Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atilla Aktaş

Atilla Aktaş
@atillaktas
Bestenigâr makamında roadhouse blues
80 syf.
1/10 puan verdi
Temel kavramları açıklamaya çalışıyor. Bir şeyleri anlatır gibi ama anlatamamış. Püf noktasıyla da alakası yok. Bazı ana başlıkların tanımlarından başka bir şey bulamadım. Örnekler ve somutlaştırmalar yetersiz. Bilhassa kitabın son bölümü çöp. Zaman israfıydı.
Kuantum Görelilik Kütleçekimi
Kuantum Görelilik KütleçekimiFurkan Semih Dündar · Say Yayınları · 202031 okunma
Reklam
168 syf.
5/10 puan verdi
Kitabın gösterişli başlıklar atma konusunda son derece başarılı olduğunu söyleyebilirim. Fakat benim de bu tuzağa çekilmiş olmam bu kitabı başarılı kılmıyor yazarın çeşitli insani durumlara getirdiği psikolojik çözümleri açıklarken Shakespeare ve freud'un düşüncelerinin arasından cımbızlamalar yapması ve metinleri gayet keyfi bir şekilde yorumlama gayretinde bulunması kitabı okumayı oldukça çekilmez hale getiriyor. kitabın çok şey söyleyip hiçbir şey anlatmamasının temel sebebi bu caka satma merakı. Her kavrama tanrısal bir liberal bakış getirmeye çalışmak artık psikolojik bir rahatsızlık olarak değerlendirilmeli.
Kaçırdıklarımız
KaçırdıklarımızAdam Phillips · Metis Yayıncılık · 20181,766 okunma
400 syf.
4/10 puan verdi
Okuruyla güreşen zorlu bir kitap. Okurken yoruyor yorarken bezdiriyor. Kısa kısa tarihi olaylara değiniyor. İnsanlık tarihinin bütün yönlerine değinmek istemiş yazar. E tabi tarihle ilgisi kopmuş böyle olunca. Edebiyattan zaten uzak. Tam anlamıyla sjw’liğin kitabını yazmış. Okurken rahatsız eden olayların içeriği aynı zamanda. Ben sevmedim neyine puan verilecek onu da anlamadım. Toplu taşımada okuması kolay diye başlamışken yolda falan bitirdim.
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih
Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir TarihEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 20201,208 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
128 syf.
·
Puan vermedi
Anlatılanlar güzel. Aslında istifade edilebilir şeyler ancak işin özü uygulamada bize uymaz. Bir de şöyle bir şey var. Madem bu yedi yasa bizi aşırı başarılı yapabiliyor, neden yazar daha başarılı olamıyor. Olduğundan daha başarılı, güçlü ve zengin olabilmek için yeterli donanıma sahipken üstelik. Yasaların ticaretinin bence başarı ile alakası yok.
Başarının 7 Spiritüel Yasası
Başarının 7 Spiritüel YasasıDeepak Chopra · Pozitif Yayınları · 2021635 okunma
296 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Gordon bir antikahraman. Julien Sorel gibi sınıf takıntılı. Paraya savaş açmış biri. Tutarsız ve çağıyla ilişkisiz bir şair. Prensipleri de acayip. Özellikle reklam ajansında çalışan şair prototipi diyebilir miyiz, bilmiyorum. Belki arketipi olabilir. Sonunda müthiş yeniliyor Gordon. Bazı güdümsüz tipler Orwell’i anti komünist olduğu için eleştirir. Yaaa tırt yazar falan diye ahkam keserler. Sakın ciddiye almayın. Orwell ne yazdıysa okumaya değer.
Aspidistra
AspidistraGeorge Orwell · Can Yayınları · 20164,290 okunma
Reklam
75 syf.
5/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Birbiriyle ilişkisiz adeta bir bilgi çorbası gibi tamamen girift hale konmuş oldukça zayıf ve sübjektif bir tahlil. Açıkçası çok sevmedim. Bizde bu tür incelemeler holigan tavırda yapılıyor hep. Hiçbir şeyi serin kanlı tartışamıyoruz. Meraklısı okusun :)
Peyami Safa'nın Türk Düşüncesindeki Yeri
Peyami Safa'nın Türk Düşüncesindeki YeriErgun Göze · Boğaziçi Yayınları · 19976 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
71 günde okudu
Çok uzun bir zaman geçmesine rağmen yarım bıraktığım bu kitabı bitirdim. Açıkçası kuramsal kitapları okurken çok fazla not alırım, altını çizerim alıntıları biriktiririm. Bu kitapta alıntılarımı genellikle kendi çalışmalarım için istifledim. Kitap çoğunluğu tartışmaya açık görüşlerden oluşuyor. Bir zincir gibi birbirine bağlı fakat edebiyat kuramlarıyla uğraşanlar için yüzeysel gelebilecek, derinliği karmaşasından gelen bir içeriği var. Retorik soruları kendi kendine cevaplayan yazarın konudan konuya ani ve bağlantısız geçişleri ve edebiyatın ne olduğundan çok ne olmadığına dair atıflarıyla baygınlık geçirtecek bir metne dönüşüyor. Elbette çevirmenin de bu işte parmağı var. Ne yazık ki Türk diline İngilizceden yapılan tercümelerden anlıyoruz ki kolejliler kendi dillerinin imkanlarını, söz dağarını, cümle yapılarını tam olarak tanımıyorlar. Kitabı tavsiye eder miyim? Edebiyat kuramıyla ilgilenen herkes bence okumalı, söylenenlerin tartışmalı olduğunu, mutlak olamayacağını kabul etmek şartıyla. Ayrıca kitabın dipnotlarındaki eserleri not aldım. Güzel kitaplara götüren yönüyle tamamlayıcılığını da ortaya çıkarıyor.
Edebiyat Ne İşe Yarar?
Edebiyat Ne İşe Yarar?Rita Felski · Metis Yayıncılık · 2019110 okunma
182 syf.
·
Puan vermedi
Durum hikayesi zordur. Tarık Dursun ise edebiyatımızda çok iyi durum hikayeleri yazmış, sinematografik anlatımı başarıyla uygulayan bir yazar. Bu sitede yok ancak ben ilk baskısını okudum. Kurul yayınları 1966 baskı 99 sf olanı.
Yabanın Adamları / Bağrıyanık Ömer İle Güzel Zeynep
Yabanın Adamları / Bağrıyanık Ömer İle Güzel ZeynepTarık Dursun K. · Bilgi Yayınevi · 199112 okunma
284 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Ekrem Özdemir’in üçüncü kitabı olan “Şehir ve Modern” bize bambaşka bir gezi yazısı deneyimi sunuyor. Bir şehri onun tarihsel geçmişi, edebî birikimi, sanatı, sineması ve şehrin belleğini oluşturan ve anlam yükleyen mekanların soyut değerleriyle tanımaya çalışmak yeni bir tecrübe. Bir şehri görmeden onu anlamak nasıl mümkün olabilir? Özdemir’in bütün olasılıkları kenara koyarak bir şehri oraya gitmeyenlerin tanıyabileceği göstergesel kodlarla açıklamaya çalışması başlı başına bir cesaret örneği olsa gerek. Neden böyle söylüyorum? Öncelikle yazarın ilk kitabı “Fena: Mevlana’da Özgürlük” adlı bir inceleme, ikinci kitabı olan “Güzel Ayrılık” adlı bir roman. Çok okuyan, çok düşünen, çok izleyen insanlara özgü rafine bir zevkle ördüğü bu kitabında deneyimlediği ise gitmediği, görmediği, havasını solumadığı şehirlerin ruhunu şiirle, romanla, sinemayla, ünlü yazarların gezi yazılarıyla, hatıralarıyla, anıtsal mekanlarının tarihiyle aktarmış olması. Bence literatürümüze yeni bir kavram kazandıracak bu kitap: “sanatgezerlik”.
Şehir ve Modern
Şehir ve ModernEkrem Özdemir · İdealkent Yayınları · 20206 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Okuma kondüsyonumu kaybettiğim ve işyerinde aşırı mesai yaptığım dönemde ara ara kesintiler halinde okuyabildim. Kitabın parçalı ve bütünlüklü yapısı da buna yardımcı oldu. Gelgelelim böyle mesajlarla dolu, bizi kendimize getirmeyi, özümüzle yüzleştirmeyi, farkındalığı arttırmayı ve ilahı mesajları tebliği amaçlayan bu kitabı yazdığı için Şaban hocamızı tebrik ederim. Postmodern çağda yaşıyoruz. Her şeyin yüzeysel ve yıkım halinde yaşandığı, anlık ve geçici mutluluklar için ciddi zaman harcandığı bu dönemde bu kitap gerçek bir kişisel gelişim kitabı gibi. Bizi yorumlarla yargılarla akıl yürütmelerle karşılaştırmalarla içine çeken bir metin. Kısa makalelerle, bütüncül tematik düzeniyle bizi kendimize getirecek mesajlarla yüz yüze bırakıyor. Elbette bir iki eleştirim olacak: 1. Hocanın cümle kurma tarzı çağın okuruna hitap etmiyor. Zor metinleri seven biri olarak ben dahi bazen yoruldum. İyi ki monoblok bölümler şeklinde yazmamış dediğim anlar oldu. 2. Günümüzdeki değer yargıları popüler ve tüketilmeye müsait, kolay ve çabuk kavranır metinleri önemsiyor. Böyle mesajla dolu bir kitapta üslup olarak basit ancak belli bir seviyenin üstünde bir üslup benimsenmeli bence. 3. Parçalı ve farklı zamanlarda kaleme alınmış metinlerden oluşan bir kitap olmasından ötürü bazen bazı örnekler, alıntılar başka yerlerde tekrar ediyor. Doyuruculuktan yoruculuğa geçiş diyorum ben buna. 9 puan verdim gitti. İnançlı inançsız, dinle ilgili bir fikri olan düşünmek isteyen ve öğrenmeye açık herkese şiddetle öneririm.
Dini Anlama Kılavuzu
Dini Anlama KılavuzuŞaban Ali Düzgün · Otto Yayınları · 2017413 okunma
Reklam
432 syf.
2/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Bu Buket uzuner’in okuduğum üçüncü romanı. İstanbullular ve İki Yeşil Su Samuru’nu da okumuştum. Daha doğrusu okumak zorunda kalmıştım. Bunu da okumak zorunda kaldım. Edebi açıdan mecbur olmadıkça okunamayacak kadar vasat ve piyasa şişirmesi bir yazar olduğunu düşünüyorum. Diğer romanlarından farklı olarak tip çizme konusunda daha iyi olduğunu, buluşlarının daha orijinal olduğunu, kurgusal geçişlerin ise diğerlerinden daha acemice olduğunu söyleyebilirim. Ancak yine de kartondan tipler. Anlattığı kişiyi öylesine yüceltiyor öyle abartıyor ki magazin dergisinden makasla kesilip sayfalara gelişigüzel yerleştirilmiş kişiler kadrosunun ne denli yorucu olabileceğini hiç düşünmüyor. Aşırı idealize edilmiş ana karakterler ve asla aşamadığı diyalog sorunu. Anladım ki Uzuner yazdığı şeyin epistemesiyle hiç ilgilenmiyor. Aşkı, cinselliği dolu dolu yazarak açığı kapatmaya çalışıyor. Orada bile tökezliyor fakat o ilgi çekici hatta romanı okunur kılan çarpık ilişkilerin gelişmesinde yan karakterlerin aşırı güdük kalması da romanın unsurları üzerinde az çalışmanın bir sonucu olsa gerek. Sondaki sibernetik kısmı bile başlı başına ziyan. Zaten kesik kesik bir kurgu yapmışsınız ne gereği var bilim kurgu üzerine elek altı bilgiler vermeye. İşte Uzuner bu yüzden vasatta kalıyor. Benim için zaman israfıydı. Mecbur olmasam da okumazdım. Tek kelimeyle iki günüm çöpe gitti.
Kumral Ada Mavi Tuna
Kumral Ada Mavi TunaBuket Uzuner · Remzi Kitabevi · 200210,9bin okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
Rüyaları kim hatırlar?
Anna Sergeyevna'nın Bazarov'a söylediği bu söz ile başlayalım. Turgenyev'i edebiyat dünyasında meşhur eden bu roman, Rus dünyasındaki milli gelenekselliği temsil eden yaşlılar ile Batı'dan gelen bazı akımların tesiri altında sıkışmış gençlerin arasındaki kuşak çatışmasını konu alıyor. Uyumsuz bir nihilist olan Bazarov'un merkezi kişi olduğu bu roman, nihilizmi insan doğasının başat eğilimleri karşısında zavallı konumuna indirgiyor. Bazarov, bana yer yer Dostoyevski'nin Stavrogin'ini, Svidrigaylov'unu hatta Huzur'daki Suat'ı çağrıştırdı. Dünya edebiyatındaki amaçsız kötücül tiplerin babasının Turgenyev olduğuna karar verdim. Keşke romanı daha önce okusaymışım. Modernist romanın terk edemediği romantik anlatım biçimi, babacan anlatıcının yer yer müdahaleleri romanın kudreti karşısında asla rahatsız etmiyor. Romanda aktarılan Rusların birbirlerini yarınlar yokmuşçasına misafir etmek istediği konukseverlikleri, geleneksel taşralılığın kentsoylu aydınla karşı karşıya geldiklerinde gösterdikleri saygı ve sıcaklık, fazla baymayan kararında pastoral tasvirler insanda daha fazla Rus romanı okuma isteği uyandırıyor. İyi bir çevirisinden okuyun. Romanda bazı dil oyunları var. Anlaşılması okuma zevki katıyor. Bu baskısı oldukça iyi bir çeviri
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Can Yayınları · 201844,7bin okunma
102 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Yaşar Kemal’in romanlarında basit görünen insansı bir derinlik vardır. İnsanların en ilkel temayüllerini, düşüncelerini ustaca yansıtır. Bu roman da Yaşar Kemal’in bu özelliğini tasdik ediyor. Sürü psikolojisini, Çukurova insanlarının töre saplantısını çok iyi yansıttığı bir anlatı. Okurları iyi bilirler ki Yaşar Kemal tekniğe, kurgusal detaylara aşırı dikkat eden bir yazar değildir. Sık sık kurgusal hatalar, atlamalar yapar. İnce Memed için bu normal sayılabilir ancak böyle kısa bir roman için fazlasıyla göze batıyor. Yine de basit bir köy romanı olmayı aşan, kuvvetli bir yönü var. Bazı okurlar Kırmızı Pazartesi’ye benzetmişler. Andırsa da ondan oldukça farklı. Fazla kopya vermeyeyim okuyan okusun zaten oldukça kısa.
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019,1bin okunma
125 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
cahiller içindeki alime acı
Bu yazarın ilk defa bir eserini okuyorum. Dolayısıyla yargılarım geneli yansıtmayabilir. Konu Sokrates olunca bu kitabı okumam gerektiğini düşündüm. Dünya tarihinde insanlığa kara leke olan pek çok olay vardır elbette. Ancak bunların en hazinlerinden biri Sokrates’in idamıdır. Bu kitap Sokrates’in duruşmasını sebep ve sonuçlar bağlamında aşırı detaylara inmeden ele alıyor. Sokrates’e kadarki süreci incelemesi açısından olumlu, detay bazı bilgileri de öğreniyoruz. Temel bir kitap. Elimden çok sık bıraktım zira yazarın kullandığı üslup alıntı yaptığı esere göre değişiyor. Bu da okumayı keyifsiz kılıyor. Bazıları dile dikkat etmez, içerikle ilgilenir. Ben dile takıntılı bir okurum. O yüzden dil becerisi düşük kitapları daha zor okurum. Keşke daha az yorucu olsaydı da elimden atıp durmasaydım. Sokrates’in ölümüyle ilgili derli toplu bilgi bulabileceğiniz ufak bir başvuru kitabı. Antik Yunan ve felsefe ile ilgili okumaları seven insanlara öneririm.
Sokrates Davası
Sokrates DavasıYaşar Şahin Anıl · Ara Yayıncılık · 19906 okunma
124 syf.
10/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Norveçli Dersu Uzala mı desem? Doppler tam bir orman adamı, modern hayatı kendince geçerli gerekçelerle terk eden bir maceraperest. Yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım. Daha içsel daha güçlü bir anlatım beklerdim, ancak bu da çok güzel. Sanırım Norveçliler içe dönük ancak içsel olmayan, belli aksiyon planlarına sahip romanları seviyorlar. Knausgaard’da gördüğüm buydu. Hikaye anlatmak başından geçenleri anlatmak demek. Kurguya ölesiye bağlılar. Uzun zamandır böyle tatlı anlatımlı, konusu güzel, alayı yerinde bir kitap okumamıştım.
Doppler
DopplerErlend Loe · Yapı Kredi Yayınları · 20199,5bin okunma
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.