. Haliyle kitap sinirlerinizi çok zorlamadan, bazen yargılamanıza neden olsa da son derece akıcı bir şekilde ilerlemeyi başarıyor.
İki Kadın İki Aşk
İki Kadın İki AşkSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2021304 okunma
Reklam
59 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bu kitap, 7 bölümden oluşan, kısa fakat okumasi bir o kadar uzun süren, tane tane okuyup her şey arasında bağlantı kurmazsanız anlamakta zorlanacağınız, dili bir o kadar sokak jargonundan oluşan, bahsettiği filmleri ve karakterleri bilmiyorsanız araştırmanız gereken, kitabı anlarsanız yazarı takdir edeceğiniz mükemmel bir eser. Ayni isimde bir film var, ona da geleceğim ama önce kitabı anlamayan çok fazla kişi olduğu için biraz söz etmek istiyorum. Kitap 7 bölümden oluşuyor, kitap boyunca karakterin kimliği olmadığını düşünüyorsunuz ki bir nevi öyle, isimsiz bir adamın zihnine giriş yapıyorsunuz. Kadın, Müzeyyen, tamamen flu biri. Bir kız çocuğu var. Ne olduğunu çok yavaş bir şekilde keşfediyorsunuz. Dikkat ederseniz adamın terk edilişini, hissettiklerini anlayabilirsiniz. Spoiler vermemek için çok girmiyorum. Gelelim filme, film kitaptan birçok akıntıya sahip olsa da aslında birbirinden tamamen farklı eserler. Güzel işlenmiş, o ayı. İzlemenizi tavsiye ederim, eger kitabı tam özümseyemediyseniz mutlaka izleyin. Az çok bir şeyleri aydınlatabilirsiniz.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
İlhami Algör
İlhami Algör
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,3bin okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Keder Yolunda Wilde
Bu kitabı, çok sevdiğim biri okuyor diye baş ucuma koyup bana vereceği ızdıraptan habersiz bir şekilde okumaya başlayalı birkaç gün oluyor. Yer yer duraksayıp defalarca tekrar ettiğim cümleler, bazen nefesimi kesen satırlar, bir dostun kırık kalbini en ince noktasından hissettiğim ama her şeye rağmen yaşamaya bu kadar sıkı tutunuşuna özendiğim her kelimesiyle kalbimde yer edinen nadide bir eser. Kitap, genel anlamda Oscar ile Alfred'in geçmişlerini de uzun uzun ele alan, son derece titizliklikle yazılmış bir mektup. Bu satırlar, Wilde hapisten çıkmadan yalnızca iki ay evvel yazılmış fakat planladığının aksine okuyucusuna ulaşması seneler sürmüş. Bu detayı bilince her bir satır daha manalı, daha özel oluveriyor. Yaşadıklarını kendine ait diliyle öylesine güzel anlatmış ki, Wilde yanıbaşımda oturmuş ve mektubunu okumamı sabırla bekliyormuş gibi hissettim. Yalnız bazı yerlerde içimi büyük bir sıkıntı kaplaması, benim utanç duymam, bazen sadece "bu kadarına da pes yahu!" sitemleri etmem şaşırtıcı değil.
De Profundis
De Profundis
Oscar Wilde
Oscar Wilde
De Profundis
De ProfundisOscar Wilde · Can Yayınları · 20173,878 okunma