Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Orhan Akyol

Orhan Akyol
@ariforhan
mühendis, tonmaister, çiftçi, toplum gönüllüsü...
Doğa Okur
Çanakkale
928 okur puanı
Ekim 2021 tarihinde katıldı
"Sen eskidenberi böyle güzelsin Ben eskidenberi böyle âşık Senin hayatın eskidenberi kendi hâlinde Benim hayatım eskidenberi karmakarışık."
Sayfa 54
Reklam
Turna bütün halk şiirlerinde vardır: Hasretliktir, gurbetliktir. Romantik kuştur, vesselam!
Sayfa 48
Zaman akar. Uzay akar. Ve sen akarsın. Bu bir yer değiştirme, bu bir yuvarlanmadır. Bunun dışında, hamdan olguna, olgundan ölmüşe ve ölmüşten doğacağa bin bir türlü, safha safha, birbirine zıt ve birbirinin içinde nice nice akışlar düşünürsün. Benzin yanar. Motor bir yürekleyin çırpınır, tekrar döner. Tekerin altında dünya, dünyanın etrafında evren döner. Ben ben olmaktan, ağaç ağaç olmaktan çıkar; böcek kozalaşır, koza kelebekleşir, yeraltında tohumlar filiz sürerler; her an bir konak, her konak başka bir konağa geçiştir
Sayfa 46

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zaman akar. Uzay akar. Ve sen akarsın.
Sayfa 46
Gülmeyin! Ben Tarz-ı Kadim'i, daha da bir şiirimi yollarda yazmışım.
Sayfa 46
Reklam
Kim ne derse desin, biz yolcu millet değiliz. Vapur kımıldar başımız döner, tren kımıldar başımız döner; ve yine de, her yolculuğa Hıdırellez'e gider gibi zeytinyağlı dolmalarımız ve çam kozalağı tıkalı testilerimizle çıkarız. Çoluk çomak da cabası.
Sayfa 44
Lafa aşktır nedir karıştırdım, piç ettim, ihvanlar kusura kalmasın, böyle başladık, böyle gidek: Kalem fakiri dinlemez oldu, fakir kalemi: Eden cümlenin taksiratını affeylesin. Amin.
Sayfa 43
Zamanlardan bir zamandı, hû!
Sayfa 43
Abbas; bavulu, mısraları ve som altından hayalleriyle kör başına kaldı.
Sayfa 42
Garın saati sabahın birini gösteriyor. Şehri hiç tanımıyorum. Gitmem gereken adres, tilkinin bakır çımkırttığı bir yer. Kimseleri de tanımam. Kocaman bir şehirde bir yarı geceden sonra, hiçbir yeri bilmemek, hiç kimseyi bilmemek, ne yavuz şeydir deli huylum, ne yavuz şeydir? Bir vakit geldi ki evli evine, köylü köyüne gitti; allı evlendi, güllü gelin oldu ve Abbas, bundan böyle daha nice büyük şehirlerin büyük şahane ve hasretlik garlarında tek başına kalacak olan Abbas; bavulu, mısraları ve som altından hayalleriyle kör başına kaldı. İşte o vakit: "Iptida hareket vardı" deyu başladı kelama! "İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul'dasın!.."
Sayfa 42
Reklam
"Bey bilader" dedi. "Kusura kalma, sen herhal bilin. Hani biz köylüyük. Harba gireceğmişiz dirler de..." Ona baktım, Gözlerinin dibi aydınlık ve titrekti. Ekmeğini ve yaşamayı seviyordu. Tarlasız topraksızdı. Arka arkaya üç nesil babası, dedesi, büyük dedesi, gazada yıkılmış gitmiş, bütün ol yıkılmışlardan bir bu nişâne kalmıştı. Ona: "Hayır!" dedim. Herkes de "Hayır" demeliydi.
Sayfa 35
Bak işte martılar! Gelin martılar! Gelin yanıma mavi denizin beyaz mısraları!.. Bana söyleyecek iki çift sözünüz var mıdır yok mudur? Ya benim söylemek istediklerim?.. Söylesen söylemekle, yazsan yazmakla tükenmez: Denizler mürekkep, yelkenler kâğıt olsa.
Sayfa 27
Marmara Denizi mini minnacık bir denizdir. Hatta belki deniz bile değildir: Yukardan aşağıdan iki boğazına çöksen şöyle irikıyım bir göl sayılır. Peki nerde benim çocukluk hayallerim? Nerde ıslık ıslığa uçsuz bucaksız denizler? Nerde Willi-Waw gemisi? Nerde Baştayfa Mauori?
Sayfa 27
Çocukluğumda yaptığım kâğıt gemiler ansızın canlanıverse ne muazzam, ne sonu gelmez bir armadam olurdu. Zaten şiir okumaktan, gemi yapmaktan gayrı elimden bir şey gelmezdi ki! Düşünür düşünür, yine ya bir "Yavuz” ya bir "Gülcemal" yapardım. Sahi! Ben Gülcemal'i görmüşümdür. Yalnız görmek mi? Binmişimdir de.
Sayfa 26
Dedelerimiz bu yollardan "gökçe kır-at"la ve "yayan-yapıldak" geçmişler. Biz tıklım tıklım kamyonlarla, tozla, çamurla, karla geçiyoruz. Gökler aynı gökler. Yollar aynı yollar. Ve gönlümde bir ebemkuşağı misali renk veren türküler: "Kalktı göçeyledi avşar illeri - Ağır ağır giden iller bizimdir." Hey ustam Dadaloğlu, koca Celâli!
Sayfa 22
8,2bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.