Kapitalist ekonomi hayatta kalmayı mutlaklaştırır. Meselesi iyi yaşamak değildir.Daha çok sermayenin daha çok hayat doğuracağı, yaşama yeteneğini artıracağı yanılsamasından beslenir. Hayat ve ölüm arasındaki katı, toptancı ayrım, hayatın bizzat kendisini tekinsiz bir donukluğa mahkum eder. İyi yaşama endişesi hayatta kalma histerisine dönüşür. Hayatın biyolojik, vital süreçlere indirgenmesi hayatın kendisini çıplaklaştırır.