Onların varlıklarında bir benzerlik, bütün duygularında göze çarpan bir aynılık vardı. Bu ise ruhların kendiliğinden,ezeli bir tanışıklığı demek değil miydi?
Çünkü konuşma yeteneğini kaybetmekten daha korkunç bir şey vardı belki,duygunun mutlu ve özgür bir biçimde dışa vurumu olan gülmek,Tanrı'nın bilinçsiz canlılarından esirgenmişti.
Yetişkinler kontrollü, endişeli olur ve ayrıntılarla uğraşırken, çocuklar nasıl çoğu zaman içten, neşeli oluyor ve zihinlerini daha hızlı topluyorlardı?