Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Söylesene Ferâye, ne olacak böyle? Asırlardır yoldasın, fakat hâlâ evine varmış değilsin...
“Kitaplar olmadan, asırlardır süregelen bir medeniyetin bilgeliği yok olup gidebilirdi.”
Reklam
gönlünüzdeki ıstırapla, halkın içinde bulunduğu sefaleti, asırlardır süregelen karanlığı, sahipsizliği, öksüz bir çocuğun acizliğini andıran zayıflığı ve güçsüzlüğü dışa vuruyorsunuz. Çok sevdiğiniz halkınızla ilgili kurduğunuz hayaller ise eminim çok farklıdır.
"Asırlardır aralıksız süren saldırılara rağmen indirildiği gibi korunan bir dine sahip olmamız bizim için büyük bir nimettir. Bu nimetin en tabiî şükrü de onun için gayret etmek, nimetin sürekliliği için cihat etmektir."
Sayfa 140 - TahlilKitabı okudu
Bir Söylence "Bu, yedi kollu bir şamdanın yazgısına dayandırılmış büyük bir söylencedir. Şamdan; Kudüs'ten Babil'e gitmiş, oradan bir şekilde dönmüş, bu defa Titus tarafından Roma'ya götürülmüş, sonra Vandallarca çalınıp Kartaca'ya götürülmüş, Belisarios Kartaca'yı fethedince Bizans'a nakledilmiştir. Bu, dini öğeler taşıyan bir sanat eserinin yeryüzünde başına gelen muhtemelen en tuhaf yolculuk olduğu için, benim gözümde Yahudilerin asırlardır süre gelen göçebeliğinin sembolüdür. Tarih kayıtlarına göre, lustinianos şamdanı Kudüs'e-yani bir Hıristiyan kilisesine- iade eder ve şamdan burada kaybolur. Benim söylencemde bu kayboluş, diriliş olasılığı taşıyan bir saklanıp muhafaza edilmeye dönüşür." Stefan Zweig
Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Anavatandaki yaşam tarzına baktığınızda, büyük bir halkın sahip olduğu güçle örtüşmeyen başarısızlık, eksiklik, geri kalmışlık ve tembellik görürsünüz. Bu durum karşısında yüksek sesle ‘Artık işe koyulmanın vakti geldi!’ demelisiniz. Hem öğrenmek hem de öğretmek zorundayız! Daha çok kişiyi çalışmaya davet etmeliyiz, çünkü yapılacak iş çok, çalışan sayısı az. Çalışmak için taze güce ihtiyacımız var… Gönlünüzdeki ıstırapla, halkın içinde bulunduğu sefaleti, asırlardır süregelen karanlığı, sahipsizliği, öksüz bir çocuğun acizliğini andıran zayıflığı ve güçsüzlüğü dışa vuruyorsunuz. Çok sevdiğiniz halkınızla ilgili kurduğunuz hayaller ise eminim çok farklıdır.”
Reklam
“Muhterem din adamları, inançlı bir insan olarak, sizden rica ediyorum. Halkınızın gerçek anlamda hizmetkarı olun. Papazlar kiliseye bağlı memur değillerdir. Sizin göreviniz dini törenler yapmak, kilise kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığını takip etmek ve dua etmekle sınırlı olmamalıdır. Peygamberler halka öncelikle temiz, dürüst ve hayırsever bir yaşam sürmelerini öğütleyerek, insanları vicdanlı ve sevgi dolu olmaya teşvik etmiştir. Onlara nasıl iyilik yapılacağını, hayvani ve vahşi ihtiraslarından arınarak, nasıl Tanrı’nın evladı olunacağını öğretmiştir. Halka canlı, gerçek vaazlar verin. Halkla, asırlardır olduğu gibi, iki yüzlü bir şekilde tekrarlayıp durduğunuz ruhsuz kelimelerden olusan sıkıcı, itici din adamı diliyle konuşmayın.”
Sayfa 93
Okumaya merak edildiği ölçüde başlanır. Asırlardır böyledir. Merak etmişler, okumuşlar. Üstelik eskinin kitaplarını merakı, ilgiyi diri tutarak okumak bugünküleri okumak kadar da kolay değildi.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.