Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zehra’

Zehra’
@asrinnn_
senden uzaklığım çok yakın olmandandır, sen gözlerimsin bu sebeple seni göremiyorum…
Bütün bunlara hemen bugün, şu anda bir son vermesi gerekti, yoksa eve dönmeyecekti; çünkü artık böyle yaşamak istemiyordu. Ama nasıl son verecekti? Hiçbir düşüncesi yoktu bu konuda. Aslında düşünmek de istemiyordu. Düşünce denen şeyi kovmuştu kafasından; acı veriyordu düşünmek ona. Bildiği, hissettiği bir tek şey vardı: Şöyle ya da böyle, her şey değişmeliydi; umutsuzlukla, tuhaf bir inançla -Değişsin de, nasıl değişirse değişsin, -diye tekrarlayıp duruyordu.
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
İyi ama, gerçek her şey demek değildir ki... Hiç değilse işin yarısı, bu gerçeklere nasıl bakıldığına bağlıdır.
Sayfa 166Kitabı okudu
Verdiği her karar kesinleştikçe gözüne çirkin ve anlamsız görünüyordu. Bütün o dayanılmaz iç çekişmelerine karşın, düşüncesinin gerçekleştirilebilir bir şey olduğuna bir an bile inanmamıştı. Eğer her şeyi son ayrıntısına dek gözden geçirip, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak kesin bir karara varabilmiş olsaydı, böyle bir durumda, iğrenç bir şey olarak nitelendirir ve herhalde yapmaktan vazgeçerdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazen iyiden acımasız olurdu mujikler, kamçıyı hayvanın yüzüne, hatta gözlerine vururlardı. Çok sevdiği, çok acıdığı hayvanların bu durumu Raskolnikov'u öylesine üzerdi ki, ağlayacak gibi olur, annesi de onu hemen pencereden uzaklaştırırdı.
Reklam
Kendinden geçmek, her şeyi unutmak, sonra uyanıp yeni bir yaşama başlamak istiyordu şu anda.
Ya bunları yapacaktı ya da... -Ya da yaşamaktan büsbütün vazgeçeceksin! -diye birden öfkeyle bağırdı. -Uysallıkla yazgına boyun eğecek, onu olduğu gibi kabul edeceksin ve her türlü yaşama, sevme, çalışma haklarından vazgeçip, içinde ne varsa boğacaksın!
Biz burada gerektiği zaman tüm ahlaki duygularımızı bastırır, özgürlüğümüzü, huzurumuzu, hatta vicdanımızı, her şeyimizi bitpazarında satışa çıkarırız! Yeter ki, sevdiğimiz varlık mutlu olsun. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Cizvitlerden öğrendiğimiz birtakım cambazlıklar yapar, yaptığımızın doğruluğuna, yüce amaca ulaşmak için gerçekten böyle yapılması gerektiğine kendimizi bir süre için inandırırız. Biz böyleyiz işte; her şey gün gibi ortada!
...İnsanoğlu denen aşağılık yaratığın alışamayacağı hiçbir şey yok galiba!.." Dalıp gitmişti. -İyi ama, ya ben yanılıyorsam?.. -diye haykırdı birden. -Ya insanoğlu aşağılık bir yaratık değilse?.. Yani genel olarak tüm insanlık, tüm insan soyu... O zaman geri kalan her şey boş bir inançtan, kuruntuya dayanan bir korkudan başka bir şey değil... O zaman... hiçbir engel yok... Zaten olmaması da gerekir!..
Benim asıl korktuğum... Gözleri... Gözlerinden korkuyorum...
Reklam
İnsanları aşağılamak, küçük görmek bu dünyaya özgü,
Düşünebiliyor musunuz, insanın gidebilecek hiçbir yeri bulunmamasının ne demek olduğunu düşünebiliyor musunuz sayın bayım? Hayır! Siz bunu daha anlamazsınız...
Ah sayın bayım, ah, her insanın, başkalarının kendisine acıyabilecekleri bir yanı olmalı!
Her insanın çalabileceği hiç değilse bir kapı olmalıdır. İnsanın ne yapıp edip başvuracak bir yerinin bulunması gereken zamanlar oluyor.
Bazen hayatta öyle karşılaşmalar olur ki, hem de hiç tanımadığımız insanlarla, bir tek sözcük bile konuşmadan, birdenbire, tek bir bakışla ilgilenmeye başlayıveririz.
1.115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.