Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evet çok bekledim, kaç kere hazan, Dinç atlar koşturdu boş ufuklardan
Sayfa 67 - Dergâh YayınlarıKitabı okuyor
Yel kimi gedən atlar vardı ki, yarı yolda qadılar.Ancaq axsaq qatır mənzilə çatdı
Reklam
Zeynep, 'Baktığım yerde görünmenin alışkanlığısın. Şimdi sana seslensem, sesim dağılıp koşan atlar olur. Gidelim Zeynep, saçlarını topla.'
…atın diledikleri kadar uzun yola, diledikleri kadar hızlı ve diledikleri kadar ağır bir yükle gitmek zorunda olduğunu düşünürler. Yollar ister çamur ve balçık içinde, ister kuru ve iyi olsun; ister taşlı veya düzgün, ister yokuş aşağı ya da yokuş yukarı olsun hiç fark etmez; at hiç dinlendirilmeden ve düşünülmeden hep aynı hızla gitmek zorundadır. Bu insanlar dik bir yokuşta inip yürümeyi hiç akıllarına getirmezler. Hayır, olur mu hiç, binmek için para verirler, o zaman bineceklerdir. At mı? Ah, o buna alışıktır! İnsanları yokuş yukarı da çekmeyeceklerse, atlar neye yarar? Yürümek ha! Gerçekten hoş bir şaka! Ve kırbaç işler, dizginler çarpılır ve kaba bir ses sık sık bağırarak azarlar: "Yürü seni tembel hayvan!"
Sayfa 123Kitabı okudu
Sınav nedir? -Acaba bu sınav. Ayetler (doğa yasaları) karşısındaki halleri mi insanların? Her an yaşanan bir şey mi? -Doğa yasaları her an yürürlüktedir. Bu yasalar hem insan bedenin içinde, hemde toplumsal yapıda, hem de evrensel süreklilikte devrededir. İnsan her eyleminde her seçiminde ya da bu yasalar üzerinden bir basamak atlar, ya olduğu yerde sayar, ya da bir basamak geri düşer. Bu durumda, her an yaptığı seçimler üzerine O’ ndan bir geri bildirim alır. Bu geri bildirimin niteliğini belirleyen şey nedir? Yasası… o yasayla ne kadar uyumlu ve uyumsuzsa eylemleri, anlayışı ve yaşantısı; ektiği tohumun ne olduğunun geri bildirimi de buna göre olacaktır. Öyleyse sınav nedir?Geçmek?Kalmak nedir? - Bu geri bildirimler aynı zamanda “deneyimler”. Bu deneyimler olumlu, nötr veya olumsuz olabiliyor. İnsan “Varoluş yasalarına” uygun seçim yaptığında, doğası bunu destekliyor ve yürüdüğü yolda ileri doğru bir adım atmış oluyor. Bu sınavdan geçmek. Bazen yersiz bir şey yapıyor ve zaman kaybediyor. Bu yerinde saymak. Bazen kendi doğasına uymayan eylemlerde bulunuyor. O zaman da geri dönüş negatif oluyor ki, bu da “sınavdan kalmak” anlamına geliyor. -Burada dikkatini çeken şey nedir? Sınavın zamanını, şeklini ve konusunu belirleyen kim? -Bizaat insanın ta kendisi ve eylemleri… -Öyleyse sınavın esası, insanın kendi doğasını öğrenme yolunda yaşadığı inişli çıkışlı deneyimler değil mi? Ve bu sınav aslında “Kendinden kendine” değil mi? -Bu anlamda sınav yoktur ama ekilenin biçilecek sonuçları vardır…
Barışalım mı Osman?
Bazı atlar çatlayacak kadar çok koşup ağızları dumanlar ve köpükler içinde kalınca, ölmemek için kendi dişleriyle boyunlarındaki damarlardan birini ısırıp kanatır ve kanları aktıkça ancak rahatlarlarmış. Ben de uzun zamandır çatlayacak kadar çok koşuyorum. Kendi boynuma uzanamayınca maalesef böyle seni dişliyorum. İki gözüm önüme aksın ki, bunu sadece hatta kalabilmek için yapıyorum, Osman ben barışmak istiyorum.
Reklam
insan denen varlık bir derya, uçsuz bucaksız deniz.Utancın, pişmanlığın, mahcubiyetin, suçluluğun, korkunun içinde boğulsan da yine de hayatta kalıyorsun,yaşıyorsun yani.Herkesle yüz yüze geliyorsun.Dayanıyorsun soru soran gözlere, susan kırık dudaklara, kararan yüzlere imalı sözcüklere dayanıyorsun hatta alışıyorsun..
Sayfa 96 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Bazen_gözlerinden yaş gelirdi. Babalar ağlamazdı oysa, hiçbir kitap yazmazdı bunu.
Sayfa 23 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Aslında, böyle bir suç işlemek için duyduğunuz, hiç düşünmediğiniz içgüdüsel bir korkudan dolayı," diye karşılık verdi yaşlı adam, "çünkü sıradan ve olanaklı şeylerde doğal arzularımız bizi doğru çizgiden sapmamamız konusunda uyarırlar. Kaplan doğası itibarıyla, yazgısından dolayı, kan dökmek için sadece tek bir şeye ihtiyaç duyar, koku alma duyusu onu avının yakınlarında olduğu konusunda uyarır. Hemen bu ava doğru hamle yapıp üzerine atlar ve onu parçalar. İçgüdüsüne itaat eder. Ama insan tam tersine kandan tiksinir; onu katil olmaktan tiksindiren toplumsal yasalar değil, doğal yasalardır." Dantès'in kafası karıştı. Gerçekten de, zihninde ya da daha doğrusu ruhunda kendisi farkına varmadan olup bitenlerin açıklaması buydu çünkü bazı düşünceler akıldan, bazıları yürekten gelir.
Sayfa 180 - İş Bankası Kültür Yayınları 1. CiltKitabı okuyor
Yararsız bir ikircim! İkircim ve boşuna konuşma! Atlar ürperiyor, Tan ağarıyor dışarıda.
Sayfa 11 - Öteki Yayınları Zindan
Reklam
Yüzüm hangi dağa baksam içinde öfkelerinden habersiz korkunç atlar gezdiren bu sessiz, yıldızsız. Yüzüm hangi yola çıksam bu yetim avlusu, bu ateş bu ağlamaklı şey.
Boşalan atlar düşman mevzilerine doğru vahşi vahşi kişneyerek ilerliyordu; birkaçı devrildi!
Sayfa 116 - ötükenKitabı okuyor
Düşmana saldırırken âdeta atlar da şahlanıyordu.
Sayfa 116 - ötükenKitabı okuyor
112 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Her şey güzeldi ancak...
Kitabı genel olarak ele aldığımda su gibi akıp geçti. Sıkıldığım bir an bile olmadı. Dilberin genel halini ve aşkını anlatan sahneler çok güzeldi. Okumak isterseniz gözünüzü bile kırpmadan alın derim. Ancak... (Devamında Spoiler var okumadıysanız buraya geçmeyiniz.) ---------------------------------------------------------------------------------Sonunu nedense sevemedim. Celal beyin yakalandığı hastalık sonucu ölüp ölmediğini biz bile bilmezken dilberin bu intiharı bana çok saçma geldi. Sevdiğine kavuşma fırsatı elindeydi düpedüz. Dilberin İstanbul'a kadar gidemem düşüncesi ile intihar etmesi bence yersizdi. Hayatının aşkına gitmek yerine o intiharı seçti. İllaki intihar etmesi isteniliyorsa İstanbul'a gidip orada Celal Beyin ölümüne tanıklık eder sonrada birlikte durdukları tepeden atlar ve böylece daha mantıklı bir son yazılırdı. Sonundan dolayı puan kırdığımı belirtmek isterim. Eğer yanlış düşünüyorsam veya anlayamadığım bir nokta olduysa lütfen belirtin.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,9bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.