Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kur’an-ı Kerim’de öyle bir ayet var ki, tek başına anne ve babanın ehemmiyetini, onlara nasıl davranmamız gerektiğini kâmilen anlatmaktadır. “Rabbin şöyle emretti: Sadece Allah’a kulluk edin, anaya, babaya iyi davranın. Onlardan biri veya her ikisi yaşlanıp eline bakarsa onlara ‘öf’ bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve gönül alıcı sözler söyle!” (İsrâ Sûresi, 17/23)
Allah istemedikçe ondan bir arpa tanesi dahi alamazsın. Yüzlerce kitap okusan, Allah takdir etmediyse aklında hiçbir şey kalmaz. Amaa... Allah’a kulluk edersen, bir kitap bile okumadan ağzından öyle inciler dökülür ki sen de şaşırır kalırsın, bunlar benden mi çıktı diye kendinden geçersin.
Reklam
“Başka bir insandan dua ile medet umamazsın. Dua edeceksen Allah’a et, neye inanıyorsan ona et, ama başka kullara kulluk etme adetinden vazgeç”
Salih İnsanları Sevme ve İlahlaştırma...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Dua
KULUN ÜMİDİ OLARAK DUA Bir kulluk eylemi olan dua, Yaratan’ın karşısında insanın zayıflığını itiraf edip O’ndan yardım dilemesi, hata ve kusurlarının bağışlanmasını istemesidir. Korku ile ümit arasında gidip gelen bir süreç olan hayatta sevinçler ve mutluluklar olduğu gibi zorluklar da bulunmaktadır. Gücü sınırlı bir varlık olan insan, bu dünyaya ve ahirete dönük umutlarını taze tutmak için güçlü bir dayanağa ihtiyaç duyar. Bunun için dua ile en yüce makama yönelerek O’na sığınır, O’na yalvarır, kalbinden geçenleri O’na açar. Rabbini bilen insanın en kıymetli yönü O’na yönelmesidir. Hz. Peygamber; “Allah katında duadan daha kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizi, Deavat, 1) buyurarak insanın Rabbi’ne ihlaslı yönelmesinin ve yakın bir bağ kurmasının en güzel vesilesi olarak duanın değerine işaret eder. Mümin, rahat zamanlarında da Allah’a hamd ederek dua etmeli, dualarına diğer insanları da katmalı ve her daim bağışlanma dilemelidir. Çünkü Allah, her daim kimsesizlerin kimsesi, ümitsizlerin ümididir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Her İşin Başı İslâm
Muaz Ibni Cebel Radiyallahu Anh’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “- Tamamıyla işin aslını (başını, temelini) haber vereyim mi sana?” “- Ver, Ya Rasûlallah!” “- İşin başı (aslı) İslâm’dır...” ( Tirmizî, İman 8; İbn Mâce, Fiten 12; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 231, 236, 237) Her şeyin temeline İslâm’ı
Reklam
İnanç, İbrahim gibi tehlikede olmaktır. Allah’a kulluk bir alışkanlık işi değil aşk işidir. Varsın kullar bilmesin bizi, bizi bilen Allah var!
Sayfa 45
#takvim
Takvim “Allah’ım! Sen selamsın. Selamet de sendendir. Ey celal ve ikram sahibi! Sen münezzehsin, sen yücesin” (Müslim, Mesâcid, 135) Biriniz dua ettiği zaman, Allah’a hamd ve sena ile başlasın, sonra Peygambere salât ve selam etsin, sonra dilediği duayı yapsın. (Ebû Dâvûd, Salât, 358) KULUN ÜMİDİ OLARAK DUA Bir kulluk eylemi olan dua, Yaratan’ın karşısında insanın zayıflığını itiraf edip O’ndan yardım dilemesi, hata ve kusurlarının bağışlanmasını isteme- sidir. Korku ile ümit arasında gidip gelen bir süreç olan hayatta sevinçler ve mutluluklar olduğu gibi zorluklar da bulunmaktadır. Gücü sınırlı bir varlık olan insan, bu dünyaya ve ahirete dönük umutlarını taze tutmak için güçlü bir dayanağa ihtiyaç duyar. Bunun için dua ile en yüce makama yönelerek O’na sığınır, O’na yalvarır, kalbinden geçenleri O’na açar. Rabbini bilen insanın en kıymetli yönü O’na yönelmesidir. Hz. Peygamber; “Allah katında duadan daha kıymetli bir şey yoktur.” (Tirmizi, Deavat, 1) buyurarak insanın Rabbi’ne ihlaslı yönelmesinin ve yakın bir bağ kurmasının en güzel vesilesi olarak duanın değerine işaret eder. Mümin, rahat zamanlarında da Allah’a hamd ederek dua etmeli, dualarına diğer insanları da katmalı ve her daim bağışlanma dile- melidir. Çünkü Allah, her daim kimsesizlerin kimsesi, ümitsizlerin ümididir.
Allah’ın nasıl bir misal getirdiğini görmedin mi? Güzel sözü, kökü sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzetti. O ağaç, rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara böyle misaller getirmektedir. (İbrahim Suresi 24.-25.Ayetler) Kur'an Yolu Tefsiri: “Güzel söz” diye tercüme ettiğimiz kelime tayyibe tamlaması “doğru söz, sağlam inanç, kelime-i tevhid” (Şevkânî, III, 120), peygamberlik, vahiy, âhiret” gibi anlamlarla açıklanmıştır (Esed, II, 506). Allah Teâlâ’nın varlığına ve birliğine imanı yani kelime-i tevhidi ifade eden “güzel söz”, kökü yerin derinliklerine sağlam bir şekilde yerleşmiş, gövdesi ve dalları gök yüzüne doğru yükselmiş, her zaman meyve veren bir ağaca benzetilmektedir. Bu ağaç nasıl Allah’ın izniyle her zaman meyve verip faydalı oluyorsa “kelime-i tevhid” de o şekilde faydalıdır. O da müminlerin kalplerine yerleşip kökleşince onların davranışlarını etkilemekte ve imanın ürünleri, meyveleri onların üzerinde görülmektedir. Onlar Allah’a karşı kulluk görevlerini yerine getirmeye çalıştıkları gibi, ilim, irfan ve güzel işleriyle de insanlık için daima faydalı olmaya gayret ederler. Öte yandan ağacın diri kalması için nasıl sulama ve budama gibi bakıma ihtiyacı varsa kalpteki iman da böyledir. Eğer mümin faydalı ilim, güzel amel, zikir ve tefekkürle onu beslemezse o da zayıflayıp yok olabilir.
Bir birey bir başka bireyin kulu değildir, olamaz, olmamalıdır. “Başka bir insandan dua ile medet umamazsın. Dua edeceksen Allah’a et, neye inanıyorsan ona et, ama başka kullara kulluk etme adetinden vazgeç” diyor Atatürk.
Reklam
İçinde yaşadığımız zamanın şartlarını ve gerekliliklerini araştırmak, hem dünyada başarılı olmamız da hem de Allah’a güzel kulluk etmemiz de bize yardımcı olacak bir şeydir.
Dostlarıma
Günaydın Dostlarım, Günaydın Dünya, Günaydın Mutluluk; Dostları sevmek ne güzel, ne güzel karşılıksız, Allaha yapılan kulluk. İster güneş gülümsesin, isterse yağmur rahmetini saçsın üzerimize. Hiç fark etmez dostlarla olunca çıkar gelir kapımızı çalar mutluluk... KK
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.