Yıllardır karlı, soğuk kış günlerine sakladığım kitabı nihayet bitirip koyuyorum heybeme.
Ferit Edgü’den okuduğum ilk eser Hakkari’de Bir Mevsim. Başı sonu belli olmayan, derdini dolambaçlı yollarla anlatan, soğuğu, karı kışı, sobanın üstünde kaynayan çayı, otlu peynirin, yufka ekmeğinin kokusunu hissettiren bir kitap. Hiç eskimeyen bir masalı anlatıyor bize. Daima yinelenen. Bütün hikayeler böyle değil midir zaten? Ya şehre biri gelir ya da biri gider. İşte hikaye tam bu noktada başlar.
Belki de mesleğimle ilgili olduğu için hikayeyi ta içimde hissettim. Derdini derdim eyledim. Sanki onunla birlikte ben de Hakkari’ye gittim. Soğuğunu, yokluğunu, zorluğunu hissettim.
Her yönden farklı, deneysel ve şiirsel bir eser Hakkari’de Bir Mevsim, Türk edebiyatından farklı bir kitap okumak isteyenler için benzersiz bir kitap.